Türkiye’ye gün geçtikçe artan sayıda Hintli bilişimci getirilmekte olduğunu daha önce haber yapmıştık. Konuyla ilgili olarak Elektrik Mühendisleri Odasının görüşlerini öğrenmek istedik. Çünkü ülkemize getirilecek olan yabancı elektrik-bilişim mühendisleri için odadan görüş alınması mecburiyeti var. İşte odanın hukuk müşavirin bize anlattıkları :
turk.internet.com : Yurdumuza bilişim konusunda yabancı iş gücü getirmenin prosedürü nedir? Elektrik Mühendisleri Odası’nın bu prosedür içindeki yeri nedir?
Hayati Küçük : Türkiye’de mesleki hizmetlere yönelik olarak yabancıların çalıştırılması konusunda genel mevzuat hükümleri bulunmakta olup, bilişim alanı da bu mevzuata tabidir. Ancak bilişim alanında görev yapan kişilerin mühendis olup olmamasına göre de prosedür değişmektedir. Mühendis unvanı taşıyan yabancı uyruklu kişiler için mesleki yeterlilik prosedürü uygulanması aşamasında TMMOB ve bağlı odalardan görüş alınması gerekmektedir. Mühendis olmayan yabancı uyruklu kişilerin bilişim alanında çalışması için ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca verilen izin yeterli olmaktadır.
Yabancıların Türkiye’de çalışmalarına ilişkin temel düzenleme 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Yasa ile belirlenmiştir. Bunun dışında Türkiye’de çalışacak mimar ve mühendislerle ilgili olarak 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yasası’nın 34, 35 ve 36. maddelerinde özel hükümler bulunmaktadır.
4817 sayılı Yasa’ya göre de, yabancılar için süreli ya da süresiz çalışma izni verilebilmektedir.
Çalışma izni verilmesi ya da uzatılması istemlerinde “iş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler ve istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür değişikliklerinin çalışma izni verilmesine elverişli olmaması” ile “başvurulan iş için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunması” koşullarının da aranması gerekmektedir. Bu koşulların bulunması halinde, çalışma izni isteminin reddedilmesi gerekmektedir.
Mesleki hizmetler için başvuruda bulunan yabancılar için akademik ve mesleki yeterlilik prosedürü uygulanmaktadır. Bunun için öncelikle, çalışma başvurusunda bulunan ilgili hakkında mesleki yeterlilik prosedürü uygulanıp uygulanmayacağı araştırılmakta, bu araştırma kapsamında EMO uzmanlık alanına giren meslek disiplinlerinde (elektrik, elektronik, bilgisayar mühendislikleri) EMO’nun görüşü alınmaktadır. 4817 sayılı yabancıların çalışmasına ilişkin yasanın yanı sıra 6235 sayılı TMMOB Yasası uyarınca yabancı mimar ve mühendislerin Türkiye’de çalışabilmeleri, TMMOB ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın görüşü alınarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca çalışma izni verilmesine bağlanmıştır.
Bu görüş alınması aşamasında, başvuru sahibine mesleki yeterlilik prosedürü uygulanmasına karar verilirse; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, mevzuat gereği Türkiye dışında bir üniversiteden mezun olmuş olan yabancılardan Yüksek Öğretim Kurumu’ndan (YÖK) Diploma Denklik Belgesi almalarını talep etmektedir. Denklik belgesi alınması yoluyla akademik yeterlilik koşulu yerine getirilmiş olmaktadır.
Mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancıların, “ulusal ve uluslararası mesleki örgütlere üye olduklarını, meslekten men cezası almadıklarını, mesleklerini icra ettiklerini ve mesleki yeterliliklerini gösteren” son altı ay içerisinde aldıkları belgeleri, başvuruları sırasında, başvuru formlarına eklemeleri gerekmektedir. Meslekten men cezası almış olan ve akademik yeterliliği olmayan yabancıların başvuruda bulunmaları mümkün değildir.
