HKMO: “Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”
Spread the love

Mevcut belediye ve büyükşehir belediyesi yönetim modellerinin sorunları analiz edildikten ve bu sorunlara çözüm geliştirildikten sonra, büyükşehir sayısı artırılabilir de, azaltılabilir de. Ancak, bu Tasarının Genel Gerekçelerine ve Madde Gerekçelerine bakıldığında böyle bir analizin yapılmadığı açıkça görülmektedir.

Tasarısıyla, 29 il özel idaresi, 1591 belde belediyesi, 16.082 köyün tüzelkişiliği sona erdirilmekte, büyükşehir sınırlarındaki beldeleri ile köyler mahalle olarak ilçe belediyelerine katılmakta, diğer illerde tüzel kişiliği sona erdirilen belde belediyeleri köye dönüştürülmektedir. Kanun tasarısıyla, 56 milyon kişi büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde yer alacaktır. Ülke nüfusunun yarıdan fazlasını doğrudan ilgilendiren böyle önemli bir yasanın kamuoyunda tartışılarak olgunlaştırılması ve halka sorulması gerekirken, tam tersi yapılmış, kapalı kapılar arkasında hazırlanmıştır. Her zamanki gibi oldu bittiye getirilmiştir.

Türkiye`de halen 2 bütünşehir (İstanbul ve Kocaeli), 14 büyükşehir, 65 il, 892 ilçe ve 1977 belde belediyesi olmak üzere toplam 2950 belediye bulunmaktadır. Tasarıyla, büyükşehir belediye sınırı il mülki sınırına genişletilmektedir. 2004 yılından bu yana İstanbul ve Kocaeli`de uygulanmakta olan bütünşehir modeli, 27 ile bilimsel verilere dayandırılmadan ve tartışılmadan yaygınlaştırılmaktadır. Bu Tasarı, Büyükşehirleri “gözde !”, diğer illeri idari yapının “zencileri !” yapmakta ve mevcut durumda yaşanan iki yapılı sorunlar bu Tasarıyla kat kat artmaktadır.

Anayasaya göre, il özel idaresi, belediye ve köy ülkemizdeki üç yerel yönetim türüdür. Bu Tasarı, yereli yok sayan, yerel yönetimleri kapatan ve etkisizleştiren, merkezileşmeyi yoğunlaştıran bir modeli öngörmektedir.  Bu durum Anayasanın 127. Maddesinde yer verilen “yerinden yönetim” ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Ayrıca, Tasarı, büyükşehirlere katılan kırsal alanlarda rant çevrelerine yeni alanlar da açmaktadır.

Anayasa, merkezi idare ile mahalli idareyi ayırmış ve Türkiye`nin idaresini bu ayrıma göre düzenlemiştir. Öncelikle Anayasaya göre mahalli idareler, il, belediye ve köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere ve seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Merkezi idare ise tüm ülke düzeyinde kamu hizmetlerini yerine getirmek üzere teşkilatlanmıştır. Bu Tasarı ile kurulacak olan “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezleri” merkezi idare ile mahalli idare ilişkilerini tamamen alt üst edecek, Anayasada belirtilen mülki idare sistemi yıkılacaktır. Devlet tüzel kişiliğinin bir parçası olmayan, kendi tüzel kişiliği adına hareket edecek olan bu yapı, merkezi yönetimin taşra teşkilatını da eritecektir.

Tasarı, devletin kamu hizmetlerini ülke geneline dengeli bir biçimde dağıtma olanağını ortadan kaldıracak ve Türkiye genelinde bölgelerarası gelişmişlik farkını arttıracaktır.

Tasarıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, suyu bedava kullanan, vergi muafiyetine sahip köyler; belediye sınırlarına alınmakla bu hak ve muafiyetleri kaybettiklerinden köylü için hayat daha pahalı hale gelecektir. Kanunlarla getirilen sınırlandırmalar nedeniyle, bu alanlarda hayvancılık yapılması da mümkün olmayacaktır. Köyde yaşayan insanların iktisadi faaliyeti kısıtlanacaktır.

Tüzel Kişiliği kaldırılan belediye, köy, il özel idaresi personelinin durumu, valinin uygun göreceği kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla kurulacak Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonları aracılığı ile karar verilecek, personelin hangi kurumda, nerede ve hangi kadrolarda istihdam edileceği açık kurallara bağlanmamıştır.

Tasarı, mahalleye dönüşen köylerdeki Ulusal Adres Veri Tabanına kayıtlı tüm yapıları ruhsatlı saydığından, imar affını getirmektedir.

Tasarı, merkezle yerel arasında ayrı bir hukuk oluşturmakta, ülkenin yönetsel yapılanmasını önce idari sonra da siyasi federalizme zorlamaktadır.

Sonuç olarak; yukarıda genel çekincelerimizi belirttiğimiz Tasarının bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir.

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu


Spread the love