Kentlerin süregelen hızlı büyümesi ve yayılmacı karakteri, ulaşım sistemlerine dair stratejik önemi daha da belirginleştirmektedir. Artan nüfus ve genişleyen kentte, günlük yaşamı sürdürebilmek ve temel ihtiyaçları karşılayabilmek için ulaşım araçlarına ihtiyaç duyulur. Kentsel ulașım planlarının temel amaçları ve öncelikleri, ulaşım hizmetinin erişilebilir, konforlu, sağlıklı ve güvenli sağlanmasıdır. Kentliler için sağlıklı,
Yaşama, bilime, akla rağmen kentlere ihaneti sürdüren AKP iktidarı karşısında “parklarımız park olarak, ağaçlarımızda yerinde kalacak” diyen bizler kentlerimizi ve doğayı savunmaya devam edeceğiz İnterneti her açtığımızda ya da sosyal medya mecralarına giriş yaptığımıza ülkenin her hangi bir yerinde bir parkın, yeşil alanın, kamusal alanın, ağacın, yüzümüze mutluluk veren ve
Raydan çıkan metro, yanan halk otobüsü, türlü türlü kazaların adresi metrobüs, üstümüze çöken üst geçit, duraklara dalan toplu taşıma araçları…Bu örneklerin her biri ne yazık ki yaşanmış bir ulaşım faciası. Ulaşım hizmetlerinin piyasalaştırılması evine, işine, okuluna, hastaneye giden halkın sağlıklı ve güvenli ulaşım hakkını elinden alıyor. Tekerleğin icadından toplu ulaşıma
“Üç katlı büyük İstanbul tüneli” adı verilen proje, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan tarafından “İstanbul’da ulaşımın omurgası kurulacak, 100 yıl sonrasında da toplu ulaşım bu omurga etrafında şekillenecektir” ifadeleri ile tanıtıldı. Söz konusu proje ile TEM Hasdal Kavşağı ile Ümraniye Çamlık Kavşağı arasından karayolu; İncirli-Söğütlüçeşme