Sempozyumda ortak fikir: “Biber gazı öldürüyor, yasaklanmalı!”
Spread the love

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ‘Biber Gazı Yasaklansın Tıbbi Sempozyumu’ düzenlendi. 10 Ocak Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kemal Akay Anfisi’nde gerçekleştirildi. Başkanlığını Dr. Tunçalp Demir’in sekreterliğini de Dr. Ali Çerkezoğlu’nun yaptığı sempozyuma katılan uzmanlar, ölümcül sonuçlara yol açabilen biber gazının yasaklanmasını istedi

Biber gazının “kimyasal bir silah” olduğunu belirten hekimler, Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kemal Akay Anfisi’nde düzenlenen Biber Gazı Yasaklansın Tıbbi Sempozyumu’nda buluştu. Sempozyuma hekimlerin yanı sıra çeşitli kitle örgütleri ve sendikaların temsilcileri de katılım sağladı.
1990’lı yıllarda kullanımı öne çıkan ve Türkiye’de neredeyse her eylemde gündelik bir uygulama haline dönüşen biber gazı kullanımının bütünüyle yasaklanması sağlanmadıkça çok önemli ve yakıcı sonuçlar doğurmaya devam edeceğinin altı çizilirken,   “biber gazı”nın tıbbi olarak her boyutuyla irdelenmesi bilimsel bir sorumluluk olduğundan hareketle sempozyumun bir başlangıç olması gerektiği belirtildi.

Biber gazının insan sağlığına etkileri
Biber gazının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin hekim gözüyle ele alındığı sempozyumda tüm gün boyunca sunumlar gerçekleştirildi.
Kimyasalların sağlık üzerindeki etkileri, acil serviste yaklaşım, adli raporlama, dünyada biber gazı kullanımı gibi başlıkların ele alındığı sempozyumda deneyim paylaşımı da yapıldı. Sempozyumda farklı oturumlarda yapılan sunumların dışında katılımcıların katkıları ve sorularıyla oturum başlıkları zenginleştirildi.
Açılış konuşmasıyla başlayan sempozyumun öğleden önceki bölümünde ‘Göz Yaşartıcı Kimyasallar ve Sağlık’ ile ‘Göz Yaşartıcı Kimyasalların Sağlık Üzerine Etkileri’ başlıklı oturumlarda sunumlar gerçekleştirildi. Sunumların ortak vurgusu ise, bir kimyasal silah olan biber gazıyla ilgili yapılan tıbbi çalışmaların sokaktaki mücadeleyle buluşması gerektiği görüşü oldu.

Deneyimler paylaşıldı
Sempozyumun öğleden sonraki bölümünde ise ‘Biber Gazına Bağlı Şüpheli Ölümlerde Alternatif Bilimsel Rapor Yazım Deneyimleri TTB Örnekleri’ ile ‘Biber Gazı ve Uluslararası Deneyimler’ başlıkları iki oturum halinde ele alındı.

Rapor yazım deneyimlerinde, Haziran Direnişi sürecinde yaşamını yitiren İrfan Tuna ve 31 Mayıs 2011’da Hopa’da polis terörüyle katledilen Metin Lokumcu’nun ölümüne dair hazırlanan TTB raporları sunuldu. Biber gazından ölüm olaylarında rapor tutmanın önemine vurgu yapılan sunumlarda Lokumcu’nun ölümüne ilişkin hazırlanan raporun, Hopa’daki ölümün biber gazından olduğu gerçeğini ortaya koymasının önemine değinildi.

İbrahim Kaboğlu ve Ayhan Erdoğan başkanlığındaki 4. oturumda ise ‘Biber Gazı ve Uluslararası Deneyimler’ başlığında sunumlar yapıldı. Bu oturumda Kaboğlu ve Erdoğan, biber gazı kullanımının hukuki ayağını ele aldılar.

Yaptığı konuşmada, silah kullanımının yasaklanması gerektiğini belirten Kaboğlu, biber gazının Türkiye’de hak ve özgürlüklere yönelik kullanılmasına dikkat çekti.
Sempozyumun 5. ve son oturumu ise ‘Serbest Bildiri Sunumları’ başlığı altında Selin Top ve Peri Arbak’ın başkanlığında gerçekleştirildi.

biber_gazi_1

‘Herhangi bir demokratik tepkide binlerce kişi gaza maruz kalıyor’
Sempozyumun kapanış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Ali Çerkezoğlu, biber gazının yasaklanması mücadelesine Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi’yle beraber devam edeceklerini söyledi.
Çerkezoğlu, “Ne yazık ki ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde biber gazı sıradan bir olay olmuş durumunda. Herhangi bir demokratik tepkide maalesef yüzlerce, binlerce insan biber gazına maruz kalıyor. Ve bunun siyasal, toplumsal sonuçları var. Biz bunların hepsinden kaygılıyız.”

‘Bu kimyasal silahı kullandırtmayacağız’ diyen Çerkezoğlu, sempozyumun sunuş metninden bir alıntıyla konuşmasını noktaladı.

Kaynak: Sendika.Org


Spread the love