AR-GEnekon, İşsiz Mühendisler ve Yalanlara Dair… – Ömer Karakul
Spread the love

Yıllardır üyelerinin ve halkın çıkarlarını savunan TMMOB olarak son ekonomik krizin düzenin sonucu olduğunu, bunun faturasının emekçi halkımıza ödettirilmek istendiğini ve bu düzen içinde ekonominin sorunlarının çözümsüz olduğunu tekrar vurguluyoruz. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da emperyalizme bağımlılığı arttıracak bütün girişimlere karşı çıkacağız.

Ücretlerin ve ekonomik haklarımızın kısıtlanmasına karşı bundan sonra da bütün gücümüzle mücadele edecek, bağımsızlık ve demokrasi savaşına daha büyük bir güçle sarılacağız. Teoman Öztürk – 10.09.1977

AR-GEnekon, Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun, 12 Mart 2008’de Resmi Gazete’de yayınlandı. Ar-Ge Yasası’nın AKP tarafından ortaya konularak, istihdamı artırma yönünde çok önemli bir adım olduğu söylendi.

Peki durum böyle mi? 500 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden firmalara yönelik çıkartılan yasa belli ki her ne kadar ilk aşamada yerli ekonominin ayağa kalkması için bir çaba olarak görünse de uzun vadede uluslar arası büyük sermayenin çıkarına yönelik bir düzenlemedir. Tasarı geçen yıl ilk kez kamuoyuna duyurulurken Maliye Bakanı, G. Kore kaynaklı bir firmaya seslenerek “Gelin Ar-Ge faaliyetinizi buradan yapın, Ar-Ge üssünüzü kurun, size vergi bağışıklığı tanıyalım, vergi vermeyin” diyebilmiştir.

Ar-Ge merkezi olabilmek için başvuran firmalara bakıldığında ise asıl geliştirilenin, devlet kaynaklarının aktarıldığı yerin araştırma değil büyük sermaye olduğu ortaya çıkmaktadır. 5746 sayılı Ar-ge yasası ile alınan destekler ve uygulamaları5746 sayılı Ar-ge yasası ile Ar-Ge harcamalarında yüzde 40`lık matrah indirimi yüzde 100`e çıkarılırken Ar-Ge personelinin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin yüzde 80`i, doktoralı olanlarda ise yüzde 90`ı alınmayacak. Ar-Ge harcamalarının tamamı, 500`den fazla Ar-Ge personeli çalıştıran işletmelerin her yıl, bir yıl önceye göre ek olarak yaptıkları Ar-Ge giderlerinin yarısı vergi matrahından düşülecek.Kendisini yerli(?) olarak duyuran ve Ar-Ge harcamalarında ikinci sırada olan bölgemiz firması ise Ar-Ge desteklerinden en fazla yararlananlardan.

Yasanın vermiş olduğu olanakları kullanış tarzı ile de teknolojinin (ve Ar-Ge’nin) Türkçesi dedirtecek cinsten.Brüt maaştan Net maaşa geçişBirçok çalışan için ilk bakıldığında çalışan adına olumlu olabilecek bir durum ama Ar-Ge merkezi olan bir firmada çalışıyorsanız işin özü hiç de sanıldığı gibi değil.

Brüt 3000 YTL maaş alan örnek bir Ar-Ge mühendisi üzerinden değerlendirirsek
(Tablo-2);

Ar-Ge Yasası öncesi:Ar-Ge Yasası uygulansaydı:
Brüt maaş=3.000 / Yıllık brüt maaş=3×12=36.000Brüt maaş=3.000 / Yıllık brüt maaş=3×12=36.000
Ocak-Mart net maaş=2.150 (gelir vergisi (g.v) düşüşü)
Ocak-Mart net maas=2,450 (g.v nin%80alınmaz )
Nisan-Ağustos net maaş=2.000 (gelir vergisi düşüşü)
Nisan-Ağustos net maaş =2.400 (g.v. ninin %80 alınmaz)
Eylül-Aralık net maaş=1.843 (gelir vergisi düşüşü)
Eylül-Aralık net maaş=2.350 (g.v. ninin %80 alınmaz )
Yıllık toplam net maaş:=24.000
Yıllık toplam net maaş: 28.750
Aylık ortalama net maaş: 2.000
Aylık ortalama net maaş: 2.400

