TMMOB Örgütlülüğünde Sorunların Çözüm Yöntemi Kaba Kuvvet ve Şiddet Olamaz…

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin “Küçük Kurul” adı verilen Çağdaş Mühendisler Danışma Kurulu toplantılarında, bir süredir yaşanan gerilimli süreç geçen hafta itibariyle “ İvme Dergisi” çevresinin şiddet kullanımı ve toplantı ortamına fiili saldırısı ile yeni bir boyuta taşındı.
Bu saldırıda, “Politeknik” okurlarının hatırlayacağı gibi, İMO Küçük Kurul Divan Başkanı ve TMMOB Onur Kurulu Üyesi meslektaşımız Taner YÜZGEÇ darp edildi. Bu saldırı sırasında, İMO üyesi ve aynı zamanda Politeknik’ten arkadaşlarımız da sokak ortasında linç edilmenin kıyısından dönmüşler, darp edilmişlerdir. Yaşanan bu olayların ve talihsiz gelişmelerin ardından, yine aynı çevrenin temsilcileri yaptıkları açıklamalarla gerilimi yükselterek ve İMO’ da yapılan bir sonraki toplantıyı da adeta “basarak” , basının ve diğer “bütün gözlemcilerin” gözleri ve kameraları önünde, İMO Çağdaş Mühendisler Grubu’nun iç işleyişinin önemli kurullarından birini “provakatif gelişmelere” açık hale getirdiler.
TMMOB ortamlarında, devrimci mühendis, mimar ve şehir plancılarının genel tutumu; örgütümüzün temel sorunlarını masaya yatırma, güne dair meseleler karşısında ortak politik bir hat oluşturma, tartışma ve ortak aklı egemen kılma şeklinde süregelmiştir. TMMOB ve Oda Yönetim Kurullarında ortak aklı egemen kılma arayışlarında zafiyetlerin olduğu dönemler de olmuştur. Tüm bunlara rağmen, olması gereken TMMOB’nin çok sesliliğinin yarattığı zenginlikle, toplumcu ve devrimci bir TMMOB’yi birlikte yaratmaktır.   
Bu noktada, bu yazı kapsamında, genel hatları ile üzerinde duracağımız husus; en genel anlamıyla mesleki demokratik kitle örgütü olan TMMOB gibi bir örgütün içerisinde; ilerici, demokrat ve devrimcilerin kendi aralarındaki sorunların çözümünde “şiddet”in kullanılıp kullanılmayacağı ya da “şiddet”in, TMMOB gibi örgütlenmeler içerisinde politik mücadelenin bir aracı olup olamayacağıdır.
Bizim bunlara verdiğimiz açık ve tek yanıt; HAYIR’dır. 
Üstelik “ama”sız bir hayır. Yani “hayır ama” deyip herhangi bir cümle kurmadan veriyoruz bu yanıtı.
Son on gündür İMO’ da yaşananlar üzerine TMMOB’ye bağlı odaların ve bu alanda varlık gösteren devrimci, demokrat ve ilerici grupların özellikle de “İvme Dergisi” çevresinin yaşananları nasıl değerlendirdiğini ve ne tür sonuçlar çıkardığını görmek, bundan sonra ki süreç için de önemli ipuçları ortaya çıkarıyor.
Ne yazık ki, “İvme Dergisi” çevresi hala,  TMMOB içerisinde sergilediği saldırgan tutumlarını sorgulamak bir yana; ısrarla bu tutum alışını sürdürmeye, derinleştirmeye ve savunmaya devam etmektedir. 
TMMOB ve TMMOB’ye bağlı odaların büyük bölümü ise saldırıyı kınamakla birlikte yine ne yazık ki “ama” lı tavır sergileyen oda ve çevreler az da olsa vardır. TMMOB ‘ye bağlı bazı odalarda ve  TMMOB bünyesinde çalışma yapan çevrelerce “şiddet”e karşı alınan “ama” lı tutum ya da tutumsuzluk, meslek örgütümüzün zaten zaaflı bulunan demokratik kanallarının tamamen tıkanmasına, yönetimler dışında kalan her kesimin ise ya oda örgütlülüğünden uzaklaşmasına ya da saldırgan ve sapkın yaklaşımlarına yol açabilecektir. 
TMMOB’ ye bağlı Odaların bazı şubelerinde bulunan gerici-faşist yönetimlerin konuyu fırsat bilen yaklaşımları da kaygı vericidir.
