Su hakkı ve su üzerindeki neoliberal politikalar paneli yapıldı

 Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 7 Haziran günü, 5 Haziran Çevre Günü etkinlikleri kapsamında “Su Hakkı ve Su Üzerindeki Neoliberal Politikalar” konulu bir panel düzenledi.

Prof. Beyza Üstün’ün yöneticiliğini yaptığı panelde, Prof. Fuat Ercan, Y. Doç. Dr. Tayfun Çınar, ÇMO İstanbul Şube Su Komisyonundan Tülin Arslan ve Semih Yüksel sunum yaptılar.

Panelde dünyada küresel su politikalarının gelişimi, suyun metalaştırılmasında rol alan tekeller ve tekellerin dünyanın diğer bölgelerinde suyun metalaştırılması için geliştirdikleri politikalar, bununla ilgili yapılan forumlar ve hazırlanan çerçeve anlaşmalar, sürecin Türkiye’deki gelişimi, su havzalarının ticarileştirilmesi üzerine konuşmalar yapıldı.

ÇMO İstanbul Şube Başkanı Ö. Eylem Tuncaelli’nin açılış konuşmasıyla başlayan panelde ilk sunumu Tülin Arslan yaptı. Arslan, Dünya Su Konseyinin oluşma sürecini, buna bağlı olarak suyun ekonomik bir mal olarak kabul edilmesiyle gelişen süreci ve 2009 Mart’ında İstanbul’da düzenlenecek olan Dünya Su Forumunun suyun metalaştırılmasında oynayacağı rolü anlattığı sunumunda suyun özelleştirilmesine karşı Bolivya ve Hindistan’da boy veren direniş hareketlerini de anlattı. Semih Yüksel ise Türkiye’de İSKİ’nin kurulmasıyla başlayan su ve atıksu yönetiminin, su iletim ve dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi sürecini anlattı.

Tayfun Çınar, “kullanan öder” ilkesinin tarih öncesinde varolmadığı ve hak ilkesini ihlal ettiğini söylediği konuşmasını, dünya ve Türkiye’den su hizmetlerinin sunumu ile ilgili örnekler vererek sürdürdü. 1989 yılına kadar İngiltere’de kullanan öder ilkesine göre değil bir tür emlak vergisine bağlı olarak suyun faturalandırıldığını, bunun daha sonra özelleştirme furyası ile birlikte değiştiğini söyledi. Dikili’de 10 metreküpe kadar suyun ücretsiz verilmesinin bir sosyal belediyecilik örneği olduğunu söyleyen Çınar, “kullanan öder” ilkesinin reddedilmesi gerektiğini söyledi.

Fuat Ercan konuşmasında,  “hak” ve “neoliberalizm” ilişkisinin detaylandırılması gerektiğini, hakkın her zaman mücadele ile kazanıldığını, Türkiye’de büyük sermaye gruplarının artık su sektörüne de el attıklarını, bunun genişleme zorunluluğundan kaynaklandığını ve bu süreçte uluslar arası sermaye ile bütünleşerek suyu metalaştıracaklarını söyledi. Bu sermaye gruplarının “suda çitleme harekatı”na hazırlık yaptıklarını söyleyen Ercan, bunu yasal kılıfının hazırlıklarından bahsetti.

Beyza Üstün, Türkiye’de suyun çoktan ekonomik bir mal olarak görüldüğünü, birçok uygulamanın yasal olmayan biçimlerde yapıldığını, sonradan yasal düzenlemelere girişildiğini söylediği konuşmasında, buna örnek olarak Bimtaş’a yaptırılan nazım planlarını, İSKİ’nin kuruluş ilkelerinin değiştirilmesini, bu bağlamda İstanbul’a Melen’den su getirilmesini örnek gösterdi.

Panelin ardından soru cevap bölümü yapıldı. Panele TMMOB’a bağlı diğer odalardan, Silivri çevre inisiyatifinden, Bakırköy Kent Konseyi’nden ve diğer kurumlardan da katılımcılar vardı.

politeknik.org.tr