AKP’nin ‘iş güvenliği eylem planı’ masalı: Araştıracağız, gerekli düzenlemeyi yapacağız, sorumlular..

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında işçi sağlığı ve iş güvenliğine dair açıklamalar yapan AKP yine kendini “aklamaya” çalıştı. AKP, Soma’dan Torun Center’a yaşanan faciların sorumluları arasına kendini dahil etmezken bu kez “İş güvenliği eylem planı” olarak alacağı yeni hayali “önlem”leri açıkladı.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Bülent Arınç AKP’nin işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda “iş güvenliği eylem planı” açıklayacaklarını belirtti. Soma’dan Torun Center’da yaşanan cinayetlerini son dönemin “garip olayları” olarak niteleyen Arınç, AKP’yi işçi cinayetlerinden aklamaya çalıştı. Yarattığı rant iktidarına, taşeron sistemine, köleliği dayatan kuralsız çalışma yaşamına ve 24 saat çalışma izni verdikleri inşaatlara rağmen, yaşanan iş cinayetlerinde kendilerine en ufak bir sorumluluk yüklemeyen Bülent Arınç AKP’nin yaşananlardan sıyrılma çabalarını resmileştirdi.

Denetim görevi kimin?

Bülent Arınç “İş güvenliği konusu artık Türkiye için hayati önemde bir konu olduğu anlaşılmıştır.”  diyerek işçi cinayetlerini yeni yaşanan bir durum gibi aktardı. Arınç, her facia sonrasında yaptıkları gibi, göz göre göre yalan söyleyerek eksikliğin nerede olduğunu araştırdıklarını belirtti. Kuralsız çalışma yaşamını önlemek ve denetlemekle sorumlu olan Çalışma Bakanları Faruk Çelik’in katliamlar sonrası olay yerlerine intikal etmesinin önemli olduğunu söylemekle yetindi. Oysa 10 işçinin katledildiği İstanbul Valiliği’nden bizzat vali imzasıyla 24 saat çalışma izni alarak durmaksızın çalıştırılan Torun Center’ı ve daha nice çalışma alanında işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından denetleme görevi AKP’nin ilgili bakanlıklarıyla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın.

AKP’den boş laflar

Bülent Arınç açıklamanın devamında “Olayın meydana gelmesi ile ilgili olarak idari bakımdan bir sorumluluk var mıdır? Hemen hemen her olaydan özellikle ölümlü olaylardan sonra adli soruşturma yalnız kalmıyor, idari soruşturma da devam ediyor. Bu konuda da ilgili bakanlıkların bir çalışması var. Bu çalışma sonucunda da kusurlular veya eksiklikler, dikkatsizlikler sebebi ile meydana gelmişse bu olay en çok suç nerededir, kimdedir, bunların ortaya çıkarılması için gerekirse bilirkişi incelemeleri de yapılmak sureti ile herhalde haklarında davalar açılacaktır. Kanunların öngördüğü cezalara muhatap olacaklardır” diyerek hedef saşırttı ve katliamların asıl nedeni olan AKP’ye “sorun çözücü” misyonu yüklemeye çalıştı.

Önce öldür sonra suçla

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda patronlara denetim ve yaptırım uygulamayan AKP’nin bakanlar kurulundan yine piyasacı öneriler çıktı. Arınç, “Mesleki yeterlilik kurumunun da rolü üzerinde ayrıca durulmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bugüne kadar 560 meslek hakkında kriterler belirlemiştir. Ne iş versen yaparım ağabey, dönemi geçti. Vasıflı elemanların işlerde çalıştırılması döneminin de geldiğini düşünüyoruz. Mesleki yeterlilik sertifikası almayanların o mesleklerde çalışmaması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullanırken, iş cinayetlerinin sebebini işçilerin işi bilmemesine bağlamış oluyor. Bu AKP zihniyeti bu alanda aynı zamanda “Mesleki yeterlilik” diyerek eğitim alanını yine “sertifika” veren şirketlerle piyasalaştırmayı öngörüyor.

Yaşamın ve emeğin düşmanları

Bakanlar Kurulu tartışmalarını aktaran Bülent Arınç AKP’nin işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bir kez daha top çevirdiğini gösterdi. Ancak Bülent Arınç’ın “Çalışma Bakanın verdiği bilgiler içerisinde görebiliyoruz ki son 5 yılın ortalaması ile inşaat sektöründeki kayıplarımızın sayısı 351 civarındadır. Bazı yıllarda bu 400’ün 500’ün üzerine çıkmıştır. Bazı yıllarda 200 civarında kalmıştır. Ama ortalaması 351 olarak görülmektedir.” ifadelerindeki gibi Torun Center, Soma, ve daha nice iş cinayetinin sorumlusu AKP’dir. Bülent Arınç’ın anlattığı bu tablo AKP’nin yarattığı Türkiye tablosudur.

Çalışma yaşamında her geçen gün güvencesizliği derinleştiren AKP kendini katliamlardan muaf tutamaz.  Kentleri yağmalamak adına her türlü hukuksuzluğun adı olan TOKİ’nin içinde bulunduğu inşaat süreçlerini denetimin dışında bırakan AKP, yaşanan iş cinayetlerinin de baş sorumlusudur. Yaptığı her düzenlemede taşeron sisteminin önü açan AKP, taşeronda çalışırken iş cinayetinde hayatını kaybeden her işçinin failidir. AKP; bir yanda kentte ve doğada yaşam alanlarını yok ediyor, diğer tarafta işçileri iş cinayetlerine mahkum ediyor.

politeknik.org.tr