TMMOB Ücretli-İşsiz Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı hazırlıkları kapsamında İstanbul Yerel Kurultayı, 17 Ekim cumartesi günü YTÜ Oditoryum’da gerçekleştirildi.
Yerel kurultayda, Düzenleme Kurulu Başkanı Erhan Karaçay’ın açılış konuşmasının ardından forum kısmına geçildi. Bu bölüm oldukça verimli katkı ve tartışmalara sahne oldu. Tartışmalar daha çok teknik elemanların çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunların çözümü için daha güçlü örgütlülüklere olan gereksinim vurgularında yoğunlaştı. Konuşmacılar yaptıkları eleştirilerde TMMOB’nin bu alanda yaşanan sorunları çözmek üzere daha fazla çaba harcaması gerektiğini de ifade ettiler.
35’den fazla konuşmacının söz aldığı Yerel Kurultayda Divan’a pek çok yazılı ve sözlü karar önerisi de verildi.
Yaklaşık 250 mühendis, mimar ve şehir plancısı ve öğrencinin katıldığı Yerel Kurultay saat 19:00’da sona erdi.
Kurultaydan Notlar:
İstanbul yerel kurultayı farklı düşüncelerin ifade edildiği ve tartışıldığı bir platform oldu.
Yerel Kurultay’da Politeknik tarafından hazırlanan karar önerileri katılımcılara dağıtıldı. Ayrıca bu karar önerileri divan kuruluna da yazılı olarak sunuldu. Çok sayıda konuşmacı da kürsüden Politeknik’in görüşlerini aktardı. Diğer konuşmacıların bir çoğu da buradaki öneriler çerçevesinde, lehinde veya aleyhinde konuştu.
Kurultay’ın öğlen arasında katılımcılar Gıda, Ziraat ve Kimya Mühendisleri Odaları tarafından Dünya Gıda Günü nedeniyle yapılan ve gıda işletmelerinde sorumlu yöneticilik konusunda yapılan değişikliklere karşı çıkılan eyleme katıldı.
Kurultay’da ifade edilen bazı görüşler şöyle:
– Türkiye’yi fasonculuk ve taşeronluk bekliyor. Mühendislik hizmetleri yerine uygulamacı durumuna gelinecek. Bu durumun aşılması için siyasi bilinç gereklidir.
– Yapı denetiminde sorunlar çok fazla. Doğru düzgün ücret alamıyoruz. Yasal düzenlemeler uluslararası büyük şirketlerin tekelleşmesine olanak tanıyor. Ancak üretimden gelen gücümüzü kullanarak sorunlara çözüm bulabiliriz.
– TMMOB örgütlülüğü bu kurultayı yeterince sahiplenmiyor. Odalarda çalışanlar ve şube yöneticilerinin çoğu burada yok.
– Mühendisler mesleki tahakkümle karşı karşıya. Yalnızlık nedeniyle bu tahakküme karşı çıkamıyor. Bu nedenle dayanışma daha da önemli. TMMOB yıllardır üyelerin sorumluluklarına sesleniyor. Oysa ihtiyaçlarına yönelmeli ve üyeleri mücadeleye böyle katmaya çalışmalıyız.
– Kamuda çalışanların farklı statüleri var. Bu önemli bir sorun. Kamuda çalışan mühendislerin sendika üyelikleri göreli olarak az. Bu durumda sendikaların önemli eksikleri var. İnsanların katılım sorunu örgütlü yapıların yetersizliğinden kaynaklanıyor. İşçi sendikaları da üyelerden kopuk. Meslektaşlarımız kamudaki uygulamalara karşı çıkamıyor. Kamuda işyeri temsilcilikleri kurulmalı. Kamuda çalışan mühendislerin oda üyeliğinin zorunlu olması mücadelesi verilmeli.
– Gıda işletmelerinde sorumlu yöneticilik konusunda yapılmaya çalışılan değişiklikler 15 bin gıda, ziraat ve kimya mühendisinin işsiz kalmasına yol açacak. Şu anda da çalışma koşulları sorunlu. Meslektaşlarımıza bir çok farklı sorumluluklar yükleniyor, düşük ücretli çalıştırılıyor. Ancak yeni uygulamalar kitlesel işsizliğe yol açacak.
– Mühendislerin sendikalaşması için önayak olmalıyız. Odalarda çalışanların sendikalaşmasını özendirme kararı almalıyız. Odalardaki mühendisler sendikalı değil. Bunlara da özendirici olmalıyız. Dayanışma önemli. Oda gelirlerinden %1-2 katkı ile Fon kurulması yararlı olur. Odaların ortak hukuk bürosu kurulmalı ve TMMOB Organize Sanayi Bölgesi Temsilcilikleri oluşturulmalı.
– Bizler öğrenciler olarak geleceğimizin ücretlilik ve işsizlik olduğunu biliyoruz. Bizim gelecekteki önemli sorunlarımızdan birisi de yetkin mühendislik uygulamasının yaratacağı engellerdir.
– Çözümler üzerinde yoğunlaşmalıyız. Yaptığımız Oda yönetimleri araştırmasında yöneticilerin %55’inin SMM ve işveren %14&ünün ücretli olduğunu tespit ettik. Yöneticilerin değişmesi gerekli. orman Mühendisleri Odası yeni mezunların ilk 1 yıllık çalışmasının staj sayılması ve sigortasız çalıştırılmalarına dönük uygulama başlattı. TMMOB’nin onayı olmadan bu konudaki yönetmeliğini yayınlayamazdı.
