Soma Katliamı Davası’nda 22’nci duruşma, sanık ve sanık müdafilerinin savunmalarıyla devam ediyor. Savcı mütalaasının ardından sanık savunmalarının yapıldığı duruşmada mühendisler Akın Çelik ve Ramazan Doğru soruları yanıtlayamadı. Patron Can Gürkan ise mahkemeye karar aşaması için ‘Umarım kamuoyu baskısı altında ezdirmezsiniz’ dedi.
Soma’da 5’i mühendis 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamının ardından 4 yıldır devam eden davada nihayet sona yaklaşılıyor. 19 Haziran’da başlayan 22’inci duruşmada oturumlar seçim arasının ardından kaldığı yerden devam ediyor. Davada, savcının iddianamesi sonrası sanıklar ve sanık müdafileri savunma yapıyor.
Tutuklu sanıklar Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, şirketin Genel Müdürü maden mühendisi Ramazan Doğru, İşletme Müdürü maden mühendisi Akın Çelik başta olmak üzere sanık savunmaları yapılıyor.
‘Umarım kamuoyu baskısı altında ezdirmezsiniz’
Savunmasında davanın kör topal ilerlediğini, bilirkişi raporunun yenilenmesi gerektiğini söyleyen patron Can Gürkan “Gönül isterdi ki; gerçek ortaya çıksın. Kısmet değilmiş. Tarihe bir not düşmek istiyorum. Umuyorum bu dosyada kararın hukuk ile delille verilir. Kamuoyu baskısı altında ezdirmezsiniz. Ben delilsiz ithamlarla yargılandığım için kaygılıyım. Dört yıldır gördüğüm hukuk, hukuk değil. Biz de hukuk öyle bir yere taşındı ki; katılan tarafı ‘Can Gürkan’a bir olası kast yazın emsal olsun’ diyor. Böyle bir hukuk anlayışını yadırgıyorum. Ama ben burada hukukun tecelli edeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Şirketini aklamak için katliamın sabotaj olduğunu her duruşmada dile getiren Gürkan, ocakta katliama götüren fazla üretim, teknik eksiklikler ve yok sayılan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri konusundaki gerçekleri saklamaya ve mağdur söylemlerini devam ettirdi.
Ramazan Doğru havalandırma sorularını yanıtlayamadı
Gürkan’ın ardından söz alan Soma A.Ş Genel Müdürü maden mühendisi Ramazan Doğru S panosunda yapılması projelendirilen fakat yapılmayan ve 269 işçinin yaşamını yitirmesinde önemli bir başlık olan havalandırma galerisini neden yapmadıklarını anlatmaya çalıştı fakat anlatamadı. Doğru, mahkemenin sorularını cevapsız bıraktı.
‘Yangını öngörmedik’
İddianameye karşı sunumlu savunma yapan işletme müdürü maden mühendisi Akın Çelik ocakta büyük bir yangın öngörmediklerini, facianın neden kaynaklandığını hala bilmediğini belirtti. Mahkeme başkanı Çelik’e, yer altı maden ocaklarında her an yangın ihtimali olduğunu ve işletme müdürü olarak bunu nasıl öngöremediğini sordu. Çelik ‘Yangın tehlikesine karşı ocak içerisine kritik gördüğümüz yerlere yangın tüpleri yerleştirdik, yangın çıkarsa söndürmek için su hattı çektik, trafoları bir şey olursa haberimiz olsun diye trafoların oraya yangın sensörü koyduk. Bu işin böyle olabileceğini düşünemedik. Ben halen ne olduğunu bilmiyorum. Bir çoğumuz öngöremedik. Halen de öngörebilmiş değiliz. Bu metan, çamur yanması veya başka bir şey olması ihtimali olan bir yer değil. Öyle bir noktadaki, bunu çözebilmiş de değiliz. B panosu metan riski olmayan bir bölge. Kömür yangını riski veya kömür posası riski her ölçüm bölgesinde olabilecek risktir. Fakat biz buna tedbir almıyor değiliz. Alınan tedbirler var’ ifadelerini kullandı.
‘Akın Çelik üretim güvenliğini atlıyor’
Kendiliğinden yanma özelliği bulunan kömür madenlerinde yangına karşı önlem alırken Akın Çelik’in bahsettiği yangın söndürme tüpleri en son aşama olarak değerlendirilir. Önce üretim/işletme yöntemine göre bir ocak projesi hazırlanır ve üretim miktarına göre havalandırmanın yeterli olup olmadığı ve havanın ocakta herhangi bir yangına sebebiyet verip vermeyeceği yapılan proje ile belirlenerek önlem alınır. Ancak bilirkişi raporlarıyla ortaya çıkan fazla üretim koşullarına, havalandırma ve acil durum sistemindeki eksikliklere değinmeyen Çelik, mesleki sorumluluklarını yok sayarak, ocaktaki ısı artışı ve sensörlerin tespitlerine rağmen üretime devam edilmesinde rol oynamıştı.
‘Fakültede böyle bir eğitim yok’
Maden mühendisi sanık Ertan Ersoy 269 işçinin öldüğü S panolarında seri havalandırmanın riskli olduğunu öngörmediğini, üniversitede okurken fakültede kendisine böyle bir eğitim verilmediğini iddia etti, ders notlarını gösterdi.
Duruşma devam ediyor, gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Kaynak: Politeknik, Toplumsal Hukuk