27 Temmuz günü İstanbul-Güngören’de meydana gelen ve resmi açıklamalara göre 18 kişinin öldüğü patlamalarla ilgili olarak TMMOB ortamından pek çok açıklama yapıldı.
Açıklamalarda genel olarak saldırılar kınanırken saldırıların faillerine yönelik ifadeler ise çeşitli farklılıklar içermekteydi.
Açıklamaların hiçbirinde açık bir ifade bulunmasa da bir kısmında başını Hürriyet Gazetesi ve Deniz Baykal’ın çektiği PKK ithamının etkileri göze çarpıyor.
Açıklamaları kısaca vurgulamak gerekirse:
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, saldırı üzerine 28 Temmuz 2008 tarihinde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada siyasal iktidarın saldırı yapanları ve arkalarındaki karanlık ilişkileri açığa çıkartması gerektiğine işaret edildi.
Makine Mühendisleri Odası saldırıdan birkaç saat sonra “İstanbul Güngören’deki patlamalar, demokrasi karşıtı terör provokasyonlarının bir devamıdır” başlıklı bir açıklama yayınladı.
Maden Mühendisleri Odası Genel Merkezi 28 Temmuz 2008 tarihinde basın açıklaması yayınladı. Açıklamada “Bu saldırıların kardeşçe bir arada yaşamaya hizmet etmediği açıktır. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir ülkede bir arada yaşama herkesin yararına olacaktır.” vurgusu yapıldı.
Çevre Mühendisleri Odası 28 Temmuz günü yaptığı açıklamada saldırı kınarken “Başbakan, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürü’nü bir an önce görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet” etti.
İnşaat Mühendisleri Odası tarafından 28 Temmuz günü yaptığı açıklamada “şiddet, … politik amaçlara ulaşmak, politik mesaj vermek için araç olarak kullanılmıştır.” sözlerine yer verilirken “demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri, siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, toplumun örgütlü kesimleri”ne “politik hayatımızdan şiddetin arınması” konusunda çaba gösterilmesi çağrısında bulunuldu.
Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 29 Temmuz 2008 tarihinde yaptığı açıklamada “Demokrasi dışı güçleri besleyen bu saldırılara karşı, tüm emek ve demokrasi güçlerini dayanışmaya çağırıyoruz.” denildi.
Ziraat Mühendisleri Odası tarafından 29 Temmuz’da yapılan açıklamada “Barışın, demokrasinin, hukukun egemen olduğu, eşitlik – özgürlük – kardeşlik temelinde yükselen emeğin ve aydınlığın Cumhuriyetine yönelik her türlü saldırıya karşı durma kararlılığımızı bir kez daha duyururuz.” denildi.
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada “toplumu uyanık ve soğukkanlı olmaya, bu saldırılarla hedeflenen amaçlara hizmet edebilecek tavır ve eylemlerden uzak durmaya davet ediyoruz” denildi.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 29 Temmuz günü yayınladığı açıklamada “Yaşanılmakta olan bu zor, sıkıntılı ve sorunlu günlerin emekten halktan barıştan demokrasiden ve kardeşlikten yana duruşla ve güç birliği ile aşılması gerektiğine inanıyoruz.” denildi.
Gemi Mühendisleri Odası web sitesinde yayınladığı duyuruda “Bugün yapılacak en kötü şey, hangi sebeple olursa olsun sorumlusu belli olmadan bu eylemi birilerine yüklemek ve buradan hareketle toplumu bölmek olacaktır” vurgusu yapılırken, duyuru “milletimizin başı sağolsun” denilerek sonlandı.
TMMOB İstanbul İKK yaptığı yazılı açıklama ile saldırıyı kınadığını belirtirken ‘toplumsal barışa ve birlikteliğe zarar verildiğini’ ifade etti. Benzeri katliamların yaşanmaması için gereken önlemlerin alınması çağrısında bulundu.
TMMOB Eskişehir İKK Sekreteri Derya Özkar 29 Temmuz günü yaptığı açıklamada “Herkesin sindirilmeye çalışıldığı bu dönemde şimdi, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye mücadelesinde, barış içinde bir arada yaşama mücadelesinde, aydınlık bir Türkiye mücadelesinde esas olan, omuz omuza durmaktır” dedi.
TMMOB Mersin İKK, 30 Temmuz 2008 günü bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Zor koşullar altında yaşama tutunma mücadelesi veren yoksul ve masum halk kesimlerini hedef alan bu ve benzeri saldırılar, kökeni ve inancı ne olursa olsun bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşama hedefimizden saptırmayacaktır.” denildi. Yapılan açıklamaların yanında TMMOB üye ve temsilcilerinin Güngören Katliamıyla ilgili ilerici kurum ve kuruluşlarca düzenlenen eylemlerde de etkin bir biçimde yer aldıkları gözlendi.