TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK) , Başbakan Binali Yıldırım’ın iş sağlığı ve güvenliği sempozyumu açılışında iş cinayetlerinden işçileri sorumlu tutan açıklamalarıyla ilgili bir basın açıklaması yayımladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen 9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde açılış konuşması yapan Binali Yıldırım, “Eldiven takmaz, baret giymez, güvertede çalışır kemer takmaz. Sürekli peşlerinden koşacaksın. Her an başında duracaksın.” sözleriyle iş cinayetlerinden işçileri sorumlu tuttu. TMMOB İstanbul İKK konuyla ilgili bir basın açıklaması yayımladı.
Açıklamada, AKP ile birlikte Kasım 2002’den beri Soma, Davutpaşa, Ermenek, Ostim, Torunlar, Esenyurt’ta yaşanan iş cinayetlerini hatırlatan İKK, 16 yıllık AKP iktidarında en az 21 bin 22 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. İKK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “Hedef Sıfır Kaza”, “Güvenli İskele”, “Güvenle Büyü Türkiye” kampanyaların göstermelik kaldığını ve çalışma hayatında hiçbir etkisinin görülmediğini ifade etti. 1 Mayıs 2018’de Filhakika Yapım tarafından TRT için çekilen “1 Hadis 1 Film” dizisinin setinde 10-12 yaşlarında bir çocuğun yanarak ağır yaralandığı olayla ilgili hiçbir açıklama yapılmadığını söyleyen İstanbul İKK, iş cinayetleriyle ilgili 9 talep yayımladı.
TMMOB İstanbul İKK’nın yayımladığı 9 talep şöyle:
1. İktidar; Soma, Torunlar ve Ermenek‘te yaşanan toplu katliamların sonrasında olduğu gibi İSİG alanında kamuoyunu aldatmaya yönelik değişiklikler yapmaktan vaz çalışma yaşamının asıl bileşenleri olan sendikaların, meslek örgütlerinin, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine uyarak yasa, yönetmelik çıkartmalıdır.
2. İşçi örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılarak, taşeron çalışma, kiralık işçilik, özel istihdam büroları uygulamalarından vaz geçilmeli, esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan tüm yasa ve düzenlemeler iptal edilmelidir. İş yaşamına ait tüm mevzuatlar, ekseni “insan” olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalıdır.
3. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23. maddesinde belirtilen “Herkesin, kendi özgür seçimiyle belirlediği bir işyerinde, adil ve elverişli çalışma koşullarında çalışma hakkı vardır” yaklaşımına uygun olarak, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için işyerlerinde “önce insan, önce sağlık, önce işçi güvenliği” anlayışı yerleştirilmeli, üretim süreçlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlem ve uygulamalarına öncelik verilmelidir. Yapılacak tüm düzenlemelerde işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında asıl sorumluluğun işverende olduğu gerçeğinden uzaklaşılmamalıdır.
4. 4+4+4 eğitim sistemiyle daha da yaygınlaşmış olan çocuk işçilik çocuk ve genç işçiliğin önüne geçilmeli, çocuklar örgün eğitime yönlendirilmelidir.
5. Kadınlara ve kadın emeğine yönelik tüm olumsuz uygulamalar kaldırılmalıdır. Çalışma yaşamında eşit işe eşit ücret uygulamaları ile istihdamda fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
6. İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması sorumluluğunun işverene ait olduğu unutulmamalıdır. Kamusal denetim yükümlülüklerini yerine getiremeyen ÇSGB yerine meslek odaları, sendikalar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşturulan bağımsız denetim yapısı oluşturulmalıdır.
7. Yaşanan iş kazaları/iş cinayetleri ve meslek hastalıkları sonucunda kusuru bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
8. SGK tarafından yayımlanan İş Kazası ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri gerçekleri yansıtmamaktadır. İşyerlerinde kaza ve meslek hastalıklarına ait bilgiler bir veri tabanında toplanmalı, bu bilgilerden ölçme ve değerlendirme amaçlı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
9. Meslek hastalıklarının tespiti, tedavisi ve tazmini yönündeki tüm yasal ve idari engeller kaldırılmalı, çalışanların ve toplumun sağlığından asla taviz verilmemelidir.
TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU
politeknik.org.tr