– Üniversitelerde işyeri temsilcilikleri oluşturulmalıdır. Yetkin mühendislikten vazgeçilmelidir. TMMOB üniversite Danışma Kurullarında yeralmamalıdır.
– Merkezi örgütlenme komisyonu kurulmalıdır.
– İşsizliğin nedeni aşırı sayıda mezun olması. TMMOB bu konuda hiç mücadele etmedi. Diğer meslek odaları bu mücadeleyi yürüttü. Diğer işsizlerin sorunları bizi ilgilendirmez. Onların sorunlarıyla ilgilenmek isteyen siyasi partilere gitsin.
– Biz Bursa’da yaygın bir çalışma yürütmeye çalıştık. Ancak yerel kurultaya yeterli katılım sağlayamadık. Bununla birlikte hukuk bürosu önerisi yoğun ilgi gördü.
– Belgelendirme ve yaşam boyu eğitim burjuvazinin ihtiyacıdır. Belgelendirme, mühendis emeğinin değersizleştirilmesi sürecinin bir parçasıdır.
– Mühendisler pratikte haftalık 60-70 saat çalışıyor. 35 saat önerisini bir yana bırakıp, 45 saatlik çalışma haftasının uygulanmasını sağlamak ve fazla mesai ücreti alınmasını sağlamak üzerinde durulmalı. Mühendislerin görev tanımları üzerinde durulmalı. Asgari ücret yerine ücret dengesizliği üzerinde durulmalı.
– TMMOB bilimsel, demokratik, özerk üniversite mücadelesini daha aktif vermeli. Kamusal denetim savunulmalı ve somutlanmalı. Tüm birimlerde profesyonel örgütlenme kadroları olmalı ve bölge temsilcilikleri ve komisyonlarla koordineli olarak çalışmalar yürütülmelidir. Kadın meslektaşlar olarak eşdeğer işe eşit ücret, kadın çalışan sayısına bakılmaksızın işyerlerine kreş zorunluluğu getirilmesi önerilerimiz var.
– Mühendisler işçi sınıfının parçası olduklarını bilmeliler.
– TMMOB’nin gündeminde ücretliler yok. Mevcut yöneticiler değişmeli. Tüzükte ücretlilerin yönetimde yeralması konulmalı. Mühendis asgari ücreti istemek yanlıştır. Asgari ücretin evrensel bir tanımı vardır. TMMOB diğer emek örgütleriyle birlikte gerçek bir asgari ücret için mücadele etmelidir. Mühendislerin eğitiminden dolayı yüksek ücret istemek eğitimin rantını yeme isteğini gösterir.
– Çalışma saatlerinin düşürülmesi talebinin yanında, emeklilik yaşının 65 olmasına karşı da mücadele etmeliyiz. Mühendislerin işçi sınıfının parçası olduğunu söylemek yetmez. Bu bilincin oluşması için bir mücadele hattı oluşturulmalı, sınıf bilincini geliştirecek talepler etrafında mücadele edilmelidir. Sendikalar mühendislerin taleplerine de yer vermeleri için zorlanmalıdır. Mühendis asgari ücreti mücadelesi de mühendislerin mücadeleye katılması için bir adımdır. Vasıflı emeğin ücretini rant olarak değerlendirmek yanlıştır.
– Asgari ücret tanımlaması yapılmamalıdır. Ücretler arasındaki nitelik farkı asgari ücret tartışmasının dışındadır. 2010 yılı örgütlenme yılı ilan edilemildir.
– Üniversite öğrencilerinin zorunlu stajları ve bu konuda yaşanan sorunlarda muhatap oda olmalıdır. Ücretsiz ve sigortasız staj uygulaması yanlıştır.
– Odaların uzman bir iş hukuku birimi olmalı, mobbinge karşı üyelere psikolojik destek salğanmalı, davalar için TMMOB bünyesinde fon oluşturulamlıdır. İşyerinde psikoloji-cinsel taciz yapan mühendis mimarlar odalar tarafından kınanmalıdır. mühendislerin çoğu küçük yerlerde çalıştığından, sendikalaşmak çok zor. Meslek örgütleri sendikaya ihtiyaç bırakmamalıdır.
– TMMOB sınıfsal durumunu netleştirmeli. Gerekirse yasal altyapısını değiştirelim. TMMOB işçi sınıfının örgütü olmalıdır.
– İşyeri temsilcilikleri seçimle belirlenmeli, farklı düşüncelerdeki insanlar da temsilci olabilmelidir. Ancak böylece gerçek anlamda temsilcilikler hayata geçer. 19 Eylül 1979 eylemine biz böyle bir süreçte katılmıştık.
– Meslektaş hata yapıyorsa ceva verilmelidir. Meslek örgütleri olarak bilimi savunmalıyız. Türkiye’de işçi sınıfıı diye bir kavram yok. İşçi sınıfıyla uğruşmayı bırakın, kendileri uğraşsın. Mühendisler sendikası olmalı. 1800 lirayla geçinen adam mühendis değildir. Kendini geliştirememiştir. Benim önerim asgari mühendis ücretinin 5000 tl olmasıdır.
– Odalar şirket kurarak iş alanları sağlasın. Ülke mühendislik hizmetlerinin yurtdışında tanıtımını sağlasın.
politeknik.org.tr