Siyanür nedir, altın ayrıştırmalarında neden kullanılır, neden ölümcüldür? – Gürkan Akçay (BilimFili)
Spread the love

Doğayla savaş halindeler, kazanırlarsa; hepimiz kaybedeceğiz.

Toksikolojinin 500 yıl kadar önce Paracelsus tarafından ifadelendirilen ve bugün de modern toksikolojinin dayandığı temel prensip olan “Her kimyasal, doza bağlı olarak toksiktir” gerçeğini dile getirerek başlayalım.

Her gün binlerce kimyasala maruz kalıyoruz. Bunlardan ilaç, gıda katkısı ve kozmetik olarak kullanılanlarına bilerek/isteyerek; çevre kirleticilerine, gıda kirleticisi kimyasallara, gıdalardaki doğal kimyasallara ve iş yeri kimyasallarına ise istemeyerek maruz kalıyoruz. Kimyasalların organizmada oluşturduğu hasar olarak tanımlanan toksisite; ölümden, organ hasarı, kanser, DNA hasarı, üreme sistemine etki, bağışıklık sistemine etkiye kadar uzanan çok geniş bir spektrumu kapsar. Her kimyasal, doza bağımlı olarak bu etkilerden birini veya birkaçını birlikte gösterir. (Karakaya, 2014).

Siyanür, doğal yollarla oluşan, pek çok bitkide bulunan ve 2000 yıl boyunca nükleer silahların kullanılmadığı savaşlarda zehirleyici olarak kullanılan bir kimyasaldır. Gaz halinde solunması, katı halde yutulması veya topikal maruz kalmayla absorbe edilmesi son derece öldürücü bir etkiye sahiptir. Tarihte bilinen iki büyük olay olan 1978 yılındaki Jonestown Katliamı ve 1982 yılındaki Tylenol zehirlenmeleri, kimyasalın ölümcüllüğünü ürpertici bir biçimde ortaya koymaktadır.

İlk kez 1782 yılında, azota üç bağla bağlanmış karbonun oluşturduğu bir bileşik (CN) olarak yalıtılan kimyasal; bazı gıdalar gibi doğal kaynakların yanı sıra çeşitli endüstriyel kimyasallar ve sigara dumanında bulunabilir. İmalat sanayisinde ve pestisitlerde de kullanılan siyanür, aynı zamanda tıpta da kontrollü bir biçimde yaygın olarak kullanılıyor. Siyanür zehirlenmesinin en yaygın sebepleri ise; yangınlarda duman solunması, siyanür kullanan endüstriler (fotoğraf, kimyasal araştırmalar, sentetik plastik, metal işleme ve elektrokaplama), kanser tedavi laetrili ve sigara dumanıdır.

Öte yandan siyanür içeren pek çok madde bulunabilir ancak bu maddelerin tamamı zehirli değildir. Sodyum siyanür (NaCN), potasyum siyanür (KCN), hidrojen siyanür (HCN) ve siyanojen klorür (CNCl) gibi bileşikler, akut ve kronik maruziyette doza bağlı olarak ölümcül olabilecek kadar zehirli olabilirken; nitril denilen binlerce bileşik, siyanür grubunu içermesine rağmen toksik değildir. Örneğin, tıbbi ilaç olarak kullanılan bazı nitrillerde siyanür bulabilirsiniz. Nitriller, metabolik bir zehir olarak hareket eden CN- (eksi) iyonunu kolay kolay salamadıkları için tehlikeli değildir.

Kimyasal Bir Silah Olarak Siyanür Kullanımı

Savaşlarda siyanür kullanımı, 1870-1871 yılları arasındaki Fransa-Prusya Savaşı’na dayanmaktadır. Bu savaş sırasında Fransa başkanı III. Napolyon, askerlerine silahlarının uçlarındaki süngüleri bu zehire batırmaları talimatını vermiştir. Öte yandan Roma İmparatoru Nero’nun da siyanür içeren bir vişne suyu karışımını zehir olarak kullandığı ileri sürülmektedir.