Ayrıca çalışma koşulları açısından da EMO’nun belirlediği kriterler yabancı mühendislere de uygulanmaktadır. Bu çerçevede Elektrik Mühendisleri Odası tarafından mühendislerin istihdamında uygulanmak üzere her yıl yayımlanan en az ücret tarifesi bulunmaktadır. Mesleki yeterlilik prosedürü uygulaması sırasında, Türkiye’de çalıştırılacak yabancı mühendise EMO’nun belirlediği en az ücretin ödenip ödenmeyeceği de incelenmekte, belirlenmiş olan asgari ücretin altında ücret öngörülmesi halinde, olumsuz görüş bildirilmektedir.
Ülkemizde mühendislik faaliyeti yürütülebilmesi için ilgili meslek odasına üyelik zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluk 6235 sayılı Yasa’nın 36. Maddesi gereğince Türkiye’de bir aydan fazla mesleki faaliyette bulunacak olan yabancı mühendisler için de geçerlidir. Mesleki yeterlilik prosedürünün tamamlayıcı bir aşaması olarak, çalışma izni alan yabancı mühendislerin EMO’ya üye olmaları gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen genel uygulama yanında, doğrudan yabancı yatırımlarda yabancı uyruklu personel istihdamında farklı bir prosedür söz konusudur. Türkiye’de kurulu bulunan ve tüzel kişiliğe sahip bir şirketin kilit personeli olarak bildirdikleri çalışanlar için mesleki yeterlilik prosedürü uygulanmamaktadır. Dolayısıyla bu kapsamda kilit personel olarak nitelenmek suretiyle çalıştırılan yabancı mühendislerle ilgili herhangi bir işlem yapılamamakta ve elimizde istatistiki bilgi de bulunmamaktadır.
turk.internet.com : Mühendis yerine proje yöneticisi yazmak gibi çeşitli kaçış yollarına başvurulduğu görülüyor. Mesleği ve görevi ayrı tanımlanabilir kavramlar değil midir? Mesleği yerine mezun olduğu okuldan aldığı unvan yazılması gerekmez mi?
Hayati Küçük : Başvuru formlarında iş ve meslek diye iki ayrı tanımlamaya gidilerek, meslek bölümüne mezun olduğu okul unvanını içerecek şekilde mühendis yazılmakta, ancak iş bölümüne başka görevler yazılarak, mesleki yeterlilik aranması prosedüründen kaçınılmaya çalışılmaktadır. Oysa mesleki yeterlilik prosedürü uygulanması için ülkemize gelen yabancının mesleki faaliyette bulunup bulunmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Akademik unvanı mühendis de olsa, ilgilinin Türkiye’de mühendislik yapmayacağı, şirket içerisinde başka görevlerde bulunacağı (proje yöneticisi, ihracat sorumlusu, satış sorumlusu vs.) gibi bildirimlerde bulunulmak suretiyle, mesleki yeterlilik prosedüründen kaçınılması girişimleri daha ayrıntılı bir incelemeyi gerekli kılmaktadır. Bu gibi durumlarda EMO tarafından, şirketin faaliyet alanı, faaliyet alanına göre personel yapılanması, şirkette çalışan mühendis personel sayısı, yapılan işin niteliğine göre ilgilinin hangi pozisyonda çalışacağı gibi konular değerlendirilmek suretiyle, mesleki yeterlilik prosedürünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda görüş oluşturulmaktadır.
turk.internet.com : Bazı mühendislerin yeşil pasaportla getirilip, sonra 3 ayda bir Bulgaristan ya da Yunanistan’a çıkarıldıkları görülüyor. Bu normal bir uygulama mıdır?
