YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay teknoloji fakültelerinin gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacağını açıkladı. Günay’a göre, teknoloji mühendislerinin farkı uygulamaya dönük olmaları.
Geçtiğimiz yıl Bakanlar Kurulu kararı ile alınan teknik eğitim fakültelerinin kapatılarak yerlerine teknoloji fakülteleri açılması kararı hayata geçiyor. Afyon Kocatepe, Batman, Cumhuriyet, Düzce, Fırat, Gazi, Karabük, Karadeniz Teknik, Kırklareli, Kocaeli, Marmara, Mersin, Muğla, Pamukkale, Sakarya, Selçuk, Dumlupınar ve Süleyman Demirel Üniversiteleri ile Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden altyapısı hazır olanlarda önümüzdeki dönemden itibaren teknoloji fakültelerine öğrenci alınacağı belirtiliyor.
YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay yaptığı açıklamada teknoloji fakültelerinin, teknik eğitim fakültelerinin dönüştürülmüş şekli değil, sıfırdan kurulan fakülteler olduğunu belirtirken, teknoloji fakülteleri bünyesinde Makine, Mekatronik, Metalürji ve Malzeme, Otomotiv ve Yazılım Mühendisliği gibi bölümler açılacağını ifade etti.
“Uygulama Yapan Becerikli Mühendisler” Geliyor
Teknoloji fakültelerindeki mühendislik bölümlerinin, öğretim üyelerinin niteliği, müfredat ve puan türü açısından diğer mühendislik bölümlerinden farkı bulunmayacağını vurgulayan Günay, ”Diğer mühendisliklerden farkı, daha uygulamaya dönük olmaları. Böylece beceri niteliği olan mühendisler yetişecek. Mühendis ünvanı alacaklar.” dedi. Türkiye’de sanayinin ”uygulama yapan, beceri niteliği olan mühendislere ihtiyacı bulunduğunu” kaydeden Günay, bu fakültelerden mezun olanların pedagojik eğitim alarak mesleki ve teknik liselerde öğretmenlik de yapabileceğini belirtti.
Teknoloji fakültelerini tercih edecek meslek lisesi öğrencilerine ek puan verilip verilmeyeceğinin ise belirsiz olduğunu belirten Günay, ek puan verilmesinin teşvik edici olabileceğini belirtti.
Niteliksiz Eğitim ve Yeni Bir Yetkin Mühendislik Formülü
Alınan bir kararla onlarca teknik eğitim fakültesi, teknoloji fakültelerine birkaç ay içerisinde hangi bilimsel altyapı çalışmasıyla dönüştürülüp mühendislik eğitimi verileceği sorusu akıllara gelse de, geçtiğimiz senelerde de onlarca yeni üniversite ve doğru düzgün akademisyeni olmayan yüzlerce bölümünün açılmış olması böyle bir kaygının olmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Günay’ın açıklamasında vurguladığı bir nokta teknoloji mühendislerinin bir dönemlik işyeri eğitimi yapacak olması. Böylece yıllardır mühendislik alanında yetkin mühendislik düzenlemeleri ile piyasaya ucuz iş gücü yaratma niyeti “teknoloji mühendisliği” adı altında daha eğitim sürecinde vücut bulmuş oluyor. Bu bölümlerin mezun vermesi ile son yıllarda özellikle genç mühendisleri etkileyen mühendislik alanındaki güvencesizleştirme saldırısına birkaç yıl sonra yeni aktörler olarak “teknoloji mühendisleri” de katılmış olacak.
Burak Ergene / politeknik.org.tr