Her iki Dünya Savaşı sırasında da siyanür kullanımı görülmüştür. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Fransız ve Avusturya birlikleri siyanür kullanırken; İkinci Dünya Savaşı sırasında da faşist Nazi Almanyası milyonlarca insanı öldürmek için kemirgen öldürücü bir ürün olan Zyklon B‘yi kullandı. 1980’lerde, İran-Irak savaşında Irak’taki ve Suriye’deki Kürtler üzerinde siyanür kullanıldı. 1995 yılında Aum Shinrikyo isimli bir Japon tarikatı metro banyolarına siyanür yerleştirdi.

Altın Ayrıştırmalarında Siyanür Kullanımı

Siyanür, pek çok metalle kolaylıkla birleşebilme özelliğine sahiptir. Bu da altın gibi metallerin cevherinden ayrıştırılmasında onu kullanışlı bir kimyasal yapmaktadır. Altının cevherden ayrıştırılması için yaygın olarak kullanılan çözelti, sodyum siyanür çözeltisidir. Altın madenciliğinde kullanılan iki tip ayrıştırma yöntemi söz konusudur:

Yığma çözündürme (Yığın liçi) olarak bilinen yöntem, açık olarak yapılan ve dev toplama pedleri üzerine serpilmiş devasa yığınlardaki cevher üzerine siyanür solüsyonu püskürtülerek uygulanır. Siyanür, altını cevherden çözerek çözeltiye dahil eder ve yığın üzerinden akıp gider. Pedler altından ayrılmış metal çözeltiyi toplar ve bu durum cevher tamamen tükenene kadar devam eder.

Tank liçi ayrıştırma olarak bilinen diğer yöntemde ise, cevher, geniş tanklar içerisindeki siyanür solüsyonuyla karıştırılır. Dökülme olasılığı bulunan bu sürecin son derece kontrollü yapılması gerekir. Çünkü, cevher artığı olarak ortaya çıkan atık, büyük bentlerin (atık barajlarının) arkasında depolanır ve olası sızmalarda felaketle sonuçlanan senaryoların gerçekleşmesine yol açabilir. Altın kazanımından sonra ise, atık havuzuna atılacak siyanürlü su, kontrol edilmeli, doğaya deşarjı önlenmelidir. Bunun için özel atık barajı dizaynları gerekmektedir. Burada asıl önemli olan, tank liçi ayrıştırma yönteminde kullanılan sodyum siyanürün (NaCN), pH değerinin sürekli olarak 10-11 aralığında tutulmasıdır. Çünkü düşük pH’da NaCN bozulur ve hidrojen siyanüre (HCN) dönüşür. Bu gaz son derece öldürücüdür.

Siyanürle ayrıştırmanın etkinliğinden kaynaklı, çoğu altın madeni şirketi (%90), düşük cevher seviyelerinde bile çok daha fazla kâr sağlayan bu yöntemi kullanıyor.

Siyanür Kullanımı ve Tehlikeleri

Siyanür, çevreye yayıldığında, tüm canlı yaşamı için ölümcül tehlike oluşturan son derece tehlikeli bir kimyasaldır. Örneğin siyanür dökülmeleri, içme suyu kaynaklarının kirlenmesine, çok sayıda balık türünün yaşamını kaybetmesine ve tarım alanlarının zarar görmesine neden olur.

Bütün yasalar ve kurallar olmasına karşın, siyanür kullanımıyla ilgili riskler yine de mevcuttur ve kaza ihtimali vardır. Ülkelerin hepsi siyanürü ya da tehlikeli maddeleri aynı oranda denetlemez. Yakın tarihte yaşanan facialar çok sayıda insan ve diğer canlı türlerinin hayatına mal olmuştur.

Meksika, 2014: Yoğun yağışlar sonrası, 500.000 galon siyanür çözeltisi, Proyecto Magistral madenindeki istinat havuzundan dışarıya taştı.

