İzaydaş Yönetimi Yasa Tanımıyor
Lösemi olan kızı Esin’in tedavi sürecinde kullandığı yasal izin ve sağlık raporlarının performansını düşürdüğü ileri sürülerek, İZAYDAŞ (İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş.) firmasından 19 Mart 2008 tarihinde çıkartılan Ahmet Hikmet Köse’nin hukuk savaşı devam ediyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi`nin kuruluşlarından olan İzaydaş’ta 10 yılı aşkın süre çalışan Jeoloji Yüksek Mühendisi Köse, SSK üst yönetiminin yurtdışında yapılması gereken tedaviyi engellemesi üzerine kızı Esin için uzun bir hukuk mücadelesi başlatmış ve bu süreçte yasal izin ve sağlık raporları kullanmıştı.
Ahmet Hikmet Köse, açtığı işe iade davasını kazanmış, İZAYDAŞ yönetiminin kararı temyiz etmesi ile Yargıtay`a giden dava, Ahmet Hikmet Köse lehine onaylanmıştı. Köse, Yargıtay`ın onayladığı işe dönüş veya tazminat ödeme doğrultusundaki mahkeme kararını 15 Aralık 2008 tarihinde İZAYDAŞ`a elden tebliğ etmiş olmasına rağmen, sona eren 1 aylık yasal süre içinde İZAYDAŞ yönetimi, ne işine dönmesi konusunda kendisine bir cevap verdi, ne de tazminatını ödedi.
“Mahkemeyi kazanırlarsa işe dönecekler” denmişti
Kızlarının yaşam hakkı için verdikleri hukuk mücadelesi sürecinde yerel bir televizyona demeç veren, İZAYDAŞ`ın ana hissedarı durumundaki AKP’li belediyenin yöneticileri, mahkemeyi kazanmaları durumunda Ahmet Hikmet Köse ve işten çıkartılan diğer İZAYDAŞ çalışanının işe döneceklerini söylemişlerdi.
“Sürpriz olmadı”
İZAYDAŞ yönetiminin hukuk dışı tutumunu üyesi olduğu Tes-İş sendikasının Sakarya Şube yetkililerine de ileten ama hiçbir sonuç alamayan Ahmet Hikmet Köse şunları söyledi:
“Gelinen son nokta bizim için sürpriz olmadı. Kendilerinden olmadığımızı çeşitli ortamlarda bizzat kendilerinin dile getirdiği bu anlayış, yalnızca benim işimi kaybetmemden değil, kızımızın tedavi sürecinde karşımıza çıkartılan ve küçücük bir çocuğun sağlığını yitirmesine yol açan engellemelerden de sorumludur. Bu nedenledir ki; 3 üniversitenin “lösemi” tanısı koyduğu kızımız için, kendisi de bir tıp adamı olan üst düzey SSK yöneticisi, katılmamızın engellendiği bir televizyon programında ‘bu çocuk lösemi değildir, ailesi başka amaçlar peşinde” diyebilmiştir. Yine bu anlayış, yasal refakatçi statüsüyle yurtdışında bulunduğum dönemde beni görevden almış ve ücretimi düşürmüştür. Kızımın tedavi süreci sona ermeden Türkiye`ye dönmeye zorlanmamız, servis verilmeksizin Kocaeli`nin başka bir ilçesine gönderilmem, şirket merkezine zorunlu dönüşümün ardından organize edilen saldırı girişimleri, tescilli muhbirler aracılığıyla hazırlanan suçlamalar hep bu anlayıştan kaynaklanmıştır; ‘o bizden değildir’. Dedikleri tamamen doğrudur. Kendileri gibi düşünmeyen ve davranmayan kişilerin en temel insan haklarını kullanmasını bile pervasızca engelleyebilen bir anlayışın yanında hiçbir zaman olmadık ve olmayacağız. Küçük kızım da dahil olmak üzere ailemizin tüm bireyleri, verdiğimiz mücadeleyle gurur duyuyoruz. Gerekli olması halinde, hukuk mücadelemizi uluslar arası platformlarda da sürdüreceğiz
.
Diğer yandan, işten çıkarılmamın, bir arada olmaması gereken unsurların yer aldığı bir kurgulama olduğunu daha önce de belirtmiş ve bu nedenle, açtığım işe iade davasını sendikanın dışında kendi avukatımla sürdürmüştüm. Son olaylar beni bir kez daha haklı çıkarmıştır.”
“İcra takibi” başlatılacak
Kocaeli 3.cü İş Mahkemesi`nin, Ahmet Hikmet Köse`nin işe dönmesi durumunda almasına hükmettiği 4 aylık maaş ve sosyal hakları ile, işe alınmaması durumunda ödenmesi gereken 4 aylık maaşı tutarındaki “kötü niyet tazminatı” nın tahsil edilebilmesi için, Ahmet Hikmet Köse`nin avukatı İZAYDAŞ`a karşı “İcra Takibi” başlatacak
İkinci dava sürüyor
2004 yerel seçimlerinin ardından işbaşına gelen yeni İZAYDAŞ yönetiminin değişik zamanlarda ücretini düşürmesi nedeniyle açtığı davanın 4.cü oturumu da 29 Şubat 2009 tarihinde görülecek.
Politeknik.org.tr