Ermenek direnişinden maden mühendisi Emel Tunçdemir ile röportaj

Ermenek Cenne Madencilik’te çalışan işçiler, 13 aydır ücretlerini ve haklarını alamadıkları için Bağımsız Maden-İş Sendikası’yla direnişe başladı. Direniş 14 Eylül tarihi itibari ile 15. gününe girdi. Madencilerin direnişine ocağın maden mühendisi Emel Tunçdemir de katıldı. Tunçdemir hakları için mesai arkadaşları ile birlikte mücadele ediyor.

Direnişe bir mühendisin gözünden bakmak, seslerini duyurmak için Emel Tunçdemir ile mücadeleleri üzerine konuştuk.

Politeknik: Öncelikle sizi tanıyalım, biraz Ermenek’teki çalışma durumunuzdan, görevinizden bahseder misiniz?

Emel Tunçdemir: Niğde Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümünden 2012 yılında mezun oldum. 2013’te Karaman Ermenek’te Turab Madencilik’te göreve başladım. Teknik eleman ve daimi nezaretçi* olarak görev aldım. 2017 yılı Ekim ayında Turab Firması’nın çalıştığı sahada rezerv bittiği için Cenne 1 Nolu ocağa geçiş yaparak çalışmaya başladım.

Politeknik: Ocaktaki madenci direnişi nasıl başladı, neler yaşanıyor ve son durum nasıl?

Emel Tunçdemir: 7 yıldır bu ocaklarda görev aldım. Maaşlar hep iş bırakarak direnişe geçilmesi sonucunda ödendi. Maaş ödenenlere çıkış verildi. Bizler en son kalan 37-40 kişi 31 Ağustos’ta direnişe başladık. Tam tamına 13 ay oldu, maaşları alamadık.

Maden ocak ağzında başlayan direnişimiz işletme sahasında devam ediyor. Ayrıca Ermenek ilçe meydanında basın açıklaması yapıyoruz. Direnişimizi ocak ağzında sürdürüyoruz ve orada kalıyoruz. Ben bir kadın olarak ormanın içinde kalıyorum ve kişisel ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir ortam yok. Bu yüzden sefalet içinde hakkımızı, döktüğümüz alın terimizin hakkını arıyoruz. Gün içerisinde destek veren eş dost geliyor. Ermenek Belediye Başkanı Atilla Zorlu desteğini hiçbir zaman üzerimizden eksik etmedi. Çevre illerden ziyaretimize gelen oluyor. Haklarımız konusunda ise henüz çözüme dönük bir gelişme yok.

Politeknik: Özellikle 1980 yılı öncesinde madenlerde işçilerle birlikte mücadele eden, direniş örgütleyen maden mühendislerine çok sık rastlarız. Yeraltı Maden-İş’in kurucu ve emektarı maden mühendisi Çetin Uygur başta olmak üzere birçok maden mühendisi direnişlerde, hak mücadelelerinde yer aldı. Ancak yakın dönemde böylesine deneyimleri çoğunlukla görmüyoruz. Siz bir mühendis olarak nasıl parçası oldunuz bu direnişin ve neler yaşadınız?

Emel Tunçdemir: Söz konusu olan şey emek hırsızlığı. Hiç bir zaman patron yandaşı olmadım. İşçiyle aynı maaşı aldım. Ben de bir emekçiyim. Buradaki arkadaşlar beni arayarak direniş başlatacaklarını söylediler ve yanlarında olmamı istediler. Bu arkadaşlarımın güvenini sağlamışım ki beni yanlarında görmek istediler. Öyle de yaptım. Bu benim için büyük bir gururdur.

Politeknik: Mühendislerin sorunları da her geçen gün katlanıyor. Madende, şantiyede, ofiste emeğimizin yok sayıldığı birçok durum yaşıyoruz. Ermenek’te çalıştığınız ocakta siz sesiz kalmadınız ve ocaktaki hak gasplarına karşı tüm çalışma arkadaşlarıyla birlikte mücadele deneyimini yaratıyorsunuz. Meslektaşlarınızla bu süreçteki diyaloğunuz nasıl, destek gördünüz mü ya da nasıl yaklaştılar?

Emel Tunçdemir: Meslektaşlarım arayarak desteklerini belirttiler. Yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederim. Bu sadece benim hakkım değil. Binlerce kişinin hakları var, buna sessiz kalmak vicdansızlık olurdu.

Politeknik: Son dönemlerde “kadından mühendis olmaz” lafını sıklıkla duyar olduk. Maden mühendisliği de kadınların yok sayıldığı disiplinlerden biri. Bu direnişiniz “madenlerde biz de varız” diyen bir kadın direnişini de barındırıyor mu? Madenlerde eşitlikçi çalışma koşulları için neler olmalı, ne dersiniz?

Emel Tunçdemir: Ağır ve tehlikeli işlerde ben kadın olarak çalışıyorsam bütün kadınlar çalışır. Madenlerde biz de varız, bu direniş bunun en güzel örneklerinden biridir. Haklarımızı yok sayamazlar. 7 yıl önce bu işe başladığımda 3-5 gün çalışır çıkar gider dediler. 7 yıl daha olsa yine çalışırım. Cinsiyet ayrımı yapılmamalı, kadınlar her işte çalışabilir. İnanmak başarmanın yarısıdır, sen kadınsın yapamazsın dedikleri işte ben 7 yıldır çalışıyorum.

Politeknik: Maden mühendisisiniz, haklarınız için nöbettesiniz. Maden Mühendisleri Odası üyesisiniz. Oda’nızla bu süreçteki ilişkiniz nasıl, destek oluyorlar mı?

Maden Mühendisleri Odası’nın yedi yıldır üyesiyim. Hiçbir zaman desteğini görmedim. Bu olay için sayın Başkanımız Ayhan Yüksel aradı, fakat yeterli değil. Nasıl ki işçilerin hakkını arayan sendikaları var neden mühendislerin hakkını arayan bir odamız yok? Ben işçi ile aynı maaşı alıyorum, meslek odasının belirlediği mühendis asgari ücretini alamadım. Bu konuda meslek odasının çalışmalarında eksiklik hissediyorum.

Politeknik: Çalışma sahasında çalışma arkadaşlarıyla birlikte direnişte görev alan bir mühendisisiniz, meslektaşlarınıza ve mühendislere bir mesajınız, çağrınız var mı?

Emel Tunçdemir:Gelin patron yandaşı olmayın. Bir gün sizlerin de haklarını gasp eden emek hırsızları olur. Bugün siz benim yanımda olun yarın ben sizin yanınızda olayım.

Politeknik: Röportaj için teşekkür ederiz. Politeknik’ten mühendisler, mimarlar, şehir plancılarının dayanışma duyguları ile mücadelenizde başarılar dileriz, yanınızdayız.

*Daimi Nezaretçi: Maden Kanunu’na göre işletmede daimi olarak istihdam edilen maden mühendisi anlamına geliyor. Kanuna göre bir maden işletmesinde maden mühendisi olmadan üretim yapmak yasal değil. Daimi Nezaretçi üretimden işletmenin güvenliğine kadar ocağın bütün sorumluluğunu üstüne alıyor. Yeri geliyor patron yerine yargılanıp patron yerine hapse atılıyor.