Kırgızistan, Kumtor Altın Madeni, 1998: 2 ton sodyum siyanür taşıyan bir kamyon Barskoon nehrine düştü, böylece 2.000’den fazla insan tıbbi yardıma muhtaç kaldı.

Romanya, Aural Gold, 2000: Bir atık barajı patladı, Tisza ve Tuna Nehirlerine 3,5 milyon metreküp siyanürlü atık döküldü, Macaristan ve Yugoslavya’ya doğru yaklaşık 400 kilometre boyunca bulunan su kaynakları zehirlendi ve binlerce balık öldü.

Birleşik Devletler, Zortman-Landusky Madeni; Montana, 1982: 52.000 galon siyanür çözeltisi, Zortman kasabasına içme suyu sağlayan su taşırları (akifer) zehirledi. Kaza, bir maden çalışanının evdeki musluk suyunda siyanür kokusu olduğunu fark etmesiyle ortaya çıktı.

Nasıl Zehirler? Neden Ölümcüldür?

Kısacası, siyanür iyonu CN- (eksi), hücrelerde bulunan enerji üretim organeli olan mitokondrilerdeki elektron taşıma sistemini bozar. Siyanür iyonu, mitokondrilerde bulunan ve oksijenli solunumun elektron taşıma sisteminde; oksijene elektron taşıyan sitokrom C oksidazdaki demir atomuna tutunur. Bu tutunma yoluyla, siyanür, geri dönüşümsüz bir enzim baskılayıcı gibi davranarak sitokrom C oksidazın görevini yapmasını engeller. Oksijeni kullanma yetisi kaybolan mitokondri, enerji molekülü olan adenozin trifosfatı (ATP) üretemez. Yani siyanür, hücrelerin enerji üretimi için gerekli oksijeni kullanmasını engeller. Bunun sonucunda da, kalp kası hücreleri ve sinir hücreleri gibi bu tip enerjiye gereksinim duyan dokulardaki hücreler, enerji ihtiyacını gideremez ve hızlı hücre ölümleri başlar. Hücre ölümleri yeteri kadar yüksek sayıya ulaştığında da canlı formu yaşamını kaybeder.

Siyanüre uzun süreler uyarıcı akut belirtiler görünmeyecek kadar düşük ancak mesleki maruziyet limiti olan 11 mg/m3 ’ün üstünde dozlarda maruz kalınırsa merkezi sinir sistemi ve hipofiz bezi üzerinde kronik toksik etkiler görülebilir. Bu etkiler, siyanürle yapılan metal kaplama işçilerinde rapor edilmiştir.

Hidrojen siyanür veya siyanojen klorür formunda siyanür gazına, 2.5-5 mg • dak / metreküp ve 11 mg • dak / metre küp seviyelerinde maruz kalan her 100 insandan 50’sinin ölmesi beklenir. Sodyum siyanür ve potasyum siyanürün sindirim yoluna karışmasında ise ölümcül olan doz, 100-200 miligram kadardır. Böylesi bir maruziyette, ölüm, 10 dakika içinde gerçekleşir.

İnsanlarla birlikte, siyanüre maruz kalabilme olasılığı olan üç temel hayvan grubu daha vardır. Birinci grup kara hayvanlarıdır. İkinci grup kuşlar, üçüncü grup ise suda yaşayan canlılardır. Birinci gruptaki hayvanların, siyanürle karşılaşma olasılığı, insanlar için alınan önlemlerden dolayı kısmen de olsa azdır. Asıl risk gurubunda olan ise su canlılarıdır. Bu canlılar siyanür zehrine en duyarlı olanlardır ve siyanür suya karışırsa, zarar görmeleri kaçınılmazdır.

