Günümüzde pek çok işletme bazı hizmetleri dış firmalardan satın almaktadır. Tedarikçi veya taşeron olarak adlandırılan dış firmalar, nihai tüketiciye erişecek ürüne çeşitli aşamalarda katkıda bulunurlar. Süreçteki tüm firmalar bütünsel bir halin parçası haline gelirler. Firmaların bütünsellik durumunu içselleştirmelerinde yarar vardır. Zira zincir dahilindeki herhangi bir şirketin yerel olarak iyi yönetilmesi yetmemektedir. Tüm zincirin malzeme ve bilgi akışının koordineli kontrolu gerekmektedir.
Bakterili et konusundaki aktörlerden Fasdat Gıda tedarik zinciri kavramına yabancı bir işletme değildir. Koc-Maret, Fasdat için üretim yapmaktadır. Fasdat Burger King’e hizmet vermektedir. Nihai tüketiciyle karşılaşan yüz, Burger King’dir.
Tedarik zinciri dediğimiz zaman üretim ve tüketim açısından birbiri ile ilintili firmaların işbirliği anlaşılır. Tedarik zincirinin bir adı da değer zinciridir. Zincirin tüm işletme bireyleri nihai müşteriye ulaşacak ürüne, gerçek müşteri ile karşılaşmasalar dahi değer katarlar. Tedarikçinin tedarikçisinden, müşterinin müşterisine değin uzanan tüm etkileşimli unsurlar bu yapı içerisindedir. Bu yapının bütünlüklü performansı zincirdeki en zayıf bileşenin gücü kadardır.
Zayıf halkanın dışlanma tehdidi ile içerilmesi durumuna verilecek en canlı örnek İtalyan Benetton-Boyner Holding ilişkisidir. Boyner için üretim yapan taşeron firmada çocuk işçi çalıştırıldığının açığa çıkması üzerine Merkez Benetton, olusan Italyan kamuoyu baskisi nedeniyle buna kayıtsız kalmamıştır. İstanbul sanayicisi olan Boyner’e bile yabancı olan bu durum Türkiye işletmelerinin çoğunun çalışma sistematiğine aykırıdır, “Devlet misin, sen ne karisiyorsun” denilir ama yerelleşmeden kurtulmada önemli bir örnektir. İtalyan, taseronunun taseronunda ne olup bittigini, isin pesine dusup kesfetmistir ve Türkiye’de çocuk işçi istememektedir. Cem Boyner’in duymadigini veya duyup da duymamazliktan geldigini, elin oglu duymasi durumu benzer türden başka bir ilişkide tekrarlanmıştır. Türkiye insanının haberdar olmadığı kayıp Fehmi Tosun ismini U2 konserinde Bono ile birlikte duymuştur.
Koç-Gıda Grup Başkanı Ömer Bozer “Maret hamburgeri sağlıklı bir şekilde kapısında teslim eder ve işi biter. Gerisi Fasdat’in sorumluluğundadır” demektedir. (Erişim Tarihi: 22.Eylül.2010, http://www.taraf.com.tr/ahmet-altan/makale-skandal-ve-mektup.htm). Tedarik zincirinde böyle bir durum yoktur. Bozer’in söylediği tedarik zincirinin ana mantığına aykırıdır. (Bkz. Benetton örneği) Kendisini bağımsız gibi gören işletmelerin zincir elemanı olduklarını anımsamaları gerekmektedir. Bu zincir içerinde yer alan her firmanın kendi girdileri, dönüşüm süreçleri ve çıktıları bulunur. Zincirin yalnızca perakendecileri gerçek müşteri ile karşılaşırlar. Bu firmaların uygun ve ilintili şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Zincirde yer alan her birim iş ortaklarına güvenmek zorundadır. Zor bir durumda “Kapıdan sonrası beni ilgilendirmez. Ben kendi başıma bağımsızım” denilemez. Denilirse tedarik zinciri elemanı olma durumu yadsınmış olur. Oluşan problem tüm zinciri aksatır. Tüm zincir elemanları tüketiciye eriştirilecek ürünün Kalite standartlarından sorumludur. Bir noktada aksama olmuşsa o aksama tüm zinciri aksatır.
