Kaç Bize Gel, beyaz yakalılara “Sendika sensin, süpermen seni kurtarmayacak” diyor. Her şeyin birlikte çay içerek başladığına inanıyorlar… “Ofis ve plaza işçileri çok mutsuz. Sebebi de görüp adını koyamadıkları sınıf çelişkisi” diyor Hikmet. Dört yıl önce bir araya gelen Kaç Bize Gel (www. kacbizegel.com/), çekirdekte on kişinin işlere koşturduğu yüz
Çay demlenmiş, günün nöbetçisi makinede kahveyi de hazır etmişti. Tatil gününü “kiralık işçilik” konusunda bir söyleşi dinlemeye ayıranlar, ellerinde simitler, kurabiyelerle yavaş yavaş birikti. İstanbul, Taksim’de Danışman Geçidi’ndeki Dünyada Mekan’a (https://dunyadamekan. wordpress.com/) benzeyen bir yer yok galiba. Burası beyaz yakalı, freelance çalışanlar ve işsizler için bir dayanışma alanı diyelim. Yazları
Ofisten direniş, plazadan dayanışma çıkar mı? Beyaz yakalıların bir araya geldiği politik gruplar anlatıyor John Berger, 19. yüzyılın alt sınıflarını, eşitsizliklerini, kapitalizmin serpilişini romana sokan Charles Dickens’ın geçen zamana rağmen “çağdaş” bir yazar olduğunu düşünüyor. Dickens’ın tarif ettiği yoksulluğun miadını doldurduğuna inanılan bu çağın, nasıl görülmemiş nicelik ve derinlikte yeni