Taksim Dayanışması`nın Talepleri Taleplerimizdir

Taksimi yayalaştırma projesi kapsamında Taksim Gezi parkındaki ağaçların kesimine tepki olarak ve Topçu Kışlası görünümlü AVM yapılmak istenmesine karşı başlayan protesto gösterileri bugün 20. gününe girmiştir. Gösterilerin başlamasından sonra kolluk kuvvetlerinin aşırı şiddet uygulaması sonucu başta Taksim`deki olmak üzere,  şiddete karşı ve Gezi Parkına sahip çıkmak için ülke çapında sokak sokak, mahalle mahalle protestolar düzenlenmiştir.

Taksim Gezi Parkı bilim ve tekniği hiçe sayarak hazırlanan bir proje ile talan edilmek istenmektedir. Ortadan kaldırılmak istenen Gezi Parkı ve Taksim Meydanı`nın İstanbul`un kentsel kimliği ve Türkiye`nin belleğindeki yeri bellidir.  AKP yeni tarih yazımına, Türkiye`nin ilerici tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Taksim Meydanı`nı yok ederek devam etmeye çalışmaktadır. Taksim 1 Mayıs alanıdır. AKP bununla hesaplaşmaya kalkmaktadır.

Taksim Meydanı Ne Bilime Aykırı Projelerle Ne De Gaz Bombalarıyla Teslim Alınamayacaktır

Doğasını, suyunu, madenlerini, ağaçlarını, kentlerini, binalarını kısaca yaşamı savunan insanlar, dün olduğu gibi bugün de zalimlerin zulmü ile karşı karşıya kalmışlardır. Olaylara müdahale ederken kullanılan biber gazı ve göz yaşartıcı gazlar kimyasal silahlar sınıfındadır. Eylemlerde kullanılan gaz kapsüllerine bakıldığında OC, CR ve CS kısaltmaları görülmektedir. Bu gazlar 1993 yılında imzalanan Kimyasal silahlar konvansiyonuna göre kimyasal silah olarak tanımlanmaktadır. Daha dün Suriye`de kimyasal silah kullanılıyor diyen Başbakan bunu nasıl açıklayacaktır?

Olaylar sırasında hayatlarını kaybeden Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Mustafa Sarı, Mehmet Ayvalıtaş, Zeynep Eryaşar ve binlerce yaralının sorumlusu siyasi iktidardır. AKP bunların hesabını vermelidir.

Kullanılan Gazlar Ölümcüldür ve Kullanımı Bir An Önce Durdurulmalıdır

Ülke çapında süren protestolar karşısında AKP geri adım atmak zorunda kalmıştır. Protestoların ilk günlerinde yurt dışına çıkan Başbakan, “ben dönene kadar bu eylemler biter” demişti ama eylemler artarak devam etti. Ülkeye döndükten sonra 24 saat içinde tüm Türkiye`deki gösterileri bitireceğiz demişti ama başarılı olamadı. En son Gezi Parkı`nın iradesini başka yerlerde arayan Başbakan Taksim Dayanışmasıyla görüşmek zorunda kalmıştır. Bunların hepsi AKP`nin halkın gücünden korktuğunun ve geri adım atmak zorunda kaldığının göstergesidir. AKP bu gün en fazla bu tepkinin örgütlü bir güce ulaşmasından korkmaktadır.

Taksim dayanışmasıyla görüşmesinden sonra Gezi Parkı için referandum yapılabilir demeye başlayan Başbakan`ın bu söylemi reddedilmelidir. Bu “10 metre yükseklikten bir bardağı bırakırsak yere düştüğünde kırılır mı?” diye referandum yapmakla aynı şeydir. Gezi Parkı kamusal bir alandır ve kamusal bir alanın referandum yapılması anlaşılır bir şey değildir.

Taksim Gezi Parkı`ndaki ağaçların kesilmesine tepki olarak başlayan bu olaylar hükümete karşı tepkiye dönüşmüş ve Türkiye`nin dört bir yanında insanlar hükümeti istifaya çağırmıştır.

Bizler, 1980 darbesinden sonra apolitik yetiştirilmek istenen bir nesil olarak, toplumun farklı kesimlerinden farklı etnik kökenlerinden gelen mühendislik fakültesi öğrencileri olarak Taksim Dayanışması`nın taleplerini sahipleniyoruz ve bizim de taleplerimiz olduğunu ilan ediyoruz.

Dayanışma`nın talepleri nettir; bir kez daha tekrarlamak isteriz:

-Gezi Parkı, Park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkına Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağını, projesinin iptal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılmasını, Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulması,

-Taksim Gezi Parkındaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce insanın yaralanmasına, beş yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını, Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanması,

-Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılması, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılması,

-1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye‘deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması.

Önümüzdeki dönemde AKP`nin hukuksuz ve halk düşmanı politikalarına karşı artık 20 gün öncesinden daha güçlü ve kararlı olduğumuzun farkındayız. Toplumdan yana mühendisler olarak halkın eşit ve özgür bir şekilde yaşayacağı bir ülke kuruncaya kadar ülkenin her yanında alanlardayız.

MMO Kocaeli Şube Öğrenci Komisyonu
ÇMO Kocaeli Şube Öğrenci Komisyonu
KMO Kocaeli Şube Öğrenci Komisyonu
Metalurji MO Kocaeli Şube Öğrenci Üyeleri