Maden Mühendisleri Odası: “Karadon Taşkömürü İşletmesi Müessesesi’nin özelleştirilmesine karşı yapılacak mücadelenin parçası olacağız”
Spread the love

Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı Karadon Taşkömürü İşletmesi Müessesesi Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının (ETKB) talebi üzerine özelleştirilmektedir.

Karadon Taşkömürü İşletmesi Müessesesi Zonguldak ilinin 15 km doğusunda ve 32 km2 alanda 410.215.535 ton rezerve sahip yılda ortalama olarak 450.000 ton ila 650.000 ton  kömür üretimini 3.468 çalışanıyla gerçekleştiren yer altı maden işletmesidir. Karadon Taşkömürü İşletmesi Müessesesi, bünyesindeki Kilimli ve Gelik İşletmelerinden ülkemiz sanayi kuruluşları için koklaşabilir özellikteki taşkömürü üretimi gerçekleştirmektedir. Üretim çalışmaları; (-150) / (-460) kotları arasındaki panolarda ve 1,50-3,30 metre arasında değişen kalınlıklardaki 7 ayrı kömür damarında sürdürülmektedir.

Edindiğimiz bilgiler çerçevesinde Başbakanlık Özelleştirme Daire Başkanlığı ETBK` nın bu talebini yangından mal kaçırırcasına hemen değerlendirmeye alarak Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğüne Karadon Taşkömürü İşletmesi Müessesesinin özelleştirilmesine yönelik 16.06.2016 tarihli yazısında  ; “2015 yılı TTK faaliyet raporu, müessesenin hukuki durumunu, müesseseye ait son üç yıllık bilanço ve gelir tablosu, müessesenin mülkiyetinde bulunan her türlü taşınır taşınmaz gayrimenkullerin yeri konumu ve çevre özel şartlarının belirtilmesi, müessese tarafından kullanılan devletin hükmü ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar ile her türlü kullanım hakları, müessesenin kullanımında bulunan maden ruhsatları, müessesenin faaliyet alanları ile doğrudan ilişkisi olmayan kullanım dışı arsa, arazi ve binalar, çalışanların istihdam yapısı memur, sözleşmeli, işçi, geçici, müteahhit personel, kıdem tazminatı yükümlülüğü” nü içeren bilgiler ivedilikle istenmektedir.

Buraya kadar kısaca özetlemeye çalıştığımız mevcut duruma ilişkin “yasal düzenleme”04.06.2016 tarihinde Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile maden ruhsatlarının bölünmesinin önü açılmıştı. İlgili maddeye “IV. Grup maden ruhsatları, rezerv kaybına sebep olmayacak şekilde, elektrik üretimine yönelik olmak üzere Bakanlık onayı ile ayrı ruhsatlara bağlanabilir.” İfadesi eklenmişti. Odamız tarafından bu değişiklik ” Ruhsat sahalarının bölünmesi durumu “havza madenciliği” ilkesini ortadan kaldıracak, planlama ve üretim hataları meydana gelecek ve sonucunda ise büyük felaketlerin yaşanmasına yol açabilecektir. Ruhsatların parçalanması TTK ve TKİ gibi kurumların özelleştirilmelerinin önündeki tüm engeller ortadan kalkacaktır”  biçiminde değerlendirilmiştir. Belirtmeliyiz ki; yapılan değişiklik tarihi ile Özelleştirme Daire Başkanlığı` nın  TTK ‘ya yazdığı tarih bizi yine haklı çıkarmıştır.

Odamız tarafından 4-6 Mayıs 2016 tarihleri arasında Zonguldak`ta düzenlenen Türkiye 20. Kömür Kongresi Sonuç Bildirgesinde Zonguldak Havzası için ; “Üst politika belgelerinde Zonguldak Havzası`ndaki kömürlere ilişkin somut bir gelecek öngörüsü bulunmamaktadır. Onuncu Kalkınma Planı`nda ve Orta Vadeli Program`da yerli linyit kaynaklarına ilişkin somut hedefler konulurken, yerli taşkömürlerine yer verilmemektedir. Dolayısıyla Zonguldak Havzası`ndaki kömür üretimlerinin önümüzdeki yıllarda hızla gerilemesi muhtemel görünmektedir. Üretimdeki bu gerileme; havza kömür madenciliğinde çalışmakta olan binlerce kişinin doğrudan ve havzanın ekonomisini ise dolaylı olarak olumsuz etkileyecektir. Bunların sonucunda ise çeşitli sosyal sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Bugüne kadar madencilik sektöründe özelleştirme çalışmalarından olumlu bir sonuç alınamamış, sektör giderek küçülmüş, buna karşın iş kazaları artmıştır. Taşkömürü ithalatına yıllık 4 milyar dolardan fazla kaynak ayrılmaktadır. Yerli üretimin öneminin kavranmaması nedeniyle TTK`da üretime yönelik istihdamın önü açılmamaktadır. Bu politikadan/politikasızlıktan vazgeçilmeli yerli üretimin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Zonguldak için, bütün ekipmanlarıyla, bütün sosyal güvenlik mevzuatıyla somuta indirgenmiş bir pozitif ayrımcılığa ihtiyaç vardır. Çünkü Zonguldak yüzyıllara varan birikimiyle Türkiye`ye pozitif katkı vermiş bir ilimizdir ve bunu hak etmektedir. Dolayısıyla Zonguldak`ta madenciliğin sosyo-kültürel, maddi, hukuki her yönüyle kayırılmasını gerektiren” Zonguldak Yaklaşımına ihtiyaç vardır biçiminde değerlendirmede bulunmuştuk.

Havza için bu güne kadar ürettiğimiz bilimsel teknik çalışmalarımızla, üyelerimizle Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı Karadon Taşkömürü İşletmesi Müessesesinin özelleştirilmesine karşı yapılacak mücadelenin bir parçası olacağız. Zonguldak maden emekçileri ve tüm emekçilerle birlikte; Zonguldak ve çevre illerdeki halkımızın daha önceki yıllarda havza madenciliğinin ortadan kaldırılmasına karşı verdikleri mücadele deneyimleri, kazanımları ile  bu saldırıyı da hep birlikte püskürtmeliyiz.

Maden Mühendisleri Odası


Spread the love