Metalurji-Genç: “Emekçilerin Hak Arama Mücadelesinin Yanındayız!”
Spread the love

Hükümet krizle birlikte çoğu kapitalist ülkenin elini eteğini çektiği neoliberal politikaların peşini bırakmıyor. İşçilerin tüm haklarını teker teker ellerinden alırken “babamın oğlu olsan tanımam” diyor.

Tekel işçileri işyerlerinin özelleştirilmesine, kapatılmasına, üretimden ellerinin çektirilmesine, 4-C’li personel kadrosuna geçirilmek istenmesine karşı Ankara’da bir haftayı aşkın süredir yağmur, soğuk, polis copu, panzer, gaz bombası, tazyikli su demeden haklarının peşinde Ankara’da mücadelelerini sürdürüyorlar.
TEKEL İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ!!!

25 Kasım’da Toplu İş Sözleşmesi(TİS), krizin yükünü reddetme, sendikal özgürlükler, parasız sağlık, parasız eğitim… talepleri ile iş bırakan emekçiler TCDD’de 16 arkadaşlarının işten uzaklaştırılmasıyla birlikte TCDD emekçileri yeniden greve çıktılar. 15 Aralık’ta çıkılan grevde emekçilerin taleplerinin duyulmaması ve vatandaşların tepkilerinin grevdeki çalışanlara yöneltilmesi amacıyla grev kırıcılar devreye sokuldu. Aynı zamanda da polis şiddetli bir şekilde demiryolu işçilerine saldırdı.
İŞTEN UZAKLAŞTIRILAN EMEKÇİLER GERİ ALINSIN!!!

Yangınları söndürürken tazyikli su kullanan itfaiye işçileri TİS talepleri ve diğer hakları için mücadele etmeye başladıkları an itfaiyecilerin elinde insanların hayatını kurtaran “tazyikli su” polisin elinde hak alma mücadelesine yöneltilmiş bir silah oldu. Polisin tavrı diğer eylemlerdekinden farklı olmadı.
İTFAİYE İŞÇİLERİNİN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN!!!

Belediyelerin birleştirilmesi ile durumlarının ne olacağı belirsiz olan ve ödemeleri yapılmayan işçiler eylem yaptılar. Polis belki de yetişememiştir ama işçilere dokunmamış.

DTP’nin kapatılmasına karşı eylem yaparken Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Aydın Erdem polis kurşunuyla öldürüldü.
Bursa’da bir madende grizu patlamasında 19 işçi hayatını kaybetti. Aynı madende daha önce de 4 işçi grizuda ölmüştü. Tuzla Tersanesi’nde işçiler hayatlarını patronların kar hırsına kurban etmeye devam ediyor.

Aslında son dönemde yaşananları saymaya kalkıştığımızda bitmeyecektir. Ancak kriz döneminde devletin bu kadar sert müdahalelere ihtiyaç duyması krizin daha da derinleşeceği önümüzdeki dönemde hepimize gaz, cop, panzer, tazyikli su, yolda yürürken gözaltı, daha çok hak gaspı, yeni zamlar, düşük asgari ücret… olarak geri dönecektir.

Saldırılar yalnızca bu yönden sürmüyor. Sağlığa da eğitime de saldırılıyor. Sağlık ocakları teker teker kapatılırken, muayeneler tamamen ücretli hale getiriliyor, eşdeğer ilaç uygulaması ile yanlış ilaç kullanımı artıyor, eczaneler odalarından koparılmak isteniyor. Eğitimde ise harçlara %500’e varan zamlar, YÖK’ün ortaya attığı üniversiteler danışma kurulu, öğrenci emeğinin stajlarda, teknoparklarda sömürülmesi, soruşturmalar, ev aramaları…

Bunları engellemek elimizde. Öncelikle bilmemiz gereken çıkarlarımızın işçilerin çıkarları ile aynı olduğudur.  Özelleştirilen entegre tesislerden sonra artık çok daha az sayıda öğrenci herhangi bir entegre tesis görme şansını yakalayarak mezun oluyor, işsizlik arttıkça arttı, geleceğimiz artık daha karanlık… Bize düşen işçilerin mücadelesine destek vermek ve bunun yanında her fırsatta kendi taleplerimizi haykırmaktır. Bunu yaparken de bölümümüzde okuyan tüm arkadaşlara ve TMMOB’ye bağlı odaların öğrenci komisyonlarını da emekçilerin hak arama mücadelesine destek olmaya, ortak mücadele olanaklarını tartışmaya ve ortak mücadeleye çağırıyoruz.
ÖRGÜTLÜ BİR HALKI HİÇBİR KUVVET YENEMEZ…

Metalurji-Genç


Spread the love