11 Ağustos günü Tuzla’da faaliyet gösteren GİSAN Tersanesi’nde yapımı tamamlanan bir tankerin kurtarma filikasının testleri sırasında 3 işçi öldü 16 işçi yaralandı. Yaşanan katliamın ardından TMMOB birimlerinden ve ilerici kamuoyundan tepkiler gecikmedi…
Tankerde yapılan kurtarma filikası testinde, filikanın kapasiteye uygun şekilde ağırlık ile doldurularak test edilmesi gerekirken, test insanlarla yapıldı. Test sırasında henüz belirlenemeyen bir aksaklık sonucu oluşan kazada kurtarma filikası gemi gövdesine çarptıktan sonra dengesiz şekilde suya düştü. Camları kırılan filikaya su dolması sonucu, 3 kişi hayatını kaybetti.
Test sırasında yaralananlar arasında testten sorumlu olan mühendis ile bir stajyerin de bulunduğu ifade ediliyor.
Kazanın ardından Limter-İş’ten yapılan açıklamada “işçiler kobay olarak kullanıldı” denildi. Açıklamada “Bu cinayette tersanelerde iş cinayetlerinin gerçek nedeni işçilerin “insan” yerine konulmaması olduğu çok net olarak bir kez daha ortaya çıktı.
Meclis araştırma komisyonu raporları, yönetmelikler, işçilere eğitim verilmesi ya da tersanelere göstermelik cezaların verilmesi durumu kurtarmıyor. Bu iş cinayeti meydana gelmeden önce Mecliste biçimsel olmaktan başka bir anlamı olmayan yönetmelik talimatnamesi çıkarıldı ve resmi gazetede yayımlandı. Bu tür girişimler iş cinayetlerinin önüne geçemez!
Sendikamızın ortaya koyduğu talepler kabul edilmelidir. Sorunun çözümü taleplerimiz ekseninde işçilerin “insan” yerine konulması ve “insanca çalışma koşullarının yaratılmasındadır” denildi.
Katliama Tepkiler
12 Ağustos günü TMMOB İKK, İstanbul Tabip Odası ve Limter-İş’in ortak imzasıyla MMO İstanbul Şubesi Toplantı Salonu’nda bir basın açıklaması yapıldı. Basın Açıklaması MMO İstanbul Şube Başkanı İlter Çelik, Gemi Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Erdal Kılıç, İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul Tabip Odası YK Üyesi Hasan Oğan tarafından yapıldı.
Açıklama özetle şöyle:
“Tuzla Tersanelerinde iş cinayetleri devam ediyor.
Dün yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitiren işçi arkadaşlarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar diliyoruz.
Tuzla’da faaliyet gösteren Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret A.Ş. (GİSAN) Tersanesi’nde üç işçinin yaşamını yitirdiği bir iş cinayeti yaşandı.
Daha geçtiğimiz hafta 2 kişinin yaşamını yitirdiği Tuzla Tersanelerinde, bu olayla birlikte son dönemde 106 işçi yaşanan kazalarda ölmüş oldu.
TMMOB İKK, İstanbul Tabip Odası ve diğer meslek ve emek örgütleri tarafından yapılan uyarılara rağmen hala bu cinayet gibi kazaların yaşanıyor olması düşündürücüdür.
Tuzla’da yaşanan ölümlere karşın hiç ders alınmadığını yine kaza ve ölümler ortaya koydu.
Tersanede bir geminin kurtarma filikasını (CAN SALI)’ni test etmek için, kum torbaları yerine işçiler kullanıldı.
Ağırlık testinin kum torbasına bağlı simülasyon düzenekli araçlarla yapılması gerekirken, insanların kum torbası olarak kullanılmaları ülkemizde insan hayatının ne kadar değersizleştirildiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Şimdiye kadar sürekli işçilerin eğitimsizliğini kazaların bahanesi olarak ileri süren tersane yöneticileri, bu kazanın hem de bir denetim ve test işlemi sırasında meydana gelmesini nasıl açıklayacaklar.
Sorumlu yöneticilerimizin (Başbakan, Bakanlar, Denizcilik Müsteşarı) dünyada benzer örneklerinde yapılması gerektiği gibi sorumluluğu üstlenmesi ve en azından soruşturmanın ve gelecekteki düzenlemelerin selameti için istifa etmeleri gerektiği ortadadır.
Tuzla Tersaneler bölgesinde, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda ciddi bir yapılanma olmadığı, çalışma sistemindeki taşeronluk yapısı değişmediği, yöneticiler dahil tüm çalışanların bilinçleri artırılmadığı, bağımsız denetim kurumları oluşturulmadığı sürece ölümlerin önüne geçmek mümkün olmayacaktır.
Tuzla’da ve kaza riski yüksek tüm çalışma alanlarında Meslek Odalarının ve sendikaların içinde yer aldığı bağımsız ve yaptırım gücü olan denetim kurumları oluşturulmalıdır.
İşyerlerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği gereği yapılması gerekenler periyodik olarak bu bağımsız denetim kurumları tarafından denetlenmelidir.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İstanbul Tabip Odası ve DİSK Limter İş Sendikası olarak bu bağımsız denetim kurumlarında görev almaya hazırız.”
Açıklamada ayrıca Limter-İş tarafından 13 Ağustos’ta yapılacak eyleme de çağrı yapıldı.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da konuya ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
“Siyasal İktidar Tuzla’yı Ne Zaman Görecek?
Tuzla tersanelerinde dün bir facia daha yaşandı. Dünyada farelerin bile kobay olarak kullanılması belli kurallara bağlıyken, bir tersane çalışanları hiçbir bilimsel kurala uymayacak şekilde kobay olarak kullanıldı. 3 kişinin ölümüyle, 15 kişinin yaralanması ile sonuçlanan bu olaya nasıl “kaza” diyebiliriz?
Tuzla tersanelerinde son bir yıl içinde yaşanan işçi ölümleri hiçbir biçimde “kaza” olarak nitelenemez. Sermayenin, dünya pazarından daha fazla pay kapma yarışı içinde gemi inşa sektörü üzerinde oynadığı oyunlar, yasaları çiğneyerek işçi sağlığı ve iş güvenliğini ayaklar altına almasına Siyasal İktidar bugüne kadar kulaklarını tıkamıştır.
Tuzla tersaneleri ile ilgili 8 ay önce DISK/Limter-Is Sendikası, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul İşçi Sağlığı Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda, kazaların önlenebilmesi için yapılması gerekenler sıralanmasına rağmen, Siyasal İktidar bugüne kadar bu cinayetlerin önlenebilmesi için hiçbir tedbir almamıştır.
Tuzla’da bilimin ve tekniğin ışığında, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının tümüyle hakim kılındığı bir çalışma modelinin hayata geçirilmesi için Siyasal İktidarı göreve çağırıyoruz.”
TMMOB’a bağlı odalar da açıklamalar yaparak katliamı kınıyorlar.
İnşaat Mühendisleri Odası yaptığı açıklamada “Daha Kaç Kişinin Ölmesini Bekliyorsunuz?” sorusunu sordu.
Maden Mühendisleri Odası, Tuzla’da meydana gelen iş kazası ile ilgili olarak “İş Cinayetleri Durdurulsun” çağrısıyla bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada “Tuzla tersanelerinde yaşanan bu olay sıradan bir iş kazası değildir. Test edilen filikaya kum torbaları yerine işçilerin bindirilerek test yapılması bu olayın bir iş cinayeti olduğunu göstermektedir. Daha önceki iş kazalarında da belirttiğimiz gibi işyerlerinde yaşanan yapısal sorunlar çözülmeden benzer kazaların önlenmesi olanaklı değildir.
AKP hükümetince uygulanan politikalar sonucu ülkemiz bir ucuz emek cenneti yapılmış, düşük ücretli, güvencesiz ve ağır çalışma koşulları, rızasız fazla çalışma süreleri egemen hale getirilmiştir. Örgütlenme özgürlüğünün önüne engeller çıkarılmıştır.” vurgusu yapılırken odanın konuyla ilgili önerileri kamuoyuyla paylaşıldı.
Türk Loydu tarafından da bir açıklama yapıldı. Açıklamada kazaya neden olan testin Türk Loydu uzmanları gözetiminde yapıldığına ilişkin haberler yalanlanarak, geminin Fransız Loydu olarak bilinen Bureau Veritas gözetiminde inşa edildiği bildirildi.
Gemi Mühendisleri Odası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonu olayda suçlunun “işgüzar çalışanlar ve gözü kara birkaç kişi” olduğunu iddia etti.
Gemi Mühendisleri Odası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonu olay yerinde yaptığı incelemenin ilk sonuçlarını açıkladı. Yapılan açıklamada kazanın oluşumuna ilişkin teknik detaylar verildikten sonra, “Klas kuruluşu olan BV’nin iddiasına göre iç tarafın klas teslimi yapılmamıştır, dahası free fall testi için sörvey talebi de yoktur. Anlaşılan işgüzar çalışanlar ve gözü kara birkaç kişi bu testi yapmaya karar vermiştir” denildi. Açıklamanın devamında “Oysa gerek klas sörveylerinin gerek gemi yetkililerinin gerekse matafora imalatçısının enspektörünün olduğu bir ortamda böyle bir test gerekli kontroller ve ağırlık amacı ile kullanılacak kum torbaları olmadan yapılmamalıydı” denildi.
DİSK, KESK ve sendikalar da iş cinayetlerine açıklamalarla tepki gösterdiler.
Politeknik – İstanbul