ÇMO: “Kentsel Yıkım Hızlanıyor, 3. Havalimanı Tahribatına Engel Olalım”
Spread the love

İstanbul insanların yaşam alanlarından sürdürüldüğü, ormanlık alanlara inşaat tekellerinin lüks sitelerini diktiği, tarihi ve kültürel dokularının tahribatı pahasına meydanlarının insansızlaştırıldığı bir kentsel dönüşüm geçiriyor. İstanbul‘u yıllardır yöneten AKP‘li yerel yönetim, şimdi de kentin kuzeyindeki ormanlık alanların ve havzaların tahribatına yol açacak olan 3. Havalimanı projesini devreye sokuyor.

 

İstanbul Yeşilköy‘de bulunan Atatürk Hava Limanı‘nın kapasitesini aştığı ve yerleşim alanları içinde kalıp olası güvenlik problemleri teşkil edebileceği nedeniyle T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından 3. Havalimanı Projesi‘nin yapılması planlanmaktadır. Kamuoyuna bildirildiği haliyle 3. Havalimanı‘nın Karadeniz ve Terkos Gölü kıyısında İstanbul İli, Avrupa Yakası Arnavutköy ve Eyüp İlçeleri içerisinde yer alan Akpınar, İhsaniye, Odayeri, Baklalı, Zafer, Karaburun Köyleri sınırında yapılması planlanmaktadır. Bu alan; geçmişte Linyit Madeni Ocaklarının bulunduğu, %85 orman veya orman vasfını hala korumakta olan toprak alanının bulunduğu bir alandır.

Belirtilen alan, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğünce “verimli orman alanı” (Resim 1)  olarak haritalandırılmış olan alanın kuzey batısında Karadeniz Kıyısı boyunca yer almaktadır.

3. Havalimanının yapılacağı belirtilen bu bölge; çarpık kentleşmenin henüz ulaşmadığı, şehrin akciğerlerini ve karbon yutak alanları, bölgenin biyolojik çeşitliliğinin ve ekolojik dengesinin var olmaya çalıştığı İstanbul‘daki yegâne yerdir. Bu alan İstanbul‘u ayakta tutan, var eden, adeta canlı kalan son alandır. Bu nedenle ve 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince de korunması gerekli olan ormanlık alanlardır.  

91.666.158 m2‘lik alanı kapsayacak olan bu devasa proje bu alandaki ormanlık alanların, orman vasfını yitirmemiş toprağın, bölgeye has doğal dokuyu ve ekosistemleri olumsuz etkileyecek biyolojik çeşitliliği oluşturan canlıların olası tahribatına neden olacaktır. Daha da kötüsü bu proje hali hazırda maden ocakları sayesinde zarar görmüş olan bölge için geri dönüştürülemez tahribatlara neden olabilir. Bilinen ve bilinmeyen su rezervlerine olumsuz şekilde etki edebilir. Yine projeyle devasa bir ormanlık alan yok edileceği için bölge karbon yutak alanı tahrip edilecek ve hava kalitesinin olumsuz yönde etkilenecektir. Sadece bölge flora ve faunasını etkileyip insanlar üzerinde uzun vadede etki etmekle kalmayıp hava, toprak ve su kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesine yol açacak olan 3. Havalimanı Projesi bölge halkının yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyecektir. Ekosistem üzerindeki olası etkilerine bir de o bölgede yaşayan tüm canlılar için gürültü problemi de eklenecektir.  

Türkiye‘de birçok doğal varlık T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı güncel veri tabanına eklenmemiştir. Buna örnek olarak Türkiye üzerinde süzülen göçmen kuşların Ege adaları üzerinden ve Doğu Anadolu‘dan geçen bazı rotalar olduğu bilinse de henüz belirlenmemiş olması verilebilir. Böylece bölge ekosistemi ve ekolojik dengesinin en önemli etmenlerinden olan kuşların doğal yaşam alanlarına etki edebileceği aşikârdır. Açıkça görülmektedir ki 3. Havalimanı Projesi listesi giderek artan olumsuzluklara neden olacaktır.

Kamuoyu ile paylaşıldığı üzere proje kapsamında yapılacak olan bitkisel toprak hafriyatı, ayrıca kazı dolgu çalışmaları bölgedeki türlerin çevre habitatlara taşınmasını gerektirecektir. Bir türün başka bir yaşam alanına taşınması ekosistemde problemlere yol açıp, hesaba katılmayan başka türlerin olumsuz şekilde etkilenmesine yol açabilir.

Ekosistem için faydalı toprağın üst katmanlarda olduğu, 1 cm kalınlığında toprağın yüzlerce yılda oluştuğu, hafriyatla yerinden sökülen toprağın canlı yapısının tahrip olacağı, içinde organizmalar yaşamayan toprağın taşındığı yerde ekosistem için bir katkısı olamayacağı dikkate alındığında, sadece toprağın kazılması ve taşınması ile doğacak olumsuz etkilerin boyutu daha net anlaşılmaktadır.   

İstanbul‘un verimli ormanlarının bulunduğu alanların tahribine yol açacak her proje İstanbul‘un geleceğini yok etmek için atılmış birer adımdır. Şehrin ormanları yok oldukça sadece insanların değil tüm canlıların yaşam alanları yok olacaktır. Bu bir yıkımın tetikleyicisidir. Doğada her süreç yaşam ilişkileri içinde birlikte işler. Ormanlar yok olursa, yaşam rezervleri, canlılar ve insanlar da yok olur. Daha fazla boş alana, betona değil ormana ihtiyacımız vardır. Var olanı tahrip edip yerine, yapay olanı koymak sadece insana has bir yanılgıdır. Doğaya verilen zarar yapay çözümlerle giderilemez, sadece yeni problemlere yol açar. Bu sebepledir ki, 3. Köprü ve Bağlantı Yolları projesi, Tüpgeçit Projesi, ormanlık alanları yok eden devasa konut projeleri, şehrin var olan yeşil alanlarını yok eden meydan projeleri ve kentsel dönüşüm kisvesi altındaki yürütülen mülksüzleştirme harekatı ve rant projeleri aynı hatayı, aynı yerde farklı yöntemlerle yapmaktır. İstanbul gibi sosyolojik, tarihi ve doğal açıdan katmanları ve hassas dengeleri olan emsalsiz bir şehir bu kadar hatayı ve rant odaklı projeleri kaldıracak durumda değildir. Bu yıkımın etkileri sadece gelecek nesiller üzerinde değil, hâlihazırda yaşayan kent sakinleri üzerinde de birkaç yıl içerisinde gözlenebilecektir.

Bu yıkımın biran önce durdurulması, İstanbul‘a yönelik projelerin rant odaklı değil canlı ve insan odaklı anlayışla yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu


Spread the love