Başta Ankara olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde mahallelerde barınma hakkı için mücadele yürüten ‘Barınma Hakkı Büroları’ 11 Aralık 2011 tarihinde TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu – Ankara’da ‘Barınma Hakkı Kongresi’ düzenliyor.

Düzenleyici Barınma Hakkı Büroları’nın çağrısı şu şekilde:
Barınma Hakkı Kongresi’ne Doğru
Ülkemizde hak mücadeleleri, AKP rejiminin neo liberal piyasacı uygulamalarını derinleştirdiği oranda yükseliyor. Hak mücadeleleri, artık tüm kamuoyunun ve halkın gerçek gündemi olmaya başlıyor.
Bununla birlikte gerek hak mücadelelerini yürüten örgütlü-örgütsüz halk toplulukları açısından, gerekse bu mücadelelere önderlik etmeye çalışanlar açısından hak mücadelelerinin güncel örgütlenme biçiminin ne olacağına, nasıl bir yol haritası ile ilerleneceğine dair kapsamlı bir program henüz oluşturulmuş değil.
Hak mücadelelerinin yükseldiği ve kendiliğinden mücadelelerin daha da artacağının göstergesi olan son günlerdeki halk eylemleri, bu mücadelelere yön vermek, yol göstermek, mücadele ve örgütlenme modellerini önermek, kısa ve orta vadeli program oluşturmak görevini aciliyetle önümüze koymaktadır.
Hak mücadelelerinin en gelişkin olduğu alanlardan birisi barınma hakkı mücadelesidir. Yoksul halkın barınma hakkı mücadelesi, başta Ankara’da olmak üzere birçok bilgi, mücadele ve deneyim biriktirdi. Ayrıca, barınma hakkı mücadelesi mekâna-yaşam alanlarına dayalı olma özelliği, başkaca hak mücadelelerine (eğitim, sağlık, ulaşım vb) kaynak teşkil edebilmektedir. Barınma hakkı mücadelesi, bu önemli özellikleri nedeniyle, hak mücadeleleri içindeki en kritik başlıklardan birisidir.
AKP iktidarının kentsel rantın sermayeye aktarılması hedefiyle büyük bir hukuki teknik, örgütsel alt yapı kurma hazırlığı olduğu 2010 yılı anayasa referandumunda kabul ettirilen 125. madde ile de ortaya çıkmıştı. Anayasa oylamasında bu maddenin kabulü ile hem tüm hak mücadelesi yürütenlerin hem özelinde barınma hakkı mücadelesi yürütenlerin artık idari mahkemelerde dava kazanabilmesinin önü kapatılmaya çalışıldı. Daha sonra 24 Haziran 2010 da değiştirilen 5393 sayılı belediye kanununun kentsel dönüşümü düzenleyen 73. maddesindeki değişiklikle devam eden hazırlık süreci, HSYK, Danıştay, Yargıtay gibi kurumların AKP iktidarınca ele geçirilmesi süreciyle hukuksal olarak neredeyse tamamlandı.
AKP iktidarının ve Başbakanın geçtiğimiz 12 Haziran seçimleri öncesinde açıkladığı bütün çılgın projelerin, kentsel rantın sermayeye aktarılması amacına dönük bir yağma stratejisi olduğu artık açık bir şekilde karşımızda durmaktadır. Bu yağma stratejisinin başarısı için devlet müteahhidi konumundaki ve en önemli sermaye aktarım aracı olan TOKİ’nin başkanı Erdoğan Bayraktar’ın seçim öncesi alelacele kurulan bir nevi kentsel dönüşüm bakanlığına getirilmesi ise bu yağma stratejisine verilen önemi anlatmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adıyla kurulan bu yeni saldırı mekanizması, kuruluş yetkileri dışında her gün kanun hükmünde kararnamelerle yeni yetkilerle donatılmaktadır.
Halkın başta kentsel dönüşüm projeleri olmak üzere, imar oyunları ve doğal afet gibi gerekçelerle maruz kaldığı barınma hakkı ihlalleri giderek artmaktadır.
Bugün sadece Ankara’da on kadar mahallede sürdürülen barınma hakkı mücadelesinin her geçen gün katlanarak büyüyeceği ve örgütlenmeye, mücadeleye dair yeni alanları ve deneyimleri ortaya çıkaracağı da görülmektedir.
Barınma hakkı mücadelesinde oluşturulan deneyim ve birikimleri toparlamak, bir mücadele adresi haline getirmek, halkın kendi elleriyle oluşturduğu öz yönetim ve mücadele organlarını sistematize etmek, kısa, orta ve uzun erimli mücadele programları oluşturmak ertelenemez bir görev olarak önümüzde durmaktadır. Tek tek direnişler siyasi iktidarların ve yerel yönetimlerin uygulamalarına durdurup bazen de geri adımlar attırabiliyorsa da kesin ve kalıcı çözümlere ulaşma konusunda yetersiz kalmaktadır. Kent ve ülke düzeyinde katılımla gerçekleştirilecek bir barınma hakkı kongresinin oluşturacağı birlik, anayasa tartışmalarının da gündem olduğu bu günlerde yoksul halkın taleplerini daha gür bir şekilde gündeme taşıma olanağı yaratacaktır.
Bu saptamalar barınma hakkı mücadelesi alanının deneyimlerini başka hak mücadelesi alanlarına da aktarmak açısından kritik önem taşımaktadır.
Yukarıdaki aktardığımız koşullar, amaç ve gerekçelerle, bir Barınma Hakkı Kongresi’nin toplanması çağrısı yapmaktayız.
Barınma Hakkı Kongresi, barınma hakkı ve insanca bir yaşam dileğiyle mücadele eden ülkemizin yoksul halklarının öz yönetim organını kendi içinde çıkaracak, kendi mücadele programını oluşturacak ve kongre örgütlenmesi halkın barınma hakkı mücadelesinin gerçek yaşayan merkezi olacaktır.
Barınma Hakkı Kongresi’nin toplanması için yaptığımız çağrı ve yürüttüğümüz hazırlık çalışmalarına, halkın hakları mücadelesine yapacağına inandığımız büyük katkıya tüm dostlarımızı davet ediyoruz.
Barınma Hakkı Büroları