Ücretli Mühendisler ve Kriz Söyleşisi Yapıldı

MMO İstanbul Şubesi Ücretli ve İşsiz Mühendis Komisyonu tarafından organize edilen “Ücretli Mühendisler ve Kriz” söyleşisi 7 Şubat günü Şube Toplantı salonunda yapıldı. Söyleşiye 35 kişi katıldı.

Konuşmacılardan Ahmet Öncü bir sağlık sorunu nedeniyle söyleşiye katılamadı.

Kimya Mühendisi Erkan Aslan uzun dönem içinde yeraldığı işçi sendikaları deneyimlerinden de yola çıkarak bir sunuş yaptı. Erkan Aslan sunumunda özetle şu düşüncelere yer verdi:
“Bir toplantıya katılan kimya ve metalürji mühendisleriyle yaptığımız küçük çaplı bir ankette mühendislerin en önemli sorun olarak işlerini özgürce yapamamayı gördüğünü, ücretlerin daha sonraki bir sorun olarak değerlendirildiğini gördük. Kimlerle birlikte hareket edilmesi gerektiği sorusuna ilk sırada “teknik elemanlarla birlikte” cevabı verildi…Krizden TMMOB’nin üyeleri ve örgüt de etkileniyor. Odalar üyelerine hukuk yardımının çok ötesinde adımlar atmalı… Geçtiğimiz süreçte HSGGP’de Tabip Odası’nın öncü bir rolü oldu. Bu kriz sürecinde TMMOB sahne almalı. TMMOB’nin bir saygınlığı var.
Hayallerimizi yitirmemek için kendi geçmişimizden örnekler alabiliriz. 80 öncesinde mühendisler işyerindeki konumlarının da yardımıyla sendikalaşmalara öncülük ettiler. “

Söyleşide Makina Mühendisi Behice Çağlar da örgütlenmenin önündeki ideolojik engeller ve kadın mühendisler üzerinde durmak istediğini belirtti. Çağlar, konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi: “Örgütlenmeler, sendikalar, krize krizde yakalandı. Krizin gelişi önceden belli olduğu halde hazırlanılamadı… Kriz döneminde insanlar kendiliğinden sendikalaşmaya ve sola yönelmiyor. Hitler’in iktidara gelişi de 1929 krizinin ardından oldu.

Burjuva iktisatçılar bile Marx geri döndü diyor, solda ise burjuvaziye akıl hocalığı yapmaya çalışanlar, Keynes politikalarına dönülmesini önerenler var.

İnsanlara hedef göstermek açısından “tam istihdam” talebi propaganda edilebilir somut bir hedef olabilir.

Örgütlenmelerimizde Sovyetik örgütlenmeyi, yani katılanların eşit haklara sahip olduğu bir yapılanmayı model almalıyız. Eşit haklar olmayınca katılım düşüyor.”

Oturum yöneticisi Ertuğrul Bilir de Türkiye’de 74 krizinden beri yaşanan çeşitli krizlerde kitle hareketinin farklı refleksler verdiğini, iradi çabaların önem kazandığını vurguladı.

Söyleşinin sonraki bölümü diğer katılanların da düşüncelerini ifade etmeleri, eleştiri ve sorularını yöneltmeleriyle sürdü. Yapılan bazı değerlendirmeler şöyle:

– Bu krizi Türkiye’nin yaşadığı diğer krizlerle karşılaştırmak yanlış, bu kriz 1929 kriziyle denk olan çok derin bir kriz.

– TMMOB sınıfsal bir mücadele açısından uygun bir araç mı? 70’li yıllarda mühendislerin sendikal örgütlenmesine ilişkin mücadeleye öncülük yapma görevi TÜTED’e verilmişti. TMMOB üyeleri içinde yeterince örgütlü değil. TMMOB işyeri temsilcilikleri oluşturulmalı.

– Bu söyleşide bir dünya değerlendirmesinden yola çıkılmaması hatalıydı. Emperyalistler kontrol altında bir Osmanlıcılığı gündeme getirecekler. Türkiye çok ciddi bir tehdit altında. Ya halka afyon verilecek, ya da sosyalizm olacak.

Söyleşi yapılan tartışmaların ardından Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı çalışmalarına, tartışmalarına katılım ve destek çağrısıyla son buldu.

 

 

politeknik.org.tr