Basit bir hesapla ortalama aylık %20’lik gelir vergisinin %80’i olan %16’lık vergi indirimini firma kendi adına gelir kaydediyor. Ar-Ge yasasıyla sermayeye zaten bazı kolaylıklar ve vergi indirimi sağlanmışken, firma çalışana tanınmış %80 vergi muafiyetini de gasp etmek için çabalıyor. Yasal açıdan zorda kalmamak için de ücretlendirme sistemindeki değişikliğin çalışan tarafından talep edildiği sözleşmelere yazılarak, 01.11.2008 tarihinden geçerli olacak şekilde çalışanlarına sözleşmeyi imzalamalarını dayatıyor.Teknolojinin Türkçesi, Yalanlara ve İşsiz Mühendislere dair.

Çalışanlarının haklarına el koyan firmanın krizi bahane ederek artık çalıştırmadıklarına gelince:“Çıkarılan işçilerin depolarda ve bazı üretim birimlerinde çalıştıklarını” ifade eden şirket yöneticisi (CEO),  “ihracattan ya da Ar-Ge’den kimseyi çıkarmadıklarını, eğer 2008 yılının başından bugüne kadar benim işçi sayımda iddia edildiği kadar azalma var ise bu işi bırakırım” diye konuştu.(2)

Ne ilginçtir bu açıklamayı yapan ve aksi durumda işi bırakacağını söyleyen yönetici aynı günlerde ise “Mevsimsel olarak personel azalmasına gidildi. Çıkarılan işçi sayısı 500-600’ü geçmez. Harıl harıl çalışıyoruz. Felaket tellallığının anlamı yok”(3) diyebilmiş ve onlarca Ar-Ge mühendisinin de işine son verebilmiştir.

Krizin başladığı günlerde ise aynı şirketin Ar-Ge Müdürünün “Açılacak merkezler için araştırmacı arayışında olduklarını ifade ederek, ilk etapta yaklaşık 500 yeni mühendis alımı yapılacağını, ama bunun üst sınır olmadığını”(4) söylemesi ise yeni mezun veya işsiz mühendislere boş umut vermekten öteye gitmemektedir.

İşsiz Mühendisler

Ülkemizde her yıl binlerce bilgisayar mühendisi ve elektrik-elektronik mühendisi mezun olmaktadır. Her yıl binlerce mühendisin istihdamını yaratacak bir sektör, ekonomi yoktur ve olamayacaktır da. Bu durum bitirdiğin okulla, bildiğin yabancı dillerle, aldığın sertifikalarla, referanslarınla da, sorunu kendi eksikliğinde bulmanla da çözülecek bir durum değildir. Bunun çözümü meslek odalarında ve sendikalarda örgütlenmededir, birliktedir, sermayeden değil emekten, sınıftan yana olmaktır.

Meslek Odanı, kamuyu savunarak özelleştirmelere karşı çıktığında, siyasi işlerle ilgilendiğin için eleştiren sen, şimdi KPSS sınavı ile kamuda işe girebilmek için sıra beklersin. O çok siyasi bulduğun meslek örgütlenmenin yıllarca önce yaptığı uyarıları bugün yaşamak zorunda kalırsın.

Kaynaklar

1: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı BasınBülteni 15.09.20082: Referans Gazetesi 06.12.20083: Milliyet Gazetesi 04.12.20084: Referans Gazetesi 25.10.2008

Ömer Karakul – Elektrik Elektronik Mühendisi
*EMO İzmir Şubesi Bülteni’nin Ocak 2009 sayısından alınmıştır.


Spread the love