Maden mühendislerinden durdurulan metro tünelleri için deprem uyarısı

TMMOB Maden Mühendisleri Odası 2018 yılında dönemin İBB yönetimi tarafından durdurulan metro tünellerinde depremle birlikte katlanacak tehlikeleri dikkat çekti, önlem alınması gerektiğini belirtti.

Maden Mühendisleri Odası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2018 yılında yapımını durdurduğu metro tünelleri hakkında; gerekli betonlama, güçlendirme çalışmaları yapılmadan yarım bırakılmasının tünel içinde ve tünel üstündeki yapılarda deformasyonlara/çökmelere neden olabileceğini vurgulamış ve önlem uyarısı yapmıştı.

Maden Mühendisleri 24 ve 26 Eylül 2019 tarihlerinde meydana gelen depremler sonrası metro tünellerindeki tehlikeye yeniden dikkat çekti ve vakit kaybedilmeden önlem alınması gerektiğini vurguladı, İBB’ye çağrı yaptı.

Maden Mühendisleri Odası açıklamasında “Tüneller projelendirilirken, incelenen bölgelerin depremselliği de dikkate alınmalıdır. Projelerin uygulanmasından sonraki süreçte de tünel ve yüzey hareketlerinin takip edilmesi gerekmektedir. Görülen ve ölçülen herhangi bir anomalide, ilgili bölgenin kontrol altına alınması ve desteklenmesi veya güçlendirilmesi acilen yapılmalıdır. Tünel kazıları ve inşaat faaliyetleri süresince de oluşabilecek deformasyonlara karşı anlık olarak ilgili geoteknik ölçümler ve takipler yapılarak gerekli önlemler alınmalı, güçlendirme faaliyetleri yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Maden mühendisleri, İstanbul’daki metro tünel inşaatlarının şehir içinde ve yapılaşmaların yoğun olduğu alanlarda olduğunu belirtti ve “Şehir içi tünelcilikte en önemli unsur yüzeydeki yapıların, yeraltında yapılan kazılardan ve inşaat çalışmalarından etkilenmemesidir” dedi .

Maden mühendisleri yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

1-Projelerin ne kadar duracağı henüz bilinmediğinden yeraltı kazıları ile açılmış olan tünellerin/bölgelerin betonlanmasının tamamlanması gerekmektedir.


2-Şaft (dik kuyu) ile ulaşım sağlanan tünellerde şaft üstleri kapatılmalıdır.


3-Tünel beton kaplaması, yani nihai tahkimatı yapılmaz ve tüneller olduğu gibi bırakılırsa, bekleme süresince tünel içindeki düşey ve yanal hareketler ölçülemediği için tünel içerisinde gerekli tedbirler alınamaz, bu da hem tünel içerisinde deformasyonların artmasına hem de yüzeydeki yapıların da bundan etkilenmesine neden olacaktır.


4-Yüzeydeki deformasyonlar, yapılarda/binalarda yapısal hasarlara yol açabilir. Bu nedenle bekleme süresince tünellerdeki deformasyonlar uygun metotlar kullanılarak düzenli olarak takip edilmelidir.


5-Tünellerde oluşan deformasyonlar ise işin tekrar başlaması sırasında ilave tahkimatlar yapılmasına, bu da maliyetlerin artmasına sebep olur.


6-Su geliri bulunan tünellerde su gelişinin kesilmesi gereklidir. Suyun tünel içerisine alınması yüzeyde deformasyonlara sebebiyet verebilir.


7-Yeraltı sularının kontrol edilmemesi tünel çevresinde bulunan alt yapıdaki su-kanalizasyon-enerji-iletim-doğalgaz hatlarının zarar görmesine neden olabilir.


8-Durdurulan, kapatılan şantiyeler yaşam alanları içinde bulunduğu için çevre güvenliği sağlanmalıdır.

Maden Mühendisleri Odası’nın yaptığı açıklamanın tamamı için tıklayınız.

politeknik.org.tr