Fasdat Koç Maret’in yanısıra Erzurum kökenli TT (Trust and Trade) Gıda’dan da et almaktadır. Fasdat iddiasına göre TT etlerinde bakteriye rastlandığı için TT’den et alımı durduruşmuştur. Koç-Maret ifadesi uyarınca Koç-Maret temiz etleri ile TT Gıda bakterili etleri yanyana aynı ortamda bulundurulmuşsa sağlıklı etler de bakterilenecektir. Dolayısıyla sorumluluk Fasdat Gıda’nındır. Bu arada TT Gıda, Fasdat’a başvurarak bozuk olduğu iddia edilen etlerin kendilerine iade edilmesini istemektedir. Ancak Fasdat Gıda bozuk etleri, az da değil 12 ton-160 bin porsiyon eti imha edilmek üzere Zeybek Katı Atık Merkezi’ne göndermiştir. Fasdat’dan alamadığı etlerinin peşine düşen TT Gıda Zeybek Katı Atık Merkezine ulaşmak isteyip belirlenen adreste tesis göremeyince konuyu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na yansıtmıştır. Bakanlık Zeybek Tesislerini bir apartman dairesinde bulmuştur. Zeybek Tesisleri etleri Bursa Karacabey’deki Madımak Kangal Köpeği Üretme ve Yetiştirme Merkezi’ne göderdiğini ifade etmiştir. Hayvanlar için de tehlikeli bir tüketim maddesine dönüşen bakterili etlerin piyasaya verilmiş ve hamburger tüketicilerine yedirilmiş olma olasılı vardır. Yazar Ahmet Altan, Taraf Gazetesi’ndeki köşe yazısında bu etleri yemiş bulunan hamile kadınların, çocuklarını düşürmüş olma olasılığının yüksekliğinden bahsetmektedir. Mutlaka iletilen ama ispatlandırılamayan bir duyumun dillendirilmesi olan bu durum, herkesin karşı karşıya olduğu tehlikeye dikkat çekmektedir.
Bu arada Tedarik Zincirleriyle övünen Fasdat Gıda Genel Müdürü Celal Oktay, “Biz Zeybek’e etlerin hastalıklı olduğunu söylemedik. Sebep bildirmek zorunda değiliz. Etleri imha etmesini söyledik. ‘Etleri köpeklere yedir’ demedik. Bakterili etler Fasdat’dan kamyona yüklendi. Bildiğimiz kadarıyla boş araziye döküldü. Sonradan Kangal çiftliğine götürülüp, köpeklere yedirildiğini öğrendik. Bunda bizim sorumluluğumuz yok” demektedir. Oysa sorumluluğu vardır. Zincir içerisindeki her birim, diğer birimlere kalite standartları anlamında sorumludur. Eğer bir zincir biriminin ne yapacağı (örneğin, bakterili etlerin imha metodu) şeffaf bir şekilde el kitabında tanımlanmamışsa, bu tanım üzerinde taraflarca uzlaşılmamışsa ve buna karşın o yetersiz birim zincire kabul edilmişse burada Tedarik Zinciri mantığından sapma vardır. Zincir birimlerinin birbirlerinden memnuniyetleri konusu acaba ilk bu olayla mı irdelenmektedir ? Memnuniyete ilişkin istatistik kontrol veri birikimi var olması gereklidir. Kalite dökümantasyonu hazırlık süreci zahmetli ve pahalıdır. Belgelerde yazana uymak da ayrı bir sorundur. Eğitim ve zihin dönüşümü ile alaturka alışkanlıklardan kurtulmayı gerektirir. İşler ucuza getirilmek istendiğinde halının altına süpürme mantığı devreye girer ve arada sırada böyle kazalarla günyüzüne çıkar. Sistemli uğraşlarla değil, köşe dönmecilikle para yapmaya çalışan sermayenin gelişkin kapitalist ilişkilere uyumu yalnızca görünümde olursa, böyle sonuçlarla karşılaşmak kaçınılmazdır.
