Zorlanan ithal otobüs! Zonklayan yerli ümük! – Necati Doğru

Getirileli henüz 2 ay olmadığı halde “cami avlusuna çocuk bırakır gibi garajlara terk edilen” Hollanda üretimi 50 Phileas marka otobüsü Kadir Başkan’a kim yutturdu?

Ben öğrendim.

Kimse yutturmamış.

Aslında bir temsilcisi var, eski otomotivcilerden Boronkaylar ama, onların da fazlaca bir becerisi, satış baskısı, aman aman pazarlaması olmamış. Edindiğim bilgilere göre, Hollanda’dan başka hiçbir ülkede henüz kullanılmamış, denenmemiş, faydası görülmemiş, hafif rampalarda bile zorlanarak hızı neredeyse kaplumbağa hızına düşen bu otobüslere önce Ankara Büyükşehir Belediyesi talip olmuş. Ancak Ankara Belediyesi, her nasılsa sonradan; adedi 2.4 milyon TL’ye 50 otobüs (120 milyon TL tutuyor) alıp bunları çalıştıramayıp garajda paslanmaya atarsak halka rezil oluruz diye uyanmış.

Ankara Belediyesi vazgeçmiş.

Fakat bir güç!

Bir kuvvet!

Bir kudret!

İstanbul’a; “Alın bu otobüsleri” diye emir buyurmuş.

 

***

Kim bu kuvvet, kudret, güç?

Öğrenemedim.

Birtakım tahminler ve yakıştırmalar var fakat buraya tahmin yazamam. Olmuş olanı yazabilirim.

Olmuş olan şudur:

Kapısı terste, İngiliz trafik akışı sistemine göre yapılmış, gitmesi için şoförün fazla becerisine ihtiyaç duymayan, duraklara yan yan yanaşan, en fazla 175 kişi alan, 175 kişiyi geçince ve biraz da rampa olunca hızı saatte 5 kilometreye inen, sadece çok özel; rampasız, dönemeçsiz, virajsız, dümdüz, pürüzsüz yollarda ve tepesi-engebesi olmayan otobanlarda hız yapabilen, birinin fiyatı 3 Mercedes ya da MAN ya da BMC fiyatında olan ve Kadir Topbaş’dan önceki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’nın, “Bu otobüsleri 2003 yılında bize de satmaya kalktılar, biz reddetmiştik” dediği otobüsler alındı.

Dikkat isterim.

Keskin dikkat.

İhalesiz alındı.

Ve yürümediler.

Garajlara terk edildiler.

Bir aya yaklaşıyor.

Yatıyor otobüsler.

***

Ceyhan karpuzu değil bu. Hollanda’nın dünyada hiçkimsenin satın almadığı uçuk otobüsü. Karpuz yata yata büyür.

Otobüs yata yata çürür.

Bu kadar parayı, “otobüs çürütmenin şehir yönetimlerine etkisini” gözlemlemek için mi ödediler? AKP belediyeciliğinin “harcama canavarlığına dönüşen” yokuşta zorlanan otübüsleri çürütme örnekleri bini aştığı için IMF, seçimlerden önce dikkat çekmişti.

Belediyelere dikkat.

Çok harcıyorlar demişti.

IMF’nin bu uyarısı seçimlerden önce olduğu için Başbakan Tayyip Erdoğan, edasına, tavrına, tafrasına yakışır ses tonuyla; “IMF kim oluyormuş… Biz ümüğümüzü IMF’ye sıktırmayız” demişti.

Seçimler bitti.

Taze, bol, devamlı, sürdürülebilir sıcak hoppa para bulma bakanımız Mehmet Şimşek, Washington’a “IMF ile ümük görüşmeleri” yapmaya gitti. Oradan gelen haberlere göre, IMF heyeti iki hafta içinde Türkiye’de olacak ve “belediyelerin harcamaları” görüşmelerin başlaması için ilk şartlardan biri sayılacak.

Otobüsler garajda yatıyor.

IMF ümük yoklamaya geliyor.

Türkiye ikili kıskaca girdi.

Zorlanan ithal otobüs!

Zonklayan yerli ümük!

 

Necati Doğru

Vatan Gazetesi