İstanbul’da tramvayları giydiren, televizyonlarda hababam dönen Akkuyu NGS şirketinin nükleer santral reklamı, milli duygularla, kamu spotu havasında hazırlanmış bir duygu seli… Oysa Akkuyu NGS; Rosatom’un Türkiye yasalarına göre kurulmuş şirketin adı! Nükleer santrali “daha çok öğrenmek, kazanmak, güçlü olmak, üretmek” gibi süslü laflarla pazarlamayı bir derece anlarım. Fakat Akkuyu’yu “enerjide
Simit Sarayı, Adalet Sarayı, Ak Saray derken… 21. Yüzyılın başında Türkiye’de başgösteren saray özentisinin sınırı yok. Kimi “ecdadımızdan kalma hediye alma-verme” geleneğiyle taçlandırıldı, hangi parayla, nasıl yapıldığı sorgulanamadı. Kimi hukukun kurallarına göre değil, siyasetçilerin gündelik kaygılarına göre hareket ederek sadece bugünün değil, geleceğin adalet duygusuna da şerh düştü. Kimi kentsel dönüşümün, vahşi kentleşmenin göbeğinde yer alan bir sembol