Teknik Emek Gücünün Örgütlenmesi Tartışıldı
Spread the love

EMO İstanbul Şubesi tarafından 31 Ocak günü düzenlenen Panel-Forum’da teknik elemanların örgütlenmesi bilişim örneği üzerinden tartışıldı.


Açılış Konuşmasını yapan EMO İstanbul Şube Başkanı Erhan Karaçay, geçmişten bugüne mühendislerin içinde yeraldığı sendikal çalışmaları hatırlattı. Meslek sendikacılığı eğiliminin varlığından ve yanlışlığından sözetti.

İlk konuşmayı Muğla Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve TMMOB eski Saymanı Prof. Dr. Atilla Göktürk mühendis ve mimarlığın kapitalizmdeki işlevlerinin değiştiğini aktardı. Teknolojideki değişimin nitelikli işgücünde değişime yol açtığını ve mühendis mimarlardaki ve odalarındaki değişimlerin de bu çerçevede ancak anlaşılabileceğini söyledi.

Göktürk, esas olarak esnekleşmenin TMMOB’daki izdüşümlerini (TMMOB’nin bu doğrultudaki faaliyetlerini, işleyişlerine ve diline yansımalarını) aktarmayı planladığını ancak zaman sıkışıklığı nedeniyle bu panelde üzerinde duramadığını söyledi. Ancak esnekleşmeye ilişkin değişimlerin TMMOB yapısına da yansıdığını, üretimin uluslararasılaşmasının etkilerinin TMMOB’a “yerelleşme” olarak yansıdığını ifade etti.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Beşeli ise sendikanın geçen yıllarda yürüttüğü Teknik Elemanlar Bürosu deneyiminden sözetti. Beşeli, Teknik elemanların esas olarak işgücünü satmak zorunda olduğunu ve genel anlamıyla işçi sınıfı olduğunu vurguladı. Kamu çalışanlarında diğer statülerle birlikte ortak örgütlenmenin hayata geçtiğini, ancak ortak örgütlenmenin bir gönüllülük meselesi olduğunu ifade etti. Kendi tercihinin birleşik örgütlenmeden yana olduğunu, ancak işçilerin ve mühendislerin birbirlerine bakışlarındaki farklılıklar nedeniyle mühendislerin eğer istiyorsa kendi sendikalarını kurmasının yine de ileri bir adım olacağı düşüncesini aktardı. İşçi sendikalarının toplusözleşmelerindeki mühendisleri kapsamdışı bırakan maddenin bir sorun olduğunu, ancak tek sorunun bu olmadığını, kapsamdışı olmadığı zaman da mühendislerin işçi sendikalarına akmadığını vurguladı.

EMO İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Kurtuluş Kaya’da sayısal verilere dayanarak mühendislerin sorunları üzerine durdu. Kaya, her yıl yeni mezun olan 30 bin civarında mühendisin olduğunu ve ancak küçük bir kısmının odalara üye olduğunu söyledi. Kriz gerekçesiyle bilişim sektöründeki bir çok büyük şirketin işçi çıkardığını ve mühendislerin statü ve gelir kaybı yaşadığını dile getirdi.

Bilgisayar Mühendisi Ece Kocabıçak ise konuşmasında bilişim sektöründeki ve teknik işgücü içinde kadınların yaşadıkları üzerinde durdu. Matbaa ve tekstil sektörleri üzerinden teknolojinin gelişimine bağlı olarak kadınların teknik işlere dahil olma ve dışlanma süreçlerini örnekledi. Bilişim sektöründe de nitelik yükseldikçe kadınların sayısının azaldığını, kadınların piramidin alt kısmında yeraldığını söyledi. Kadınların örgütlenme çalışmaları içinde yeralabilmeleri için kadınların katılımını kolaylaştıracak önlemler (toplantılarda çocuk bakım odasının sağlanması, gece eve dönüş olanağı, yönetimlerde kota ayrılması) uygulanması gerektiğini söyledi.

Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Özgür Günay da konuşmasında IBM’deki örgütlenme sürecinden de sözederek odaların sendikaya giden yolu açmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Panelin ardından yapılan forum bölümünde de mühendislerin ve bilişim sektörü çalışanlarının örgütlenebilmesine ilişkin tartışmalar sürdürüldü. Tartışmaların yanı sıra, Kasım ayı içinde yapılacak olan TMMOB Ücretli ve İşsiz Mühendisler, Mimarlar ve Şehir Plancıları Kurultayı’nın bu alanda yürütülecek çalışmaları kuvvetlendirecek şekilde ele alınması ve desteklenmesi çağrısı yapıldı.

Etkinliğe 80 kişi katıldı.

 

 

politeknik.org.tr

 


Spread the love