Zeytinlikler Maden Ocaklarına Feda Ediliyor
Spread the love

Zeytinlik alanlarında ve zeytinlik alanların 3km yakınında zeytincilik dışında herhangi bir faaliyet yapılmasını engelleyen Zeytin Yasası Deliniyor. Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı yönetmelik geçerse kişiye ait 25 dönümden küçük zeytinlikler ‘zeytinlik saha’ sayılmayacak. Yönetmelik özellikle maden arama çalışmalarını serbestleştirecek.

Zeytinliklerde maden aranabilmesinin önündeki engelleri kaldırmak üzere bugüne kadar 4 kez yasa değişikliği yapılmak istendi. Tarım ve Orman Bakanlığı ise daha önce 4 kez TBMM’den dönen düzenlemeyi bu kez yasaların ardından dolanarak ‘Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik’te değişiklik yaparak gerçekleştirmeye çalışıyor.

Hazırlanan yönetmelikte önce bir zeytinlik saha tanımı yapılıyor. Buna göre zeytin ağaçlarının bulunduğu bir alanın ‘zeytinlik saha’ sayılması için öncelikle devletin mülkiyetinde olması lazım. Arazi devlete aitse büyüklüğü önemli değil.
Ancak zeytin ağaçlarının bulunduğu alan özel mülkiyet ise ‘zeytinlik saha’ kabul edilebilmesi için en az 25 dönüm büyüklüğünde olması gerekiyor. Türkiye’de özel mülk olan zeytin sahalarının yarıdan fazlasının 25 dönümden küçük olduğu tahmin ediliyor. Yönetmeliğe göre söz konusu alanlar bu nedenle, ‘zeytinlik saha’ kabul edilmeyeceği için Zeytin Kanunu hükümleri geçerli olmayacak. Sonuç olarak jeotermal sera yatırımları, kimyevi atık ve duman çıkaran tesisler, bakanlıklarca kamu kararı alınmış yatırımlar, madencilik faaliyetleri, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri yapılabilecek.

Yönetmelik bu haliyle geçerse, Edremit Ayvalık gibi bölgelerde aile arazilerinde zeytinlik yaparak geçinen binlerce küçük üreticinin yan yana sıralandığı araziler, bir gecede zeytinlik saha olmaktan çıkarılacak.

Ziraat Mühendisleri Odası, 4 Şubat’ta konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Zeytincilik, Türkiye’ de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının yüzde 3,5’ini oluşturan bir sektördür. Son 2 yıllık ortalamaya göre, zeytinyağı üretimimiz 150 bin tondur. 2015’te bu değer yaklaşık 700 bin ton zeytinyağı için 3 milyar dolar olacaktır. Bu ekonomik getiriler 15-20 yıllık bir süre ile de sınırlı değildir. Üyelik yolunda olduğumuz AB’de ise zeytin ve zeytinyağı 136/66 EEC tüzüğü ile AB toplam mevzuatının yaklaşık yüzde 3’üne tekabül eden ve 5 bin sayfayı bulan tüzüklerle düzenlenmiştir. İspanya’da uçsuz bucaksız zeytinlikler hiçbir surette madencilik veya sanayi tehdidi altında değildir. Başta maden olmak üzere kimyasalların kısıtlanması ile zeytin ağacı, yaban hayvanları özellikle tavşan ve keklikler için adeta doğal bir barınak haline dönüşmektedir” denildi.

Zeytin-Sen ‘nin 14 Şubat’ta yaptığı basın açıklamasında ise; “Yıllar önce Balıkesir Milletvekili Melik Babuççuoğlu’nun çabalarıyla “Zeytinlik Alanların Koruması Yasası” çıkarılmıştı. Bu yasa, her ne kadar bir yaptırım içermese de, şimdiye kadar bir ölçüde, zeytin alanlarının korunması açısından önemli bir işlev görmüştü. Bir süre önce uluslararası tekellerin emriyle Maden Yasası değiştirilmeye çalışılmış, bu aşamada Zeytincilik Kanunu’da işlevsiz hale getirilmek istenmişti. Bu durum, kamuoyunun ve zeytincilerin baskısıyla o sırada savuşturulmuştu. Bu başarıda kabul edilmelidir ki, büyük zeytinlik sahiplerinin iktisadi ve siyasi gücü etkili olmuştur. Bu durumdan yılmayan maden şirketleri, şimdi de, 25 dönümden az zeytini olan (250 ağaç) çiftçileri kolay lokma olarak görerek, “Zeytinlik Tanımı 25 dönüm altı araziler için geçerli değildir” şeklinde bir “tanım” değişikliğini zorlamaktadırlar. Bu tanım bir “yönetmelik”te yapılmaktadır. Yani yasayla yapılamayan yönetmelikle yapılmak istenmektedir. Bu kabul edilemez. Bu yönetmelik Danıştay tarafından iptal edilse bile iptal gerçekleşene kadar bu tanıma uygun olan 130 milyon zeytin ağacımızın 100 milyonu tehdit altına girer.” denildi ve milyonlarca çiftçi tabiatı korumaya çağırıldı.

 

politeknik.org.tr


Spread the love