Şehir plancısı Ceyda Sungur polis şiddetinin peşini bırakmıyor
Spread the love

Haziran İsyanı’nda polis şiddetini gözler önüne seren olayın aktörleri ilk kez mahkeme salonunda karşılıklı konuştu. Şehir plancısı Ceyda Sungur, kendisini yakın mesafeden yoğun gaza maruz bırakan polis için “Sanığın elinde silah olsaydı, Ethem Sarısülük’ü öldüren polis gibi beni de öldürebilirdi” dedi

Haziran İsyanı’nda Gezi Parkı’nda direnişin başladığı ilk günlerde polisin saldırısına maruz kalan ve “Kırmızılı Kadın” olarak da anılan İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Ceyda Sungur’a biber gazı sıkan polis memuru Fatih Zengin hakim karşısına çıktı. Tutuksuz sanık Fatih Zengin savunmasında, “Hiç kimseyi hedef alarak gaz kullanmadım. Tamamen bana verilen emir doğrultusunda hareket ettim ve adli görevimi yapmak için çalıştım” dedi. Polis memurunun “görevimi yaptım” ifadesi üzerine Ceyda Sungur, “Sanığın elinde silah olsaydı. Ethem Sarısülük’ü öldüren polis gibi beni de öldürebilirdi” dedi.

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 73. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ‘Görevi kötüye kullanma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen tutuksuz sanık polis memuru Fatih Zengin ve Ceyda Sungur hazır bulundu.

Savunmasını yapan Fatih Zengin 28 Mayıs 2013 günü Gezi Parkı’nda görevli olduğunu anlatarak, “Gezi Parkı’nda Büyükşehir Belediyesi’nin yıkım çalışması münasebetiyle saat 08.30’dan itibaren ‘MODEL 5 Gaz Kullanıcısı’ olarak görev aldım. Görev aldığımız yerde yıkım çalışmasını prtotesto etmek amaçlı kalabalık yasadışı bir grup da bulunmaktaydı. Olay yerinde bulunan iş makinsı ve grubun arasında hat düzeni oluşturduk. Grubun sayısı saat ilerledikçe aratmaya başlamış ve biz görevlilere karşı sözlü ve fiili saldırılarda bulunmaya başlamışlardı. Görevimizi yaptırmamak için direnişte bulunmuşlardı” dedi.

‘Omzumda kırık ile görev yapmaya devam ettim
Sağ omuzundaki rahatsızlıktan dolayı 3 kez ameliyat olduğunu anlatan Sanık Zengin, “Rutin kontrollerde 2013 Mayıs ayıda omzumdaki rahatsızlık tekrarladı ve doktorum amaliyat olmam gerektiği söyledi. Ancak hastanedeki ameliyat yoğunluğundan dolayı ameliyat gününe kadar istirahat etmem önerildi. Fakat personel yetersizliği ve iş yoğunluığu nedeniyle çalıştığımız kurumca ameliyat tarihine kadar rahatsızlığımdan dolayı rapor almak istemişsem de kurumumca hoş karşılanmadı. Omzumda kırık ile görev yapmaya devam ettim. Olay gününde omzumdaki şiddetli ağrı devam etti, ancak çalışmaya devam ettim” dedi.

Günlerce uykusuz ve ayakta kaldığını anlatan ve sağlıklı müdahale edemez duruma gelmeye başladıklarını anlatan Sanık Zengin, “Biz görevlilere verilen gaz maskelerinini yeteri kadar sağlıklı çalışmaması, şahsıma verilen gaz maskesinin yüzümü aşırı derecede sıkması ve yeteri kadar oksijen almakta zorlanır durumda görevimizi ifa etmeye çalıştık. Gaz maskesinin gaz sızdırmasından dolayı biber gazına dahi maruz kaldık” diye konuştu.

‘Ceyda sungur saniyelerce gaza maruz kalmış olabilir’
Olay günü saat 13.00’de göstericileri yıkımı engellememesi konusunda uyardıklarını anlatan Sanık Zengin, “Yıkım sahası can güvenlikleri açısından uzak durmaları için tedbir aldık. Sorumlu amir herkesin duyacağı ses tonuyla defalarca grubu uyarmış ancak gösterciler dağılmamakta ısrar etti ve direndi. Bunun üzerine idarecilerimiz gösterici gruba gaz kullanmam yönünde emir tekrarını yineledi. Orantılı bir şekilde gaz kullanarak grubu dağıtmak için ilerlediğim sırada kamuoyunda ‘Kırmızılı Kadın’ olarak simgeleşen Ceyda Sungur isimli bayan ve başka şahıslar yere düştü. Ben ilerlerleken Ceyda Sungur aniden ayağa kalktı. Kullanmış olduğum MODEL 5 tüpünün kısa süreli tutukluk yapması neticeside Sungur’un yerden aniden kalması sonucu saniyelerce gaza maruz kalmış olabilir” diye konuştu.

Göstericilerin omzuna müdahale etmesi ihtimalinden dolayı tedirgin olduğunu anlatan Sanık Zengin, “Olayların saatlerce sürmesine bağlı olarak dayanılmayacak derecede ağrımın artması ve personelin panik havası içinde olması, insanlarda panik, görevlilerin paniğin devam etmesi üzerine kullanmış olduğum MODEL 5 gaz tüpünü ortamın panik havası ve rahatsızlığım nedeniyle idarecilerden ‘sık sık’ diye emir vermesi üzerine ortamdaki panik havasına kapılarak gaz sıkmaya devam ettim” şeklinde konuştu.

‘Müdür yardımcısı Ramazan Emekli’nin talimatı ile sıkmaya başladık’
Hakim, sanık Zengin’e dosyada bulunan görüntü kayıtlarını içerir fotoğrafları gösterdi. Hakimin sorusu üzerine Zengin, “Fotoğraflarda benim arkamda bulunan kişi Zeki Bayrak isimli komiser yardımcımızdır. Grup amirliği yapar. Krem renkli sivil giyimli kişi Beyoğlu İlçesinden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli’dir. Biber gazını sıkmamız yönünde sık şeklinde talimat veren Ramazan Emekli’dir. Ancak ondan önce de grup amirimiz olan Mesut Karabıyık da bize biber gazı sıkmamız için bir kaç kez talimat vermişti. Ancak onun demesi ile sıkmamıştık. Ramazan Emekli’nin talimatı ile sıkmaya başladık” diye cevap verdi.

‘Beni de öldürebilirdi’
Kendisinin de üniversitede görev yapan bir kamu görevlisi olduğunu belirten Ceyda Sungur, “Amir emirleri karşısında nasıl bir sorumluluğun bulunduğunu ben de biliyorum. Sanığın elinde silah olsaydı. Ethem Sarısülük’ü öldüren polis gibi beni de öldürebilirdi. Sanığın bu yönde savunmalarının geçerli olmayacağını düşünüyorum” dedi.

Mahkeme sanığın savunmasında geçen müdür yardımcıları Ramazan Emekli, Zeki Bayrak ve Mesut Karabıyık’ın tanık olarak dinlenilmesine karar vererek duruşmayı 10 Mart’a erteledi.

Kaynak: Politeknik, Sendika.Org


Spread the love