Mesleğine, meslek örgütlülüğüne emek harcayan, demokratik ve bağımsız bir ülke yaratmak için TMMOB saflarında mücadele veren her üyenin kendisine sorması gereken bir soru vardır: “TMMOB örgütlülüğü içerisinde bir üye, öğrenci veya bir topluluk, birisinin veya bir topluluğun düşünce ve davranışlarını beğenmediği takdirde şiddete başvurabilecek midir?” “TMMOB; bürokratizm, liberal eğilimler, anti-demokratik bir yönetim anlayışı gibi bir dizi çürümeden” kaba kuvvet ve şiddet ile mi “kurtarılacaktır” ? 
TMMOB’de devrimci bir yenilenme, örgütü üyelerine dayanan gerek bir güç haline getirme, bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunma, toplumsal muhalefetin etkin bir bileşeni olma gibi iddialarda bulunan her üye ve çevre bu sorulara, ön koşul olarak “hayır” demek zorundadır.
Bu “hayır”, tartışmaya açık bir “hayır” değildir. Bu “hayır”, yetkin mühendislik gibi diğer tüm “hayır”ları birlikte söylemenin ön şartıdır. Bu “hayır”, TMMOB’yi daha güçlü, daha demokratik ve daha etkin kılacak tüm “evet”lerin de ön şartıdır.
Örgütlülüğümüz içerisinde bu tür ortamların oluşmasına hizmet edenler, tam da egemenlerin TMMOB ve diğer meslek örgütlerini yeniden yapılandırma hesapları yaptığı bir dönemde, sadece kendilerini değil, bütün devrimci-demokrat güçleri altından kalkamayacağı bir yükün altında bırakmaktadırlar. 
TMMOB’de eleştirdiğimiz, değiştirmek istediğimiz çok şey vardır. Bugün, TMMOB’nin, toplumsal muhalefetin önemli bir bileşeni olma niteliği ve sorumluluğundan her geçen gün uzaklaştığının bilincindeyiz. Ancak bilincinde olduğumuz bir diğer gerçek vardır ki bu da, TMMOB’nin yerine konulabilecek başka bir örgütlenme olmadığıdır.
TMMOB, etkisi bugün bile kırılamayan devrimci bir geleneğe sahiptir. Bu gelenek, sadece devrimcilerin yiğitlik ve azmiyle değil, “kendisinden olmayan”, “farklı düşünen” meslektaşlar nezdinde kazanılan saygınlık ve güvenle de yaratılmıştır. Bu geleneğin dayandığı temel olgular, demokratik işleyiş, eleştiri ve özeleştiri kültürünü başat kılma, düşüncede ve fikirde çoğulculuk, eylemde birlik gibi kavramlardır.
Devrimciler bugün de TMMOB’de yaratılan devrimci geleneğe sahip çıkmak ve yükseltmek için mücadele etmelidir. Devrimcilerin, bu saygınlığın üzerine değil bir leke, bir toz bile kondurması söz konusu bile olmamalıdır.
Bu temel doğruların ve politik duruşun dışına savrulmak, TMMOB’yi karşı-devrimci güçlerin kucağına itmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Devrimci mühendis, mimar ve şehir plancıları; şiddeti, birlikte yürüdüğü, yürümeye çalıştığı kişi ve kuruluşlara karşı asla bir politik mücadele aracı olarak kullanmayacak, kullanılmasına asla sessiz kalmayacaktır. Devrimci mühendis, mimar ve şehir plancıları; TMMOB içinde şiddet kullanılmasını hiçbir koşulda “anlayışla” karşılamayacak,  demokratlar, devrimciler arasında “şiddeti” bir tarz olarak benimseyen  hiçbir anlayışla yan yana gelmeyecektir.
Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü

+İvme dergisinin  “Politeknik Çevresi Ne Amaçlıyor?”  başlıklı yazısına istinaden  Zorunlu bir Açıklama

+İvme dergisi, özeleştiri  vermek  yerine, açıklama üstüne açıklama yaparak gerçekleri çarpıtmaya devam etmektedir. Mümkün olduğunca muhatap olmayacağız. Gerçekler kamuoyunca bilinmektedir.

Yazıda geçen ifadelerin hiçbiri doğru değildir. Biz sadece iki hatırlatma ile yetinerek, bu yapay gündeme daha fazla dahil olmamaya çalışacağız.

Hatırlatma 1- http://www.politeknik.org.tr  sitesi, bir siyasi grubun yayın organı değildir.

Hatırlatma 2- http://www.politeknik.org.tr  sitesi, asıl olarak bir haber-yorum sitesidir ve devrimci mimar mühendis ve şehir plancıları ilgilendirdiğini düşündüğü “tüm haberlere” sitesinde yer verebilir.

Politeknik.or.tr Yayın Kurulu