Siyanür Zehirlenmesinin Semptomları

Siyanür, hızlı etki eden bir zehirdir. Dolayısıyla da belirtileri ve ölüm de sıklıkla çok çabuk gerçekleşmektedir. Zehirlenmenin ortaya çıkışı maruz kalınan bileşik tipine göre değişkenlik gösterir. Bu bileşikler içerisinde en hızlı etki edeni, gaz haldeki hidrojen siyanürdür (HCN) ve belirtileri saniyeler içerisinde ortaya çıkar, ölüm ise dakikalar içerisinde gerçekleşir. Öte yandan siyanür tuzlarının oral yolla alınmasında ise, yavaş emilim nedeniyle zehirlenme de yavaş olmakta ve acil tedavi ile kişinin kurtarılması mümkün olabilmektedir.

Hafif derece zehirlenmelerde; belirtiler spesifik olmamakla birlikte, kuvvet kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı ve kusma şeklinde görülür. Bulantı ve kusma genellikle, siyanür tuzlarının mide mukozasında yarattığı rahatsızlığın bir sonucudur. Siyanür zehirlenmesi semptomları, diğer birtakım kimyasal maddelere maruz kalma ile benzerdir, bu nedenle belirtilere kesin olarak siyanürün neden olduğunu düşünmeyin. Ancak her durumda da, kendinizi maruz kaldığınız yerden uzaklaştırın ve derhal tıbbi yardım alın.

Öte yandan büyük dozlarda veya uzun süreli maruziyette ise; düşük tansiyon, baygınlık, konvulsiyon, kalp atış hızında yavaşlama, akciğer hasarı, solunum yetmezliği ve koma gibi başka birtakım semptomlar görülür. Siyanür zehirlenmesinden kaynaklı ölümler genellikle solunum ve kalp yetmezliğinden gerçekleşir. Siyanüre maruz kalan kişi, siyanür iyonunun hücrelerdeki demire bağlanmasından kaynaklı koyu lacivert ya da mavi bir ten rengine sahip olabilir. Bunun yanı sıra, oksijen dolu kanın hücrelerde kullanılamamasından kaynaklı kiraz kırmızı bir ten rengine de sahip olabilir. Öte yandan cilt ve vücut sıvıları badem benzeri bir kokuya neden olabilir.

Siyanür Zehirlenmesinin Bir Tedavisi Bulunuyor Mu?

Gündelik hayatta çevremizde oldukça yaygın olan bu kimyasalın küçük bir miktarını vücudumuz kendisinden temizleyebilir. Örneğin, çekirdeğinde eser miktarda siyanür bulunan elmayı çekirdekleriyle yemek ya da sigara dumanına maruz kalmak öldürücü olmayabilir.

Siyanürün bir zehir olarak ya da kimyasal bir silah olarak kullanıldığı durumlarda ise; tedavi, maruz kalınan doza bağlıdır. Yüksek dozda maruz kalınan siyanürde ölüm çok hızlı meydana geldiğinden tedavi için genellikle fırsat kalmaz. Ancak uygulanacak ilk yardım müdahalesi olarak kişinin derhal temiz havaya çıkarılması gerekir. Yutulan ya da düşük dozlarda solunmuş siyanür, zehir etkisini ortadan kaldıran veya siyanüre bağlanan antidotlar (ilaç, panzehir) uygulanarak önlenebilir. Örneğin, B12 vitamini (hidrosokobalamin), siyanürle reaksiyona girer ve idrarla atılan siyanokobalamini oluşturur.

Öte yandan amil nitritin solunması, siyanür zehirlenmelerinde ve karbonmonoksit zehirlenmelerinde solunumu kolaylaştırması açısından yardımcı olabilir. Vakaya bağlı olarak; felç, karaciğer hasarı, böbrek hasarı ve tiroit yetmezliği görülse de tamamen iyileşme mümkün olabilir.

Doğayla Savaş Halindeler

Tüm bu veriler ışığında, altın ayrıştırmasında siyanür kullanımının olası kaza ve sızıntılarda çevrede ve canlı yaşamı üzerinde ölümcül etkiler doğuracağını söyleyebiliriz. Tehlike, yalnızca siyanürlü altın ayrıştırması değil, altın arama sırasında uygulanan prosedürden kaynaklı doğa ve mevcut ekosistem üzerinde de tahribat yaratılmaktadır. Öncelikle cevherin içerisindeki değerli metal miktarı belirlenir, bu süreç “altın arama” olarak isimlendirilir.

