2. Mersin Mühendislik ve Mimarlık Günleri Sonuç Bildirgesi (10-11 Mayıs 2011)

TMMOB ve TMMOB‘ a bağlı öğrenci komisyonlarının düzenlediği 2. Mühendislik ve Mimarlık Günlerinde 1 ‘i forum olmak üzere toplam 6 oturum gerçekleştirildi. Bu oturum başlıkları;
 TMMOB Örgütlülüğü ve Mühendislikte Kadının Yeri
 Kentsel Dönüşüm
 Eğitimdeki Dönüşüm
 Kariyerizm ve Belgelendirme
 Enerji Politikaları
 Forum: Mühendislik ve Mimarlık Öğrencilerinin Sorunları
 
TMMOB’ a bağlı odaların her biri, mesleki örgütlenmelerdir. Fakat sistemin mesleğe, örgütlülüğe ve insanlığa yapılan saldırıları çok boyutlu olduğu için, buna karşı durmak, üyelerinin hakkını, geleceğini, meslek onurunu savunmak amacıyla birden fazla alanda mücadele etmek zorunlu hale gelmiştir. Bu da TMMOB’ nin örgütlülüğünün önemini arttırmaktadır. Bu anlamda TMMOB’nin öğrenci örgütlüklerinin Mühendislik ve Mimarlık Fakültelerinde güçlendirilmesi amacıyla öğrenci komisyonlarının arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve ortak bir ses yaratmak için TMMOB-GENÇ adıyla öğrenci komisyonlarının bir araya gelmesi gerektiği ve daha aktif çalışabilmesi için TMMOB-GENÇ’ e bütçe ayrılması,
 
Üniversitelerde uygulanan teorik yığınaklarla dolu müfredatın, TMMOB ve Üniversitelerin ortak karar kıldığı bir kurulda, mesleğin ihtiyaçları doğrultusunda ve pratiğe yönelik değişikliklerle yeniden düzenlenmesi,
Halkların kardeşliğinden yana olduğunu her platformda ifade eden TMMOB’ un isminin tüm halkları kapsayıcı bir biçimde düzenlenmesi,
 
Üniversiteler özgür düşüncenin odağı olması gerekirken YÖK-Polis kuşatması altında özgürlükten ve özgür düşünceden uzak bir noktada bulunmaktadır. Öğrencilerin güvenliği bahane edilerek yapılan KGS uygulamaları, kamera sistemleri baskı aracı olarak dayatılmaktadır. Yemekhanelerdeki yemeklerin ücretsiz ve kaliteli olması talebinin dikkate alınması gerekmektedir. Bugünlerde sıkça tartışmaya açılan paralı eğitim söylemlerinin karşısında parasız, bilimsel ve anadilde eğitim talebinin daha yüksek sesle dile getirilmesi,
 
Yaz okulunun öğrencilerin isteklerine cevap verebilecek şekilde düzenlenmesi ve öğrencilerin öğretim üyeleri tarafından müşteri gibi görülerek yaz okullarına mahkûm edilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Üniversite öğrencileri tarafından neredeyse her sene imza toplanmasına karşın dikkate alınmayan bütünleme sınavı isteği bir an önce işleme konulması,
 
Stajların denetimsiz olması niteliksiz olmasına neden olurken, staj bahane edilerek öğrencilere her türlü işin yaptırılarak hiçbir ücret ödenmemesi dile getirilmesi gerektiği,
 
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin desteklediği Bologna süreci Türkiye’ de de seçilen birkaç pilot üniversitede uygulanmaya başlanmıştır. Devlet, üniversitelere yapacağı harcamayı kısmak için bu eğitim kurumlarını sanayi çevrelerine açmaktadır. Böylece bu çevreler üniversiteleri çok daha düşük maliyetle büyütmek için, mevcut durumdaki işsizliği de kullanarak ucuz iş gücü ve proje kaynağı olarak kullanacaktır.
 Bologna sürecinin sadece zarar getireceğini de söylemek doğru olmaz fakat buradaki temel sorun Bologna sürecinden en çok etkilenecek olan kesimin yani öğrenciler bu konu hakkında hiçbir bilgiye sahip olmamasıdır. Üniversitelerin, öğrencileri bu konuda bilgilendirecek tarafsız ve detaylı seminerler, toplantılar vs. düzenlemesi,
 
