Hidroelektrik santralları yerinde incelemek ve raporlamak üzere kurulan EMO HES komisyonu 29-30-31 Ekim tarihlerindeki gezisini tamamladı.
Trabzon, Rize ve Artvin’deki küçük ve büyük ölçekli HES’lerin görülmesini hedefleyen yoğun programın tamamı gerçekleşmemiş olsa da Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan, kurulduğu yerlerde halkın yaşam hakkını savunan direnişlerine sebep olan HES’lerle ilgili anlamlı ve önemli bir çalışma gerçekleştirildi.
İncelenebilen HES’ler
Trabzon’da, Akocak, Manahos ve Çamlıkaya HES’leri, Rize İkizdere vadisinde bulunan İncirli, Yokuşlu ve Cevizlik HES’leri ile Senoz vadisindeki Uzundere HES’i, Artvin’de Deriner HES’i, proje çalışmalarında yer alan mühendisler eşliğinde incelendi. Zaman sorunu nedeniyle Artvin’de bulunan çok sayıda küçük ölçekli nehir tipi HES inşaatları görülemedi.
Bununla birlikte Rize İkizdere Vadisi gezisi sonrası Derelerin Kardeşliği Platformu yürütme kurulu üyeleri ile Ziraat Bahçesinde gerçekleştirilen toplantı ve Senoz vadisi dönüşünde Kaptanpaşa köyünde gerçekleştirilen halk toplantıları, yöre halkının nabzının tutulması, taleplerinin dinlenmesi açısından önemliydi.
“Şimdiye Kadar Neredeydiniz?”
Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri bölgede yapılan HES’lerin tamamına karşı olduklarını belirttiler. Enerji üretiminden yana mısınız, değil misiniz tartışmasının gerçekçi bir tartışma olmadığını, asıl amacın suyun kullanım hakkını elde etmek ve suyu ticarileştirmek olduğunu vurguladılar. Suya el koyarak bölge insanının yaşam hakkının elinden alındığı ve göçe zorlandığı ifade edildi. Derelerin Kardeşliği Platformu yürütme kurulu üyeleri ayrıca bu gezinin geç kalınmış bir program olduğunu ifade ederek mühendislerin konuya daha çok mesleki açıdan baktıkları eleştirisinde bulundular.
Bir eleştiri de Kaptanpaşa köylülerinden geldi. Kahve toplantısına katılan bir köylü “Şimdiye kadar neredeydiniz? İki üç yıllık bir konu bu. Sizlerin yol göstermenizi beklerdik. Şİmdi de akşam saatinde geldiniz, daha erken gelseydiniz biz burada 200 kişi, 300 kişi olurduk.” diyerek sitemde bulundu.
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, iki toplantıda da çevreyi katlederek yapılan HES’lere, yöre halkının yaşam hakkını hiçe sayarak yapılan HES’lere ve suyun kullanım hakkı üzerindeki oyunlara karşı mücadele edeceklerini vurgulandı.
HES’lerin “uygunluk” kriterleri...
Bugüne kadar HES’ler için doğru bilgiler içermeyen, yalnızca usule uydurmak için hazırlanan ÇED raporları hazırlanırken, HES’in yapılacağı yerde yaşayan halkın nasıl etkileneceği, suyun nasıl toplandığı, suyu taşımak için kilometrelerce uzunlukta döşenen boruların suyu nereden aldığı, suyu toplamak için dere yataklarına yapılan müdahalelerin nelere yol açacağı, yaşamını suyla sürdüren canlıların akibetinin ne olacağının bütünlüklü incelenmesi gerekir.
Üç günlük gezi esnasında kısa da olsa halkla kurulan temaslarda, mühendislerin de HES projelerini enerji ve su politikaları bütünlüğü ile ele alıp, projelerin gerçek anlamını kayrayarak, projeleri yalnızca teknik anlamda enerji nasıl üretilir, üretim tesislerinde, şalt sahalarında teknik donanım nasıl sağlanır sorularından başka bir düzeye çekmesi gerektiği vurgulandı.
EMO’nun HES’lerle ilgili üç günlük teknik gezisi, doğanın piyasalaştırılmasını kavrayacak incelemelerin programda eksik kalmasına rağmen, bir ilkin gerçekleşmesi, deneyim biriktirilmesi, TMMOB ve bağlı Odaların çalışmalarına örnek teşkil etmesi açılarından önemli.
politeknik.org.tr