Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği katliama ilişkin görülen davanın 11. duruşması başladı. Can Gürkan’ın avukatı Abdurrahman Gök, FETÖ’den sonra davayı Müge Anlı’nın programına bağlamaya çalıştı. Programda aranan bir kişinin Soma’yı yaktığını iddia etti
Manisa’nın Soma ilçesinde 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği, katliama ilişkin görülen davasının 11. duruşması bugün (12 Ekim) başladı.
Duruşma başlayacağı sırada sanık Can Gürkan müdafii Avukatı Kadir Çekin söz alarak “Reddi hakim talebimiz var onu sunmak istiyorum” dedi. Avukat Kadir Çekin mahkeme başkanı Aytaç Ballı’yı “yanlı ve taraflı davrandığı” gerekçesiyle reddettiklerini söyledi.
Reddi hakim kararı hakkında karar verilmek üzere duruşmaya 10.30’a kadar ara verildi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti reddi hakim talebini reddetti. Av. Kadir Çekin reddi hakim kararının reddi kararına itiraz ettiklerini beyan ederek itiraz dilekçesi verdi. Sanık Can Gürkan müdafiileri Av. Kadir Çekin ve Av. Abdurrahman Gök itiraz sebebiyle duruşma yapılamayacağını, duruşmanın ertelenmesini talep ettiklerini belirtti. Gürkan’ın avukatları duruşmanın yapılamayacağı yönünde sürekli itirazda bulunması üzerine mahkeme tüm itirazları reddederek duruşmaya devam etti.
Duruşmanın devamında sanık avukatları geçtiğimiz celse sunulan bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunmaya başladı. Avukatlar, soruşturma ve kovuşturma aşamasında hukuka uygun davranılmadığını belirtti.
Sanık Can Gürkan müdafii Av. Abdurrahman Gök, Soma Katliamı’nı FETÖ’den sonra Müge Anlı’ya bağladı. Gök, “Geçen hafta Müge Anlı’ya katılan bir aile ‘Babamız kayıp onu arıyoruz, Soma’yı ben yaktım’ deyip kaçtı” iddiasında bulundu. Gök, “ATV’ye müzekkere yazılsın, görüntüler istensin, bu kişi kimmiş tespit edilsin, sabotaj iddiaları güçleniyor” dedi. Gök, geçen celselerde de ailelerle dalga geçercesine ifadelerde bulunmuştu.
Ayrıca müdafiiler, “MİT’ten, Soma olayı ile ilgili bir soruşturma yürütüp yürütmediğinin sorulmasını mahkemeden talep ediyoruz” dedi.
Duruşmaya 13.30’a kadar ara verildi. Aranın ardından sanık avukatlarının rapora karşı beyanları ile devam etti. Tutuksuz sanıklar ise rapora karşı beyanda bulunmayacaklarını belirtti.
Her yalan elbet bir gün ortaya çıkar
Ardından mağdur aile avukatları rapora karşı beyanlarını sunmaya başladı. Av. Selçuk Kozağaçlı, “Dün FETÖ diyenler bugün Müge Anlı diyor. Bu davayı bilimin dışına çıkarma ve önemsizleştirme çabasıdır. Dava boyunca 18 tane maden mühendisi rapor verdi bu dosyaya, bu kadar hoca hiçbir şey bilmiyor, bir tek siz biliyorsunuz! Tübitak’tan rapor alınsın diyorsunuz. Güvendiğiniz Tübitak en son papaz eriğinin imam eriğine dönüştürülmesi projesine destek verdi ve yüze yakın üyesi tutuklu şu an. Tübitak’a o kadar çok güvenmeyin derim” dedi.
Av. İbrahim Arzuk, “Sanıklar gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. 40 yıldır avukatlık yapıyorum her yalan elbet bir gün ortaya çıkar” dedi.
Av. Denizer Şanlı, “Ülke gündemimiz sürekli değişiyor ancak şu an burada iki yıl önce Türkiye’nin en büyük iş cinayetinin yargılamasındayız. Mahkeme vereceği karar ile Türkiye tarihinde bir değer yaratacaktır. Bu değer geleceğe ya bir ders ya da bir kara leke olarak kalacaktır. Sanıklar yaptıkları savunmalar ile gerçeklikten tamamen kopmuş durumdalar. Raporların sonuçlarının farklı olduğunu iddia ediyorlar. Ancak raporların tamamı birbiri ile örtüşmektedir. Emek yoğun çalışma yapıyorsun, sensörler bozuk, işçi sağlığı güvenliği yok, çıkıp olayın nasıl olduğunu merak ediyoruz diyorsun” dedi.
Yaptıkları yol çalışmalarını kamu yatırımı gibi göstermeye çalışan Gürkan için Şanlı “Yol olmazsa üretim yapamazsın daha çok üretim için yol yapıyorsun. İşçi sağlığı ve güvenliği için yatırım yapmıyorsun. Kar için, sömürü için yatırım yapıyorsun” dedi.
Bilirkişi raporu eksik ve yetersiz
Şanlı savunmasında bilirkişi raporunun bu davanın ağırlığını kaldırmakta yetersiz olduğunu ifade ederek raporda taşeron sistemi için “yapısal sorunlar” denildiğini ancak işin emek sömürüsü boyutuna hiç değinilmediğini söyledi. Tutuklu sanıklarn tutukluluk hallerinin devamını talep eden Şanlı savunmasını sonlandırdı.
Savunmaların tamamlanmasının ardından duruşma 13 Ekim saat 9.00’a ertelendi.
Kaynak: Sendika.Org