Hayati Küçük : Yoğun olarak yabancı mühendis çalıştıran kimi şirketler ise akla gelmeyen kimi yöntemler uygulamaktadır. Özellikle Çin menşeli kimi şirketlerin, turist pasaportuyla ya da yeşil ve kırmızı pasaportla mühendis istihdam ederek, yasal sürelerin dolmasıyla ülkeye çıkış/giriş yaptırılmak suretiyle mühendislik faaliyetinde bulundurdukları söylenegelmektedir. Bu şirketlerle ilgili olarak bugüne kadar yetkili birimlerce herhangi bir işlem yapılmamıştır. Hukuka tamamen aykırı olan bu kaçak çalışma şekli, tamamen ucuz emek gücü ithali olarak gerçekleşmektedir. Bu çerçevede çalışan yabancı kişilerin, sağlıksız koşullarda barındıkları, çalışma hukukuna ilişkin hiçbir kurala uyulmadan çalıştırıldıkları duyumlar arasındadır. Ülkemizde büyük ve yerleşik şirketlere hizmet veren bu mühendislerle ilgili, hizmet alan şirketlerin de herhangi bir itirazda bulunmamaları ilgi çekicidir.
turk.internet.com :Yurdumuza getirilen mühendislerin “burada olmayan kalite”de olması durumunda daha yüksek maaşlı olmaları gerektiği söyleniyor. Bu kanunda bir zorunluluk mudur? Aldığımız bilgiye göre “ucuz işgücü” için bu yola başvuruluyor. Gelen elemanların aldıkları maaşlar konusunda bilginiz var mı? Bu elemanlar size göre neden getiriliyor?
Hayati Küçük : EMO’dan mesleki yeterlilik prosedürü kapsamında görüş alınan yabancıların çalıştırılması işlemleri incelendiğinde, sayısı çok az olan bu başvuruların genellikle makul nedenlere dayandığı görülmektedir. Özellikle yabancı ülkelerle iş yapan Türk şirketlerinin, iş yaptıkları ülkelerin dillerini bilen yabancı mühendisleri tercih ettikleri ve makul düzeyde ücret verdikleri görülmektedir. Bu durum, değişik dilleri bilen mühendislerin tercih konusu olduğunu göstermektedir.
Kimi başvurularda düşük ücretli yabancı mühendis çalıştırıldığına rastlanmakla birlikte, bu ücretin EMO tarafından belirlenen asgari ücretin altında kalması halinde, olumsuz görüş bildirilmektedir. EMO tarafından yapılan değerlendirmelerle ülkemize ucuz iş gücü ithalinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Yüksek düzeyde işsizlik olan ülkemizde faaliyet gösteren meslek mensuplarının istihdam ve ücret seviyesi açısından korunması kamu yararı gereğidir.
turk.internet.com : Bu konuda nasıl davranmak lazım? Sizin odanız bu konuda bir şey yapıyor mu?
Hayati Küçük : Türkiye’de özellikle bilişim alanında çalışan yabancı mühendis sayısı ile EMO’dan mesleki yeterlilikle ilgili görüş sorulan yabancı mühendis sayısı arasında önemli bir uçurum bulunmaktadır. Bilişim alanında özellikle Hindistan gibi ülkelerden ucuz iş gücü istihdamı söz konusu olmaktadır. Bilişim alanında çalışanların çoğu kaçak işçi statüsündedir. Bu alanı denetlemekle yükümlü olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yeterli denetimleri yapmamaktadır. Önemli bir kısım çalışan ise mühendislik faaliyetleri yaptıkları halde, ya zaten mühendis değillerdir ya da normal işçi statüsünde çalıştırılmaktadır.
