Haber, Mustafa Çakır imzasıyla, ekonomi sayfalarımızda dün yer aldı. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) özelleştirilmesi hazırlığı başlamış.
Yeniden yapılandırma adı altında TTK’ye bağlı 5 müessese “devlete ve kamuya yük olmayacak biçimde” özelleştirilecekmiş. Haberde TTK’nin halihazırda üretim faaliyetini tarihinde ilk kez bu kadar az sayıda işçiyle gerçekleştirdiği bilgisi de var.
***
İktidar, TTK’nin en temel ve acil taleplerini istikrarlı biçimde duymazlıktan geliyor. Sayıştay’ın en son 2014 TTK Raporu, bu köklü kurumun getirildiği durumu, ayrıntılı olarak belgeliyor. Amasra, Armutçuk, Karadon, Kozlu ve Üzülmez müessese müdürlüklerinde “yasama adına” yapılan denetim sonucu hazırlanan raporlar, yasama organında tartışılmadı. Orada yer alan saptama ve önerilerin bir kısmını okuduğunuzda irkilmemek mümkün değil.
Armutçuk Müessese Müdürlüğü’nde yapılan denetim sonrasında Sayıştay’ın bazı önerilerini aktarıyorum. Armutçuk kömürünün kendine özgü niteliği dolayısıyla sanayi sektöründe yakıt tasarrufu sağlama özelliği bulunduğu notunu paylaşarak.
Hattat’tan 4 milyon TL alacak
İşçi azlığı üretimi düşürüyor: Müessesenin en ağır çalışma koşullarını içeren, en tehlikeli ve en zor sanat kolu olan “pano- ayak” üretim işçi sayısı normun altında. Bu husus kömür üretimini azaltıyor. Panoayak üretim işçisi alınması konusunda genel müdürlük nezdinde girişimde bulunulması gerekiyor. İşçi, teknik ve idari personel acığı, iş güvenliğini de etkileyecek şekilde kritik sayıya düştü.
Hava yastığı sorunu: Tahkimat sisteminde kullanılan pnömatik hava yastıklarının kısa sürede hasar görmesini engellemek için periyodik eğitim verilmesi gerekiyor. Bu eğitimlerle anacak usulüne uygun bir kurulum ve kullanım mümkün oluyor. Patlatma öncesi bu yastıkların önüne kauçuk perde asılması, bağlantı hortumlarının çelik hortumla değiştirilmesi gibi önlemler alınması zorunlu.
Hattat’tan rödovans alacağı: Hattat Enerji ve Madencilik Ticaret AŞ’den tahsilatı yapılamayan 3.852.587,21 lira tutarındaki rodövans bedeli alacaklarının hukuki takibe alınarak dava konusu yapılması nedeniyle VUK’ye uygun muhasebe kayıtları yapılması ve karşılık ayrılması.
Patlayıcı toz ve solunabilir toz oluşumunun engellenmesi ve tozun kaynağında bastırılması için kurulan tesisatın ve diğer önlemlerin sürekli kontrol edilerek güncellenmeleri ve bunların sürekli çalışır durumda tutulmaları gerekiyor.
Sayıştay raporunda, üretimin artışının önünde engel olarak gösterilen TÜBİTAK, üniversiteler ve Ar-Ge kuruluşlarıyla ortak çalışmanın aradan yıllar geçmesine rağmen yapılmadığı da kayda geçiyor ve şöyle deniyor:
“Ar-Ge yapabilecek birimlerin personel ve ödenek yetersizliği açısından günden güne zayıfladığı düşünüldüğünde tamamen kazı işgücüne dayalı faaliyet gösteren Müessese’nin mevcut kuyu, ana kat galerileri gibi altyapısıyla üretimde artış sağlaması mümkün görülmemektedir.”
Yoksula kömürün nakliye parası
Armutçuk’un faaliyet giderleri 2014’te yüzde 15 oranında artmış ve 2.9 milyon TL’ye yükselmiş. Bu tutarın yaklaşık 800 bin TL’si yoksullara dağıtılan kömürün nakliye gideri olarak tanımlanıyor.
Raporda, personel giderlerine ilişkin bir tespit çok çarpıcı. Giderlerin yüzde 77’sinin personel harcaması olduğu belirtiliyor ve bunun nedeni şöyle açıklanıyor:
“Müessesede üretim yapılan yeraltı ocağında mekanizasyonun bulunmaması nedeniyle emek yoğun üretim yapılması, personel giderinin en önemli gider olmasına neden olmaktadır.”
Velhasılı, devletsiniz. Kömür gibi bir alanda, yatırım yapmayıp, bu ağır işin bütün yükünü işçinin sırtına yüklüyorsunuz. Kurumunuza borçlanan özel şirketten 4 milyon TL alacağınızı tahsil edemiyorsunuz. Ondan sonra da “Bu kurum bana çok yük oluyor” deyip satış kararı alıyorsunuz.
Parlamento neden işlevsizleştiriliyor, parlamento neden askıya alınıyor? Görüldüğü gibi Sayıştay’ın TTK raporu, bu soruya verilecek cevaplardan sadece biri.