Teknoloji Mühendisliği Fakülteleri Teknik Eğitim Fakülteleri mezunları arasındaki işsizliğe çözüm iddiasıyla Teknik Eğitim Fakültelerine ufak bir tabela değişikliği yapılarak alelacele kuruldu. Şu an da bile yüzde on beş işsizlik oranına sahip mühendislik mezunlarının arasına yeni işsizler eklemenin her hangi bir sorunu çözmeyeceği aksine sorunları arttıracağı açıktır. TMMOB’ in başından beri YÖK’ e Teknoloji Fakültelerine karşı olduğunu bildirmesine rağmen ne TMMOB’ in ne de üniversitelerin Mühendislik Fakültelerini dikkate almadan Teknoloji Fakültelerini açmak yerine Mühendislik Fakültelerinde verilen eğitimin bilimselleştirilmesi, öğretim elemanı yetersizliğine çözüm bulunması, Mühendislik Fakültelerinin teknik altyapılarının güçlendirilmesi, ders içeriklerinin yeni teknolojilere göre düzenlenmesi,
 
Mühendislik alanında her geçen gün kötüleşen çalışma koşulları kadın mühendisleri daha fazla etkilemekte ve işten çıkarmalarda ilk gözden çıkarılabilecek kişiler olarak görülen kadın mühendislerin güvencesizliği daha derin yaşamalarına neden olmaktadır. Kadınların eşit şartlarda çalışabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği,
 
Enerji bahanesiyle uluslararası sermaye grupları tarafından ülkemizde kurulmak istenen nükleer santrallerin halkımızın yararına olmadığı açıkça görülmektedir. Halkın nükleer santrallere karşı birçok miting düzenlemesine rağmen, iktidarın nükleer enerjideki ısrarının arkasında bir art niyet olduğu anlaşılmalıdır. Japonya’ da ki son nükleer felaketten anlaşılacağı gibi nükleer santrallerin güvencesiz olduğu çok açıktır. Çevre ve insan için tehlikeler barındıran nükleer santrallerin yerine, doğaya ve insana zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmesi,
 
Suyun metalaşmasının diğer metalaşma süreçlerinden daha önemli kılan, tüm canlıların varlıklarını sürdürebilmeleri için, suyun olmazsa olmaz bir pozisyona sahip olmasıdır. Varoluşa dair böyle önemli bir işleve sahip olan suyun, iktidarın tasarrufuna bırakılmaya çalışılması hiçbir şart altında kabul edilebilecek bir durum değildir. Ülkemizde kurulmak istenen HES’ lerin kurulurken oradaki kültürel dokuyu ve doğal yaşamı tahrip ettiği bilinen bir durumdur. HES’ lerle ilgili bir gecede yapılan düzenlemelerin geri alınması, taşeron firmaların bölgeden çıkarılması ve yapılan tahribatın onarılması için bir an önce çalışmalara başlaması,
 
Kentsel dönüşüm adı altında insanların barınma haklarının gasp edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Göreceli olarak şehrin içindeki köhne yapıları yıkıp, yerine “ yeni ve modern “ yapılar kurmak bahanesiyle oluşturulan projelerde orada yaşayan halkın istekleri ciddiye alınmamaktadır. Ayrıca göç etmek zorunda bırakılan halk TOKİ’ lerle tek tipleştirilmeye çalışılmaktadır. Kentsel dönüşümle ilgili yasa ve yönetmeliklerin halkın yararı doğrultusunda değiştirilmesi gerektiği ortak kararlarına varılmıştır.
 
Mersin üniversitesinde TMMOB’ a bağlı odalar ve odaların öğrenci üye komisyonları olarak düzenlediğimiz 2.Mühendislik Ve Mimarlık Günleri gibi tartışma ortamlarının gerekliliği bir kez daha anlaşılmıştır. Sorunların sadece şikâyet ederek çözülemediğinin bilincinde olarak sorunun, çözüm aşamasında üzerimize düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmekle ve daha güçlü bir örgütlülükle sonuca varılacağı düşüncesindeyiz.