Yukarıda anılan mesleki hizmetler için uygulanan prosedür, çeşitli şirketler tarafından uzun bir süreç olarak şikayet konusu yapılmaktadır. Siyasi ve bürokratik birimlerce, özel şirketlerin bu yakınmaları dikkate alınarak, süreci kısaltacak ve TMMOB’den görüş alınmasını ortadan kaldıracak uygulamalar yapılmakta ya da yönetmelik hükümleri çıkartılmaktadır. Oysa bütün ülkelerde mesleki hizmetler için uzun prosedürler uygulanmaktadır ve ülkemizdeki uygulama diğer ülkelere göre makul kabul edilmektedir. Dünya Bankası’na danışmanlık hizmeti veren Yabancı Yatırımlar Danışmanlık Servisi (FIAS) tarafından düzenlenen raporda da yabancıların giriş prosedürlerinin ve işçilerle ilgili düzenlemelerin yatırımcılar için büyük bir sorun oluşturmadığına, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin iyi bir yerde olduğuna işaret edilmektedir. Rapor’da yüksek vasıflı uzmanların çalışma izni almada zorlandıkları, ancak tüm dünyada nitelikli personelin çalışma izni sürecinin uzun olduğu belirtilmektedir.
Buna rağmen, son olarak 4817 sayılı Yasa’nın 12. Maddesi, 5 Şubat 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 5951 sayılı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”a eklenen 8. Madde ile değiştirilmiştir.
Değişiklikle “Mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancılara akademik ve mesleki yeterlilik ile ilgili işlemleri tamamlanıncaya kadar, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilir. Mesleki eğitim alanı dışında istihdam edilecek yabancı uyruklu personel için bu Kanunda belirtilen görüşler alınmaz. Bu kişiler, akademik ve mesleki yeterlilik ile lisans talep ve yeterlilik uygulamasına tabi değildir” düzenlemesi getirilmiştir. Bu durumda, zaten bir yıl olan geçici çalışma süresi içerisinde hiçbir araştırma ve mesleki yeterlilik prosedürü aranmaması öngörülmüştür. Yasa’da yapılan bu değişiklik, kaçak çalışmayı yasal hale getirmektedir.
EMO ve üst birlik olan TMMOB tarafından yabancı mühendislerin Türkiye’de çalıştırılmaları konusuyla ilgili mevzuat değişiklikleri takip edilerek dava konusu yapılmaktadır. Ülke yararlarına aykırı olan düzenlemeler iptal ettirilmekte, yasa düzeyindeki mevzuatla ilgili olarak her aşamada müdahil olunarak düzeltilmesi için çaba sarf edilmektedir. TMMOB ve odalar tarafından yabancı mimar ve mühendislerin çalıştırılmasında mesleki yeterlilik uygulamasını yok edecek düzenlemeye karşı tepki gösterilmiş, kamuoyuna açıklamalar yapılmıştır. Ancak yasanın onaylanarak yürürlüğe sokulmasının ardından ana muhalefet partisi tarafından yasanın ilgili bölümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmıştır.
Uygulamaya ilişkin sorunlar için de ilgili bakanlıklarla ilişkiye geçilerek, düzeltilmesi için çalışılmaktadır. Ancak siyasi iktidarın bu alanda gösterdiği tavır, yabancıların çalışmalarının mümkün olduğunca serbest hale getirilmesi yönündedir ve giderek ülkemiz yabancılara daha fazla açılmaktadır. Tüm dünyada devletler kendi vatandaşlarına yönelik olarak istihdamı koruyucu ve geliştirici önlemler almaya devam ederken, ciddi işsizlik sorunuyla karşı karşıya olan ülkemizde bu denli yabancı işgücü çalıştırmaya dönük uygulamalar doğru bir tercih değildir. Mevcut ekonomik kriz de gözetildiğinde, bilişim alanı başta olmak üzere yabancı mühendislerin çalıştırılması konusunda uygulanan politikaların sorgulanması gerektiği açıktır. Ucuz işgücü politikasıyla ülkemizdeki mühendislerin iş kalitesini ve çalışma koşullarını olumsuz etkileyecek uygulama ve düzenlemelerden vazgeçilmelidir.
Kaynak: Sarp Kaya / turk.ınternet.com