Talan ve Rant İçin Değil Barışa Köprü!
Spread the love

1969 yılında yapılarak halkların kardeşliğinin ve barışın sembolü haline dönüşen “Devrimci Gençlik Köprüsü” 41 yıl sonra yeniden ayakta.

Bundan 40 küsur sene önce üniversiteliler İstanbul Boğazı’na köprü yapılmasının ülkenin petrol bağımılılığını attıracağını, ülkenin doğusu ile batısı arasındaki gelir uçurumunu arttıracağını, doğal çevreye zarar vereceğini, 2. ve 3. Körülerin yapılasını gerekli kılacağını savunuyordu. Üniversiteliler, “Boğaza Değil Zap’a Köprü” şiarı ile seferber olarak büyük bir kampanya ve Mimarlar Odası’ndan verilen destekle birlikte bağladıkları tellerle dere üzerinden geçmeye çalışan Hakkari halkına 1969 yılında bir köprü hediye ettiler. “Devrimci Gençlik Köprüsü” olarak adlandırdıkları bu köprü Hakkari halkı tarafından Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi dönemin gençlik önderleri ile özdeşleştirilmiş, yıllar boyu barışı, kardeşliği ve Hakkari halkının çektiği acıları simgeleyen bir sembol olarak halka hizmet vermişti. Ancak köprü 1999 yılında askeri operasyonlar bahane edilerek devlet tarafından yıkılmıştı.

Geçen yılların ardından gerçekten de İstanbul, sermayenin yağma ve talanına sahne olurken ülkenin doğusu açlık ve sefalete mahkum bırakıldı ve baştan aşağı betonlaşan ve nüfus patlaması yaşanan şehre 2. Köprü de ‘yetmedi’. Halklar arası düşmanlık tohumları ekilmeye devam edilerek Kürt ve Türk halkları birbirinden uzaklaştırılarak çekilen acılar daha da derinleşti.

İşte böylesi bir süreçte üniversiteliler, aydınlar ve sanatçılar “barışa köprü olma” iddiası ile “Devrimci Gençlik Köprüsü”nü yeniden ayağa kaldırdılar. Hem de tam İstanbul’un kalan son yeşil alanını da yok edecek, şehir insanına değil sermayeye hizmet edecek 3. Köprünün yapılmasının karar altına alınmaya çalışıldığı günlerde.

Bilimi ve tekniği halkın yararına kullanma anlayışının en somut pratiklerinden biri olan “Devrimci Gençlik Köprüsü” 2 Ekim günü yapılan etkinlikle tekrar kullanıma açıldı. Mühendislik ve mimarlık öğrencileri de barış adına yapılan bu çağrıya sessiz kalmadılar ve Hakkari halkıyla buluşan üniversitelilere katılarak savaşı ve sömürüyü değil barışı istediklerini tekrar gür bir sesle haykırdılar. Kendilerine evlerini açan Kürt halkıyla acılarını paylaşarak, kardeşlik tohumlarını Zap suyunun tam ortasına bir kez daha ekmiş oldular ve Devrimci Gençlik Köprüsü’nün yapımına öncülük eden Harun Karadeniz, Çetin Uygur gibi devrimci mühendislerin yolunda olduklarını bir kez daha gösterdiler.

politeknik-genç

 

 
 
 

 


Spread the love