Mimarlar Odası: “Taksim Dayanışması üyeleri suçlu gösterilemez”
Spread the love

Gezi Parkı eylemleri sırasında Tayyip Erdoğan’la görüşen Taksim Dayanışması temsilcilerinden 6 kişi hakkında “zorla ifadeye getirme” kararı çıktı. Karar üzerine Mimarlar Odası bir açıklama yaparak iktidarın hak arayanlara karşı korku ve sindirme politikası uyguladığını belirtti.

Gezi Parkı eylemleri sırasında Tayyip Erdoğan’la görüşen Taksim Dayanışması temsilcilerinden 6 kişi hakkında savcılık “zorla ifadeye getirme” kararı çıkardı. Hakkında karar çıkarılanların isimleri şu şekilde; Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden mimar Derya Karadağ, Beyoğlu Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ve KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan.

Taksim Dayanışması’na yönelik soruşturma üzerine Mimarlar Odası bir açıklama yaptı. Açıklamada, iktidarın yaşamı savunanlara karşı korku ve sindirme politikası uyguladığı ifade edilirken Taksim Dayanışması bileşenlerinden olan yasal kuruluşların yöneticilerinin suçlu gösterilmeye çalışıldığı belirtildi.

Açıklamanın tam metni şu şekilde;

Hukuksuz bir projenin hayata geçirilmesi sırasında 27 Mayıs 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkındaki ağaçların yok edilmesine gösterilen tepki ile başlayan eylemlerin ardından, Taksim Dayanışması temsilcileri hakkında başlatılan soruşturma devam ederken; Savcılık, Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, mimar Derya Karadağ, Beyoğlu Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ve KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın ifadesinin alınması için talimat vermiştir.
 
Bütün toplantıları ile duyuruları açık ve şeffaf olan Taksim Dayanışmasının bileşenlerinden meslek kuruluşlarının ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin “Gezi Duyarlılığı” süresince; yaşamı ve yaşam değerlerini savunmak için barışçıl yöntemlerle, demokratik tepkilerin meydanlarda ve kamusal alanlarda ortaya konulmasında şiddetin önlenmesi için göstermiş olduğu hassasiyet ve çabaya karşın; soruşturma dosyasında hiçbir suç isnadı bulunmadığı halde, ifadeleri alınmak üzere talimat verilerek, korku ve sindirme politikası izlenmektedir.
 
Adı geçen kişiler, fezlekede sadece Taksim Dayanışması adına toplantılara katılan kişiler olarak anılmaktadır. Suç olarak tanımlanan bu tür toplantılar ve görüşmeler arasında, Gezi sorununu barışçı yollarla çözebilme arayışındaki yasal kuruluşlardan oluşan Dayanışmanın; Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve Baş Kamu Denetçisi ile yaptığı görüşmeler de bulunmaktadır.
 
Hiçbir suçlama olmadığı halde ifadesi alınması istenen kişilerin soruşturma savcısına ifade verme talepleri dahi kabul edilmemekte, hangi nedenle ifadelerinin alınacağı bilinmediği halde basında yer alan haberlerle suçlu gibi gösterilmektedir. Kişilerin meşru haklarını korumak ve savunma yapmak üzere yetkili merciye başvurma hakkı âdil yargılamanın en temel ilkesidir.
“Her türlü hak arama hürriyeti” ihlâlinden vazgeçilmesi gerektiğini ve Taksim Dayanışmasının bileşenlerinden olan yasal kuruluşların yöneticilerinin suçlu gösterilmesini kabul etmediğimizi bir kez daha değerli kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Mimarlar Odası

politeknik.org.tr


Spread the love