Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu: “Yargı sistemi baskı aracı olmamalıdır”


AKP dönemiyle hukuk sisteminin, bir cezalandırma ve baskı aracı olarak kullanılması yoğunlaşmıştır. AKP iktidarı, kendi gibi düşünmeyen herkese topyekûn bir savaş açmış durumdadır. İktidarın maşa olarak kullandığı fedaileri, iktidarın taşlarını yerinden oynatacak, “tehlike” olarak gördükleri kişiler üzerinde çalışmaya başlamış, toplumsal muhalefet yaratılan baskı ortamı içinde hukuksuzluğun hedefi haline getirilerek gözaltılar ve tutuklamalar ile etkisizleştirilmek istenmektedir.

Adaletin keyfi bir şekilde kendinden olmayanı cezalandırma şeklini alması sonucu; iktidarın gözünde muhalefetin tamamı suçlu olarak görülmektedir. Sosyal medya paylaşımları ve cumhurbaşkanına hakaret suçlamalarıyla; milletvekilleri, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, gazeteciler, gazeteler, köşe yazarları, karikatüristler, ünlü kişiler, reşit olmayan çocuklar, liseli ve üniversiteli gençler gibi toplumun tüm kesimleri iktidarca potansiyel suçlu olarak görülerek suçlanmakta, yargılanmakta ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmaktadır. Suçun iktidar tarafından yaratılması, suçlamanın kendisidir.

Sosyal medya paylaşımlarının suç unsuru olarak kullanılması, doğrudan ifade özgürlüğüne yapılan bir saldırıdır. Düşünmenin, sorgulamanın ve fikir beyanında bulunmanın suç olarak görülmesi aleni bir şekilde hukuk devleti anlayışının terk edildiğinin bir göstergesidir.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ`ın 2 Mart 2016 tarihli açıklamasına göre; Recep Tayyip Erdoğan`ın cumhurbaşkanlığı sürecindeki yaklaşık 1,5 yılda; 1845 kişiye cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla dava açılmış, 845 kişi için kovuşturma izni verilmiştir. Görev süresinin ilk altı ayı içerisinde ise cumhurbaşkanlığına hakaretten 8 kişi tutuklanmıştır.

İddianamesi dahi henüz tamamlanmayan kişiler; kaçma, delilleri yok etme veya delil karartma şüpheleri ile mahkemeye kadar tutuklu durumda bekletilebiliyor. Yargı sistemi böylece keyfileşmekte, bir baskı aracı haline gelmekte ve kişilerin toplumsal yaşama katılmalarını engellemektedir.

Dava süreci başlamamış kişilerin tutukluluğuna, kaçma şüphesi gerekçe gösterilmemelidir. Sosyal medya paylaşımları, ifade araçlarının bir parçasıdır ve ifade özgürlüğü kısıtlanmamalıdır. Cumhurbaşkanlığı makamı, diğer kamu yöneticilerinden ayrıcalıklı bir konumda değerlendirilmemelidir. Yargı sistemi, bir ceza ve baskı unsuru olarak kullanılmamalıdır.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Mesleki Denetim Görevlisi Ayhan Erdoğan da sosyal medya paylaşımları nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret` ile suçlanmaktadır. İddianamesi henüz tamamlanmayan Ayhan Erdoğan, kaçma şüphesi ile 4 Mayıs`tan beri tutuklu bulunmaktadır. İkamet ettiği, çalıştığı ve okuduğu yer belli olmasına rağmen, Ayhan Erdoğan`ın tutukluluğu halen devam etmektedir.

Yargı sisteminin, baskı mekanizmasına dönüşmesinin engellenmesini talep ediyoruz!

Hukuksuz yargılamalara son verilmelidir!

Dava süreci başlamamış ve kaçma şüphesi bahanesiyle tutuklu bulunan tüm tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır!

TMMOB ANKARA İL KOORDİNASYON KURULU


Exit mobile version