TMMOB İKK Kadın Komisyonları: “Erkek Şiddetinden Kurtulmuş Kadın Yoktur!”
Spread the love

Geçtiğimiz günlerde Peyzaj Mimarları Odası Muğla İl temsilcisi Hülya Yolcubal’ın evinin önünde kurşunlanarak katledilmesi kadına yönlelik taciz, tecavüz ve cinayetleri acı bir biçimde bir kez daha gösterdi.
Toplumun her kesiminde farklı boyutlarda yaşanan cinsiyet ayrımcılığı ve beraberinde gelişen şiddet gösterileri AKP hükümetinin estirdiği gericileşme rüzgarıyla vahim boyutlara ulaştı.

TMMOB’deki kadın mühendis ve mimarlar bugün (25.06.2010), kadına cinayetlerine karşı mücadele çağrısıyla birlikte Hülya Yolcubal’ın davasının takipçisi olacaklarını duyurdukları bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

TMMOB’ye bağlı Adana, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul ve İzmir İl Koordinasyon Kurulları(İKK)’nın Kadın Komisyonlarının imzasıyla dağıtılan açıklamanın tam metni şu şekilde:

Erkek Şiddetinden Kurtulmuş Kadın Yoktur!

Basına ve kamuoyuna,

 
Peyzaj mimarı arkadaşımız Hülya Yolcubal’ın eski sevgilisi tarafından aylarca taciz ve tehdit edildikten sonra öldürülmesi bize bir gerçeği tekrar hatırlattı: Hiçbirimiz kadın katliamından muaf değiliz. İster Bodrum’da, ister Ardahan’da, ister Edirne’de ya da Antalya’da yaşayalım;  ister kasiyer, ister bankacı, öğretmen, hemşire, doktor ya da mimar olalım; hepimiz bir erkek bizi “öldüresiye sevdiği” için günün birinde üçüncü sayfa haberi olabileceğimiz gerçeğiyle yaşıyoruz. Günde en az üçümüz erkekler tarafından katlediliyoruz. Katillerimiz çoğu zaman sokaktaki, tanımadığımız erkekler değil. Babamız, kardeşimiz, oğlumuz, mevcut ya da ayrıldığımız kocamız, sevgilimiz, nişanlımız tarafından öldürülüyoruz.

Her hafta ortalama iki kadın şimdiki veya eski eşi veya sevgilisi tarafından öldürülüyor. Evlenme teklifini kabul etmemek, boşanmak istemek, sevgiliden ayrılmak, artık başka bir erkeği sevmek gibi gerekçeler erkeklerin kadınları öldürmesine yetiyor. Bu gerekçelere dayanarak katillere haksız tahrik indirimi uygulanıyor, kadın katliamı meşrulaştırılıyor. Çünkü kadın katilleri gibi, yasa koyucu da, uygulayıcı da kadınların kendi hayatlarının sahibi bağımsız bireyler olduğuna inanmıyor. Son 7 yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Her kadın cinayeti, hayatta kalan kadınlar için bir gözdağı. Hiçbiri münferit değil. İşte bu nedenle kadın cinayetleri politiktir ve işte bu nedenle tüm kadınlar kadın cinayetlerinde taraftır.

Hülya Yolcubal’ın suç duyurusunun gereğini yapıp göz göre göre gelen cinayeti engelleyemeyen kurumlar; “güzel mimara 8 aşk kurşunu”, “katili uğruna kitap yazmış”, “mimar kızın katil zanlısı, kitap yazıp aşkını ilan etmiş”, “çıplak fotoğrafları ortaya çıktı” gibi başlıklarla cinayetleri magazinleştirerek haberleştiren medya ve katilleri tahrik indirimiyle ödüllendiren, cesaretlendiren yargı suç ortağıdır.

Herkesi, kadın cinayetlerine karşı ses çıkarmaya, hesap sormaya davet ederken; “ya benimsin, ya kara toprağın” diyen ataerkil zihniyete isyan ediyor, bu davanın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

politeknik.org.tr

  


Spread the love