Arkeologlar tarafından 1998’de keşfedilen, içinde çeşmeler, hamamlar, yollar, caddeler, kiliseler, köprüler bulunduran, 1800 yıldır toprak altında doğa tarafından korunmayı başarmış, dünyanın en büyük ve en sağlam Roma ılıcası, tarihin sayılı tıp merkezlerinden olan Alliaoni baraj suları altında kalmak üzere.
Bakanlık 2001’de bölgeyi 1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı ilan etti. Arkeologlar 9 yıllık çalışma ile sadece yüzde 20’sini ortaya çıkarabildi. Üzerine 60 kadar kitap ve makale yazıldı. Ancak 2006 yılında bölgeye yapılacak Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında kalığı için baraj suları altında kalmasına karar verildi, kazı izni kaldırıldı.
Su altında da korunur fikriyle su verilmeden önce Allianoi’nin duvarla çevrilmesi düşünüldü ancak bu karar Danıştay’dan döndü. Ardından kille kaplanarak korumaya alınmasına karar verildi. Bu da iptal oldu.
Bunun üzerine DSİ yürütmeyi durdurma kararını aşmak için “kille kaplanır” kararını “kumla kaplanır” şeklinde değiştiriverdi. Koruma Kurulu’nun heyeti de antik kentin kuma gömülmesine olur verdi.
Oysa Allianoi Girişim Grubu uzmanlarına göre suyu geçiren büyük tanecikli kum, antik kentte daha büyük tahribata yol açacak. DSİ geçen hafta “Gömün” emri doğrultusunda projeyi uygulamaya koydu ve fiziki müdahaleye başladı. Allianoi, yakında kumla örtülüp sular altında kalacak.
DSİ’nin bağlı bulunduğu Çevre Bakanı Veysel Eroğlu ise Allianoi isminin uydurulduğunu öne sürerek şunları söyledi: “Orası Allianoi değil. Allianoi diye bir yer o kişinin uydurduğu bir kelimedir. Bunu ben ispat ettim. Kendim aabktım orada Paşa Ilıcası adıyla bilinen Türkiye’nin her tarafında olan bir ılıca, kaplıca var. Sadece Peri Kızı adı verilen bir eser ve bir tek sütun çıktı. Bir takım cahiller, bazı art niyetli kişiler yüzünden orada su tutulamadı çiftçiler mağdur oldu. Artık tahammülümüz yoktur.”
Arkeologlar kadar, orayı gezmiş görmüş herkesi hayrete düşüren bu açıklamalar karşısında Allianoi Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yaraş: “Bu açıklamaların neresinden tutulup yanıt verilir bilemiyorum. Kendisi arkeolog değil. Böyle söylemesi abesle iştigaldir. Allianoi’nin dünyanın en iyi korunmuş ılıcası. 11 bin sikke, 400 civarında metal eser, 400 kemik eser, 800 tane seramik eser, 400 civarında cam eser çıktı. Gitsin, Bergama Müzesi’ne baksın neler çıkmış. Sağlık Tanrısı Asklepios’un heykelleri de çıktı. 400 tane metal cerrahi tıp aleti var, dünyadaki en fazla cerrahi aletlerin çıktığı tek arkeolojik merkezdir. Bir tıp merkezidir. Sadece bu bile korunması için yeterlidir. Hâlâ ‘birşey yok’ diyorsa cehaletine veriyorum” dedi.
Alliaoni’nin sular altında kalması sevilen popüler müzik sanatçısı Tarkan‘ın da tepkisini çekmiş, bölgede çektiği fotoğrafları yayınlayıp kurtarılması için destekte bulunmuştu AKP referandum sürecinde aldığı kararları meşrulaştırmak için sanatçıların sözde fikirlerini aldığı toplantılar yaparken, gerek Alliaoni’nin sular altında kalmasına gerek referanduma evet demediğinden olsa gerek Tarkan’ın verdiği destek Çevre Bakanı’nı kızdırdı. Eroğlu Tarkan için “Anlamadığı işlerle uğraşmasın sanatını yapsın. Kuru sıkı atmasın” dedi.
Uluslar arası kuruluşlardan Başbakan’a mektuplar
Öte yandan Uluslararası Anıtlar ve Siteler Konseyi (ICOMOS) ve Avrupa Kültürel Miras Kuruluşları (EUROPA NOSTRA) da Başbakanlık ve Türkiye Cumhuriyeti’ne, Allianoi’nin sular altında bırakılmaması için mektup gönderdi. ICOMOS Başkanı Prof. Michael Petzet, Avrupa Arkeologlar Birliği Genel Sekreteri Dr. Predrag Novakovic ve Europa Nostra İcra Kurulu Başkanı Dr. Andrea H. Scuhler imzasıyla, hükümete gönderilen yazıda Allianoi için sürdürülen direnişin desteklendiği, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun, DSİ’nin önerisini kabul etmesini kınadıkları dile getirildi.
politeknik.org.tr