Altının varlığı saptandıktan sonra, yapılan ilk işlem toprak üzerindeki bitki örtüsünün ortadan kaldırılmasıdır. Bitki örtüsünün traşlanmasının ardından toprağın verimli kısmı olan üst kısım sıyrılır. Ardından cevhere ulaşmak için patlama uygulanarak toprak ve içerisindeki kayalar parçalanır. Yalnızca bu aşamaya kadar bile bütün bu süreç, çevre ekosistemlerdeki canlılara ve doğal kaynaklara zarar verir. Yaratılan gürültü, etrafa saçılan kaya parçaları ve toz, pek çok canlı türünün yaşamına mal olur. Yani siyanürle ayrıştırılacak cevheri elde edinceye kadar neden olunan doğa hasarı, felaketin yalnızca bir boyutudur. Sıradan bir altın madeninde sıradan bir altın yüzük üretebilmek için, 20 tondan fazla maden atığı üretilir. Üretilen maden atığı miktarı, kazılan devasa çukurlar, katledilen doğa ve canlı yaşamı göz önüne alındığında, siyanürün sebep olacağı hasar ne denli umursanacaktır henüz bilmiyoruz.

Kaz Dağları ve Kirazlı mevkiinde yürütülen altın madeni çalışmaları neticesinde altın madeni için bölgede kesilen ağaç sayısının uydu görüntüleri üzerinden 195.000 olarak tespit edildiği ifade ediliyor. Çanakkale Kirazlı’da Siyanürlü Altın Madeni alanının %98,7’si orman alanında bulunuyor. Bölgede 18 memeli, 41 kuş, 10 sürüngen ve 117 böcek türü yaşıyor. Orman 283 farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Proje alanında tespit edilen türlerin 7’si ise endemik tür statüsünde.

Doğayla savaş halindeler, kazanırlarsa; hepimiz kaybedeceğiz. #KazDağlarıBizim

Kaynak ve İleri Okuma Helmenstine, Anne Marie, Ph.D. (2019, August 3). How Does Cyanide Kill? https://www.thoughtco.com/overview-of-cyanide-poison-609287WHO- The International Programme on Chemical Safety (IPCS).

Hydrogen Cyanide and Cyanides:Human Health Aspects.WHO Publication. Geneva (2004). https://www.who.int/ipcs/publications/cicad/en/cicad61.pdfChronic cyanide exposure: a clinical,radioisotope, and laboratory study.

British Journal of Industrial Medicine, (1975). https://oem.bmj.com/content/32/3/215.shortAltın Madenciliğinde Tartışılan Konu

Siyanür: İnsan Sağlığı Yönünden Nedir, Ne Değildir? Karakaya. Madencilik Türkiye, (2014). http://altinmadencileri.org.tr/wp-content/uploads/2015/07/Madencilik_Turkiye_Sayi_43_AliEsatKarakaya_HQ.pdf

Siyanür Zehirlenmesi. Renklidağ& Karaman. TTB. sted, (2003). http://www.ttb.org.tr/STED/sted0903/siyanur.pdf

Altın Politikaları Sempozyumu (2009) (71-82). TMMOB/Maden Mühendisleri Odası. http://www.maden.org.tr/resimler/ekler/644b6608791fe87_ek.pdf

Facts About Cyanide. CDC. https://emergency.cdc.gov/agent/cyanide/basics/facts.aspCyanide Use in Gold Mining. EarthWorks (accessed August 7th, 2019). https://earthworks.org/issues/cyanide/

TEMA Vakfı’ndan çağrı: Çanakkale Kirazlı’da ÇED’e aykırı davranan işletmeyi durdurun. TEMA Vakfı (25.07.19). http://www.tema.org.tr/web_14966-2_1/entitialfocus.aspx?primary_id=2181&target=categorial1&type=2&detail=single


Spread the love