Operasyonlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görev ve yetkileri etrafında oluşan bütün kirli ilişkileri ortalığa saçtı. Erdoğan Bayraktar ve oğlu, genel müdürler, müsteşarlar AKP’nin yarattığı kent ve doğa yağmasının devlet ayaklarını oluşturuyor.
Dört gündür süren operasyonda onlarca zanlının milyarlarca doları nasıl pay ettiği netleşiyor. AKP’nin çıkardığı yasalarla ülke genelinde her türlü yapılaşma, planlama üst yetkisini tek elde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda toplanmasını sağlamıştı. Böylece kentlerde, doğal alanlarda neyin, nasıl, ne şekilde yapılacağına itirazlara, halkın tepkisine, mahkeme kararlarına aldırmaksızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karar verir hale gelmişti. Ayrıca Bakanlık’a ilçe ve büyükşehir belediyelerinin kararlarının üstünde yapılaşma projelerini onaylama-değiştirme insiyatifi verilmişti. Bugün ise malumun ilanı, talanın ve yağmanın öznesi olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın başı Erdoğan Bayraktar ve oğlu rüşvet, usulsüzlük, yolsuzluk operasyonun soruşturma dosyalarında.
Raporlar değiştirlir, pürüzler kaldırılır, sen paradan haber ver
Bakan, oğlu ve üst düzey Bakanlık yöneticileri, ilçe belediyelerin onayı olmaksızın koruma kurulu raporlarına müdahale, aykırı raporlarla sit alanı, ormanlık alan, tescilli kültürel yapı ve kıyıları fayda sağlamak suretiyle imara açmak gerekçesiyle yargılanacaklar. Soruşturma dosyasında Ağaoğlu’nun Maslak 1453 ve Bakırköy 46 projeleri ile Zorlu Center projelerinin imara aykırı olmasına rağmen izin verilmesi de var. Projelerde el altından yapılan emsal artışları, proje içi yeşil alan zorunluluklarının usulsüzlükle düşürülmesi Bakanlığın marifetleri arasında sıralanıyor.(Bakırköy 46 projesinde emsal artışıyla 200 milyon lira ek gelir sağlandı) Üstelik bu Erdoğan Bayraktar ve oğlu, Bakanlığın üst düzey yöneticileri tarafından defalarca yapılan prosedürlerden sadece birkaçı.
Yağma için kentsel dönüşüm, afet bölgesi ve özel proje alanı kılıfları
Operasyon dosyasında yok yok. İmara açılmayan yeşil alanlar, sit alanları ya da rantı yükselmiş gecekondu bölgeleri inşaat patronlarına peşkeş çekildi. Bu bölgeler bazen afet bölgesi ilan edildi, bazen kentsel dönüşüm denilerek yoksul halk kent dışındaki alanlara sürüldü ve bakanlıkça patronlara satıldı. Özellikle İstanbul’da uzun süredir birçok büyük ölçekli inşaat projesinde ilçe belediyeleri bu şekilde devre dışı bırakıldı ve rant Bakanlık eliyle paylaştırıldı, paylaşıldı. Halen imar planı değişikliklerine ve inşaat ruhsatlarına doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bakıyor.
Yolsuzluk yolları olmuşken TMMOB’yi denetlemeye kalkmak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bakanıyla oğluyla bürokratlarıyla hırsızlığın, yağmanın, talanın kitabını yazmak üzereyken bir yandan TMMOB’yi denetlemeye kalkıyor. Bakanlığa bağlanan TMMOB’ye bağlı 11 meslek odasını bu kirli eller nasıl denetleyecek? Havada uçuşan rüşvetler, imar yapı usulsüzlükleri, HES ve diğer doğa katliamları, kentlerin adım adım yağmalanması gibi rezilliklerin mimarı bir Bakanlık kimi hangi sıfatla denetleyecek merak konusu.
politeknik.org.tr