Aslında bu açıklamaları çok yetkin bir şekilde Koç Üniversitesi, İşletme ve Endüstri Mühendisliği Bölümleri yapabilir. Buradaki sorun ya bilerek yanlış yoruma sığınma, ya da tek kelimesi bile Türkiye coğrafyasından kaynaklanmayan işletmecilik öğretilerinin içselleştirilmesi sorunudur. Ekonomik koşullarımız modern işletmecilik öğretilerinin üretmeye elverişli değildir ancak birer dürüst uygulayıcıları olmaya elverişlidir. İyi birer uygulayıcı olabilmek için dünyayı gerçek haliyle yorumlamamıza imkan veren düşünsel araçlara sahip olmamız gerekmektedir. Genelde devlet eliyle, kendisine iş yaratılarak zenginleştirilmiş sanayi kesiminin, sınıf görgüsü ve değerleri açısından burjuva olma özelliklerini taşıyıp taşımadığı tartışmalıdır. Zenginlik ile burjuva olabilmek arasında fark vardır. Sorunları bütünlüklü görüp ve hatalara, hatalardan ders çıkarmak amacıyla sahip çıkmak veya alaturkalık yapı reddetmek bu durumla ilintili bir konudur. Duvarlarımızı süsleyen dizi dizi kalite güvence belgelerimiz dahi olsa, sonuçta bu öğretilerin içselleştirilebilmesi, kendi içerisinde tutarlı uygulanması için önümüzde daha çok yol vardır.
Dr. End. Müh. Faik Başaran
Not 1:
07 ve 08 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Conrad Hotel’de düzenlenen 12. Lojistik Yönetimi Zirvesi’nde yiyecek sektöründen gösterilen bir örnek uygulama şöyledir: “Zirvede yiyecek sektöründe lojistik yönetimi ve tedarik zincirinden bir örnek uygulamayı ise Fasdat Gıda Dağıtım Genel Müdürü Celal Oktay gerçekleştirdi. Fasdat Gıda’nın 1995 yılında Burger King’e hizmet vermek üzere kurulduğunu söyleyen Oktay, Burger King tedarik zincirinin yerelleştirilmesinde Fasdat’ın aktif görev aldığını dile getirdi. Daha sonra Little Ceasar’s ve Arby’s’in lojistik hizmet sağlayıcısı olan Fasdat’ın ayrıca tedarik zincirinin yerelleştirilmesi sürecinde Ata Grubu’nun Koç Holding ile birlikte besi çiftliği projesi içinde danışman olarak yer aldığını belirtti. 2001 krizinin etkilerini de sunumunda paylaşan Oktay, katılımcılara tedarik zinciri ve lojistik sistemlerinin ayrıntılarını aktardı.” (Erişim Tarihi: 22. Eylül.2010, http://www.lojistikzirvesi.com/tr/article.asp?ID=542)
Not 2:
FASDAT Gıda internet sitesinde şöyle tanımlanmaktadır. “Başlangıçta yalnızca fast food restaurantlarına hizmet vermek amacıyla yola çıkan FASDAT GIDA, tedarik zinciri yönetimi uygulamalarında edindiği tecrübe ve kendi sektöründeki önemli üreticiler ile sağladığı işbirliği sayesinde, etkin planlama, pazarlama ve satış hizmetleri ile birçok hazır gıda firmasına ülkeye girişlerinden itibaren lojistik hizmet vermeye başlamıştır. FASDAT GIDA, edindiği bu tecrübe ile key account diye tabir edilen hazır gıda hizmeti veren kuruluşlara da gıda tedariği zinciri hizmeti vermektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren turizm tesislerine (otel, tatil köyü) 1999 yılından beri hizmet veren FASDAT GIDA, gıda üreticileri ile birlikte yaptığı işbirlikleri sayesinde kendi markası ile ürün üretme izinlerine de sahiptir.” (Erişim Tarihi: 22.Eylül.2010, http://www.fasdat.com.tr/hakkimizda.html)
*Yazı ile ilgili internette yer alan haberlere linklerden ulaşabilirsiniz.
http://www.t24.com.tr/content/newsdetail.aspx?cat=33&newscode=99440
http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=129820