Hikayede bölüm sonu: Topbaş gitti, Uysal geldi, İstanbul’un çilesi baki – Politeknik

Kadir Topbaş, 13 yıldır başında olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkanlığından istifa etti. Topbaş’ın istifasını kimin istediği, neden istifa ettiğine dair ayrıntıları bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa o da Topbaş’ın AKP-Saray iktidarı ile birlikte 13 yıl boyunca İstanbul gibi tarihin en köklü, kadim kentlerinden birini yaşanılamaz noktaya getirdiğidir. Topbaş’ın 13 yılına daha yakından bakalım.

Kentte temel planlama ilkeleri yok sayıldı, beton İstanbul seller ve trafik diyarı oldu
Topbaş döneminde, İstanbul’un imar ve inşaat rantı nedeniyle yapı yoğunluğu ana ulaşım aksları etrafında alt yapı, ulaşım değişkenleri hesaplanmadan arttırıldı. Yeşil alanlar, deprem toplanma alanları, kamusal alanlar emlak projelerine açıldı. Birçoğu iktidara yakınlığıyla bilinen projelere imar ayrıcalıkları tanındı, plan tadilatları yapıldı. Mecidiyeköy’de, Maslak’ta, Zincirlikuyu’da, Kartal ve Maltepe’de, Fikirtepe’de türlü rezidans ve AVM projeleri, Zeytinburnu’nda saymakla bitmeyecek kent suçu proje bu dönemde var oldu. Dört bir yanı betonlaştırılan, gökdelenlerle kuşatılan, karayolu projeleri ile dilimlenen plansız İstanbul artık trafiğin hiç bitmediği, her yağmurda sel basan, altyapısı yetersiz bir kent.

-1999 depreminin ardından ‘Afet Acil Eylem Planı’ çerçevesinde deprem toplanma alanı olan Acıbadem’de bulunan Otosan Fabrikası arazisi AVM-rezidans oldu.

-Bakırköy’de 2008 yılında henüz temeli atılmadan imar planına aykırılık nedeniyle mühürlenen Marmara Forum AVM, ofis binasının İBB’ye bağışı karşılığında yasallaştı.

-Zeytinburnu’nda 16/9 kulelerinin bulunduğu arazi TMSF’den AKP’ye yakınlığı ile bilinen Mesut Toprak’a satıldı. İBB bir yıl içinde arazinin emsalini 1’den 2,5’a çıkardı ve fonksiyonunu da değiştirdi.

-Ali Ağaoğlu’nun Bakırköy 46 projesi mahkeme tarafından 2013 yılında planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı bulundu. İBB’nin daha önce aldığı siluet kararında maksimum yüksek kısıtı (63 metreden 70 metreye çıkarılması) proje için arttırıldı.

Kentin kimliği, tarihi yapıları tahrip edildi
İstanbul’un tamamına yayılan imar ve inşaat rantı seferberliğinden, geçmişten bugüne kalan yapılar da payını aldı. Beyoğlu, Fatih, Üsküdar gibi eski yerleşim alanlarındaki yapılar tahrip edildi, yıkıldı, ‘dönüştürüldü’. Galataport projesiyle Karaköy’de Paket Postanesi, yolcu salonu binası yıkıldı. Emek Sineması yıkıldı, Narmanlı Han betonlaştırıldı, Beyoğlu açık AVM’ye dönüştürüldü. Tarihi Çamlıca Tepesi, Erdoğan’ın istediği üzerine camii inşaatı ile tahrip edildi, Boğaz’ın silueti hançerlendi.

Kent meydanları betonlaştırıldı
Topbaş döneminin en akılda kalır kısımlarından biri de kentin meydanlarındaki beton altgeçit projeleri ve meydanların kimliksizleştirilmesi oldu. Gezi Parkı ve Taksim Meydanı projesi bu konudaki en belirgin örnek oldu. Gezi Parkı, Haziran İsyanı sayesinde ayakta. Meydanın simgelerinden biri olan Atatürk Kültür Merkezi, 2008 yılından beri kapalı halde ve şimdi yıkılmak isteniyor. Taksim Meydanı’nın özgün yapıları yok edilip yerine Taksim’de yeni yapılan camii ve dönüştürülen binalar meydanın yeni kimliği haline getirilmek isteniyor. Üsküdar Meydanı, Çağlayan Meydanı İstanbul’un betonla sınanan diğer meydanları durumunda.

Kıyılara zarar verildi, Kuzey Ormanları hançerlendi
Topbaş’ın başındaki İBB, İstanbul sahillerinde ve Boğaz’ında onlarca dolgu projeye imza attı. Kıyı çizgisi kimi zaman yol için, otopark için, kimi zaman dolgu alan için betonla dolduruldu. 2013 yılında Yenikapı Sahili, Maltepe Sahili ur gibi ortaya çıkan dolgu alanla yok edildi. Mevcut kapasitesi yeterli olan Kabataş İskelesi’nde Martı Projesi nedeniyle ulaşım seferleri durdu, halkın ulaşım hakkını da gasp edildi. Topbaş döneminde İstanbul Boğazı’na 7 projede, 266 bin 100 metrekarelik dolgu alan oluştu. İstinye, Tarabya, Bebek, Arnavutköy, Rumeli Hisarı, Beykoz ve Üsküdar’da kazıkla dolgu çalışmaları yapıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı planlarla Kuzey Ormanları’na yapılan ve İstanbul’un kuzeyindeki doğal yaşam alanlarını tahrip eden 3. Köprü, Kuzey Otoyolu ve 3. Havalimanı projelerine Topbaş destek verdi.

Cemaatlere, gerici vakıflara, cemaatçi şirketlere teslim edilen kamusal alanlar
İBB, iktidarın desteklediği gerici cemaat ve vakıflara kaynaklarını sınırsızca açtı. 17-25 Aralık öncesinde Gülen Cemaatine, şimdilerde Ensar Vakfı, TÜRGEV vb. vakıflara son gaz arazi ve bina tahsisleri devam ediyor.

Topbaş gitti, Uysal geldi, İstanbul için tehlike sürüyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Topbaş’ın yerine gelen Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde AKP’den Başakşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. Uysal, Başakşehir’i, İstanbul genelinde yürütülen plansız, TOKİ ve KİPTAŞ yapılarıyla doldurulan kimliksiz, emlak projelerine dayalı kent politikalarına en uyumlu belediyelerden biri haline getirdi. Uysal ile AKP belediyeciliğinin en temel örneklerinden biri haline gelen Başakşehir, İstanbul’u nasıl bir tehlike beklediğinin kanıtı olarak duruyor.