Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu: “Siyanür Cehennemi Kütahya’ya Gittik”
Spread the love

Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu olarak, siyanür cehennemi Kütahya’ya gittik ve bölge halkına geçmiş olsun diyerek, siyanür gerçeğini yerinde gözlemlemek ve bölge halkına destek olmak istedik
Siyanürlü suların bekletildiği atık havuzu patlayarak bölgede çok büyük bir riski beraberinde getiren Eti Gümüş tesisleri 1982’den bu yana çalışıyor. 2004’te özelleştirilmiş. Tesiste yaklaşık 800-1000 insan çalışıyor. 
Bölgeye yaptığımız ziyarette karşımıza çıkan ilk büyük duygu bölge halkının yaşadığı büyük korku oldu. 
Bölge halkı yıllardır yan yana yaşadığı atık havuzunun tehlikesini ilk defa bu kadar yakından hissetmiş. Ancak bölge siyanürün tehlikesini daha önce birçok kereler yaşamış. Fakat ne yetkililere, ne de şirkete derdini hiçbir zaman anlatamamış. 
Şu anda bölge halkı, korkunun yanında büyük bir panik içinde… 
Bölgede siyanür sızıntısı durumunda bu durumdan en fazla etkilenecek olan, yakın köylerde bulunan ve halkın en önemli gelir kaynağı olan tarım alanları. Yaklaşık 70 bin dönümlük arazinin olduğu köylerden Köprüören köyü 10 bin dönüm tarım alanına sahip. Diğer köyler; Gümüş, Dulkadir, Aliköy, Örenköy, Dedik, Yakaca, Şahin, Ağaçköy, Kızılcakaya, Yoncalı ve Çiftlik Köyü. 
İlk olarak bölgede bir çökme durumunda en çok etkilenecek köy olan Köprüören köyüne gittik. 
Tesis kurulduğu günden bu yana çevre sorunlarını arttırarak bu günlere kadar gelmiş. Tesisin en büyük zararı taban suyuna olmuş. Tesis saniyede kullanmak üzere taban suyundan 300 litre çekiyor. Çektiği suyu ise gümüş elde etmek için siyanürle ayrıştırdığı malzemeleri yıkadıktan sonra atık havuzlarında bekletiyor. 
Yeraltı suları çekildiği için tabanda oluşan boşluklar nedeniyle çökmeler başlamış. Köylülerin arazilerinde çökmeler ortaya çıkmış ve köylü ne yapacağını dahi bilmiyor. Başlangıçta 4-5 metreden su alınırken şu an taban suyu 80 metre civarına inmiş. 
Geçmişte yaşanan bir diğer önemli çevre sorunu ise balık ölümleri olmuş. Yağmurlar fazla yağdığı zaman tesis bölgesinden gelen sular Felen Çayına karıştığı için yağmurlu günlerde ciddi balık ölümleri yaşanmış. 
Bölgede gözlemledikleri bir diğer iç burkucu çevre sorunu ise kuş ölümleri olmuş. Halk bölgede beslenen kuşların daha yiyecekleri yer yemez gözlerinin önünde öldüklerine tanık oluyormuş. 
Bir köylünün anlattıkları ise yine aynı şekilde acı verici. Köylünün koyunları o bölgede otlama sonucu ölmüş. Köylü bunu şirkette iletince şirket köylünün koyunlarını çok yüksek fiyata satın alarak gömmüş. 
Şu an ise köylüler daha önce koyunların, balıkların, kuşların başına gelen ölümlerin kendi başlarına gelmesinden korkuyor. Köyde hakim olan en büyük duygu KORKU. 
Bölgede bulunduğumuz gün Çevre ve Orman Bakanı bölgeye gelecek diye haber geldi ancak bakan atık havuzunun olduğu bölgeye dahi gelmeden, bölgeyi görmeden Kütahya merkezde bir basına açıklaması yaptı. Yaptığı açıklamada ise “tehlike yoktur” dedi. Açıklamasını köy halkıyla birlikte köy kahvesinde birlikte izledik. Bakanın yaptığı açıklamaya köylüler ciddi tepki gösterdi. 
Aynı gün akşama saatlerinde Kütahya Valisi köye geldi. Ancak köylüler, alınacak önlemlere inanmadılar ve panik duygusu geçmedi. Köyün 80 yaşındaki güreşçisi köye gelen Kütahya Valisine halkın içinde “Yaşamak istiyorum” diye adeta çığlık atarak arzusunu dile getirdi. 
Akşam köylülerle birlikte yaptığımız toplantı sonucunda köylüler çözüm arayışını sürdüreceklerini dile getirdiler. 
Ancak her türlü ikna yöntemini köylülere karşı kullanan yetkililer, işçiler ile köylüleri karşı karşıya getirdiler. 
Tesislerde akrabaları çalışan köylüler, akraba baskısı, aile baskısı ve devlet baskısı üçgeniyle korkuları arasına sıkışmış durumdalar. 
Bizler yapılan bu tesislerin Kütahya’yı ve dolayısıyla Türkiye’yi gözümüzün önünde öldürmesine seyirci olmak istemiyor ve tesisin hemen kapatılmasını, atık havuzunun teknik kontrol altına alınmasını ve bölgenin zehirden kurtarılmasını talep ediyoruz. 
Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu adına 
Platform Sözcüsü Hediye Gündüz 
Elmalı Temsilcisi Yakup Yıldırım 

Spread the love