Taksim Dayanışması: “Mücadele Etmekten Vazgeçmeyeceğiz”
Spread the love

Taksim Dayanışması AKP iktidarının direnişe yönelen gözaltı, tutuklama, Dayanışmadan “suç örgütü” oluşturma saldırıları karşısında 19 Temmuz’da Taksim Hill Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Dayanışmayı oluşturan kurumlardan onlarca temsilcisinin “biz Taksim Dayanışmasıyız” diyerek söz aldığı toplantıda tüm saldırılara rağmen Taksim Dayanışması’nın emek harcamaktan, mücadele etmekten,  ses çıkarmaktan bir an bile imtina etmeyeceği ifade edildi.

Saat 11.00’da Taksim Hill Otel’de düzenlenen basın toplantısına 8 Temmuz’da gözaltına alınan Taksim Dayanışması üyeleri İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, mimar Mücella Yapıcı EMO İstanbul Şube Başkanı Beyza  Metin, ŞPO İstanbul Şube Genel Sekreteri, HDK Temsilcisi Ender İmrek, ESP yöneticisi Ongun Yücel de katıldı.

Basın toplantısında ilk sözü TMMOB İstanbul İKK temsilcisi Süleyman Solmaz aldı. Solmaz Taksim Dayanışması’nın mücadelesini anlatırken siyasal iktidarın Taksim Dayanışması üyelerine yönelik saldırıların karşısında dayanışmayı oluşturan tüm kişi ve kurumların “biz Taksim Dayanışmasıyız” demek için toplandıklarını olduklarını ifade eti ve kurum temsilcilerini tek tek söz almaya çağırdı.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, TTB Genel başkanı Özdemir Aktan, Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zeki Arslan, KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Mehmet Aydoğan, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Önder Atay, EMO İstanbul Şubesi Başkanı Beyza Metin, ŞPO İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı Murat Ersoy, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, BDP İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, HDK temsilcisi Ender İmrek, SDP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Şengül, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Gülizar Emecan, TKP İstanbul İl Yöneticisi Hüseyin Karabulut, HKP MYK üyesi Halil Arabulan, ESP Yöneticisi Ongun Yücel, SYKP üyesi Ahmet Saymadi, Kaldıraç temsilcisi İlknur Açıkbilli, TÜKODER temsilcisi, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Tutsak Aileleri Komisyonu temsilcisi, BDP MYK Üyesi Kemal Peköz, Üniversite Dayanışma Platformu, STHP, HDK Ekoloji Komisyonu’ndan Beyza Üstün, BDSP temsilcisi Murat Yıldırım, ODAK Dergisi temsilcisi, TKP1920 İstanbul İl Başkanı Yusuf Türkoğlu, Mücadele Birliği Platformu, TÖP Parti Girişimi, Hey Tekstil direnişçi işçileri, Emek ve özgürlük Cephesi, Genç Direnişçi’den temsilciler tek tek söz aldılar.

Temsilciler yaptıkları konuşmalarda Taksim Dayanışması’nı doğa savunucusu, aydın, sanatçı, gazeteci bireyler ve bu ülkedeki ilerici demokratik kurumlar, emek ve meslek örgütleri olarak birlikte oluşturduklarını, bu direnişin yaşam, doğa, kentleri savunmakla birlikte siyasal iktidarın baskılarına karşı özgürlük mücadelesi olarak geliştiğini belirttiler. Taksim Dayanışması üyelerinin halkı kışkırtmakla suçlandığı oysa “halkı kışkırtan tek kişinin Tayyip Erdoğan” olduğu, bir suç örgütü aranacaksa ise bunun insanları öldüren, yaralayan AKP olduğu konuşmalarda ifade edildi.

Kurum temsilcilerinin Taksim Dayanışması’nın mücadelesini anlattıkları ve kendi kurumları adına “biz Taksim dayanışmasıyız” dedikleri konuşmaların ardından, Taksim Dayanışması adına yöneticisi olduğu ŞPO İstanbul Şube Gezi Direnişi’nde aktif yer aldığı için Beylikdüzü Belediyesi tarafından işten çıkarılan Gürkan Akgün basın açıklamasını okudu.

Açıklamada ”Varlık sebebi daha yeşil, daha yaşanabilir, daha insani, daha demokratik bir kent ve ülke özlemidir. Bu özlemini yerine getirmek için emek harcamaktan, ses çıkarmaktan, mücadele etmekten bir an için bile imtina etmemiştir, bundan sonra da etmeyecektir. Başta Gezi Parkı ve Taksim Meydanının korunması olmak üzere, polis şiddetini uygulayan ve uygulatanların hukuk önünde hesap vermesi ve taleplerinin takibini sürdürecek, karşılanmasında ısrarcı olacaktır” denildi.

Taksim Dayanışması’nın bireyler ve 124 kurumdan oluştuğunun vurgulandığı açıklamada direnişin “suç örgütü kalıbına” sığdırılmaya, gençler evlerinden alınarak tutuklanmaya, taraftar gruplarından çete çıkarılmaya, Meslek Odası yöneticileri “suç örgütü yöneticisi” suçlamasıyla yargılanmaya çalışıldığı, bunun diktatöryal rejimlere özgü, darbe dönemlerini anımsatan “polis fezlekesi” esaslı cadı avı, ülkemizin demokrasi tarihi açısından unutulmaz karanlık bir dönem olarak kayda geçtiği ifade edildi.

Basın açıklamasının ardından Gürkan Akgün bundan sonra bilinsin ki nerede bir doğa, kent talanı, nerede kamusal haklarımızın ve kamusal alanlarımızın talanı varsa artık orası Taksim’dir, artık orada direniş vardır : Her yer Taksim her yer direniş” diyerek sözlerini bitirdi.

Basın açıklamasının ardından Taksim Dayanışması gözaltına alınan direnişçilerin savcılık ifadesi için götürüldükleri Çağlayan Adliyesi önüne çağrı yaptılar.

Kaynak: Sendika.Org


Spread the love