Trakya bölgesini talan eden termik santral, RES, taş ocaklarına ve Ergene Nehri’nin santral, sanayi atık sularıyla kirletilmesine karşı bir araya gelenler Lüleburgaz’da buluştu: “Trakya’yı savunacağız, talan projelerini yaptırmayacağız”

Trakya bölgesinin tamamında tarım arazilerini, suyu ve havayı kirleten santral, maden ve organize sanayi bölgelerine (OSB) karşı “Ergene’de yalana, Trakya’da talana son” diyen Trakya halkı 10 Nisan’da Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda bir araya geldi. Miting saatinden önce Kaymakamlık önünde buluşanlar iki defa bastıran sağanak yağışa halaylar ve horonlarla direnirken eylemin güvenliğini almak için gelen polisler sığınacak yer aramak için alandan uzaklaştı. Yağışın durmasıyla yürüyüş başlasa da kısa süre sonra miting alanına girilene kadar kesilmeyen bir sağanak daha bastırdı.

Kitle örgütleri, siyasi partiler, sendikalar ve odaların yanı sıra eyleme İstanbul’dan gelen Kuzey Ormanları Savunması da destek verdi. Ayrıca mitinge, geçtiğimiz ay beldelerinden nehre düşen bir gencin cesedinin bulunması için dalgıçların zehirli olduğu gerekçesiyle dalmayı reddettiği Kırcasalihliler de katıldı.

İstanbul Caddesi’nden başlayan yürüyüş önü Türkchopper Motosiklet Grubu tarafından kesildi. Yanlarında yetkililerin içilebilir dedikleri Ergene Nehri’nin suyunu getiren motosikletliler şişeleri mitinge gelen CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Ali Şeker’e Meclis’e götürmeleri ve tahlil yaptırmaları için verdi. Lüleburgaz’ın küçük kent meydanında yapılan yürüyüşün ardından Kongre Meydanı’na gelen Trakyalılar, AKP’nin bölge halkının ve çevre illerin yaşamına kasteden projelerine karşı mücadele edeceklerini ilan etti.

İlk olarak sahneye çıkan tiyatro grubu Ergene Nehri’ni zehir saçar hale getiren süreci anlatan bir performans sergiledi. Şirketlerin onların verimli, verimsiz tarlalarına değer biçerek önce topraklarını ellerinden aldığını sonra da buralara kurdukları tesislerle sularını kirlettiğini anlatan performans, Ergene Nehri’nin yeniden temiz akma isteğinin seslendirilmesiyle sona erdi.
Sahne performansının ardından ilk konuşmayı yapan CHP temsilcisi kadın, termik santraller, rüzgar enerji santralleri (RES), taş ocakları ve sanayi bölgeleriyle Ergene Nehri başta olmak üzere bölgenin tüm geçimlik kaynaklarının kirletildiğini belirterek “E bunları yapalım da nasıl nefes alacağız?” diye sordu.

Kürsüden sık sık atılan sloganlarla Trakya halkı Ergene için, toprakları için, ormanları için mücadele etmeye söz verirken İğneada’ya yapılması planlanan nükleer santrali de yaptırmayacaklarını ilan etti. CHP’nin ardından kürsüye çıkan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı, Ergene Nehri’nin kaynağının hala temiz olduğunu ancak Çerkezköy’den başlayan OSB’lerle birlikte kirlenmeye başladığını ve bu şekilde kirlene kirlene Trakya’yı terk ettiğini anlattı. Bölgeye özgü tarımsal ürünlerin bu kirlilik nedeniyle yetiştirilemediğine dikkat çeken oda, bu mücadelede bölge halkının yanında olmaya devam edeceklerini belirtti. Miting yerel grupların sahne almasıyla sona erdi.

Kaynak: Sendika.Org