Ziraat Mühendisleri Odası: “Nişasta bazlı şeker tehlikesi yine kapımızda”
Spread the love

Dünyanın en büyük şeker üreticisi Brezilya olup, dünya üretimindeki payı %22`nin üzerindedir. Bu ülkeyi %16`lık payla Hindistan ve %8`lik payla Çin takip etmektedir. Türkiye %1,3`lük payla 15. sırada yer almaktadır.

Türkiye tarımı ve ekonomisi açısından şekerpancarı tarımı ve şeker üretimi milyonlarca ailenin ve bireyin geçimi, geleceği, geliri ve istihdamı demektir. Şeker sanayi, hayvancılık ve yem girdisi başta olmak üzere şekerpancarı birçok konuda ülkemizin stratejik ürünlerindendir.

Tüm güçleri ile şekerpancarından yapılan şekerin yerini glikoz, izoglikoz ve fruktoz şurubuna bıraktırmak isteyen lobiler var güçleriyle çalışmaktadırlar. Amaç ülkemizin, çiftçimizin çıkarı değil, şekerpancarının sürdürülebilir üretimi değil, topluma sağlıklı, doğal şeker yedirmek ise hiç değildir.

Pancar şekerine alternatif bir ürüne ayrıcalık tanınarak kota artırımının tarım sektörünü ve pancar sanayinin desteklediği yan sektörleri olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Mevcut kanunda bile AB ortalamalarının çok üzerinde üretim kotası verilen NBŞ`lerin kotasının daha da artırılması pancar şekeri sanayi ve pancar üreticilerini olumsuz yönde etkileyecektir.
Türkiye`de 300.000 hektar alanda şekerpancarı ekilmektedir. 1998 yılında 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi 2014 yılında 17 milyon tona gerilerken, çiftçi sayısı da 450 binden 130 binlere düşmüştür.

Burada amaç, şeker fabrikalarının özelleştirilmesidir.  Şeker pancarında son 10-12 yıl içerisinde yaşanan 2,5 milyon tonluk üretim daralmasının hayvancılığa yansıması, 6,5 milyon ton yaş pancar küspesi ve 900 bin ton melasın kullanılamaması şeklinde olmuştur. NBŞ kota oranlarının ülkemizde AB ülkelerine oranla yaklaşık 3 katı oranında fazla uygulanmasının sadece et üretimine olumsuz yansıması yaklaşık 250 bin tondur.

Bir yandan şeker pancarı üretimine kotalar getirilmesi; öte yandan çiftçinin üretimini sürdürememesi sonucu ortaya çıkacak olası şeker açığı, ihracat geri ödemeleri ile desteklendiği için “daha ucuz”a şeker üreten ülkelerden ve özellikle AB`den ithal edilerek kapatılacaktır.

Bu süreçte ucuz üretim yaptığı bahanesiyle nişasta kökenli şekerlere tanınan ayrıcalıklar sürdürülecek; ayrıca sanayide kullanılan şekerler tamamen mısırdan elde edilen şekerlere dayandırılacaktır. Ülkemizde pancar çiftçisinden esirgenen kaynaklar AB`nin pancar, ABD ve Arjantin`in mısır üreticilerine ve çokuluslu agro-sanayi tekellerine aktarılacaktır.

Sonuç olarak, Türkiye`de NBŞ kotalarının sürekli olarak artırılmasına bir son verilmeli ve AB kota seviyelerine uygun olarak yeniden düzenlenme yapılmalıdır. Şeker üretim maliyetlerini düşürmek için şeker pancarı tarımı desteklenmelidir. Kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmeli; pancarın yetiştirilmesinden şeker üretim ve pazarlanmasına değin tüm süreçte üreticilerin söz ve karar sahibi olacakları örgütlenmeler egemen olmalıdır.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
  


Spread the love