Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi: ”Ankara’nın vadileri betonlaştıkça seller kaçınılmazdır”


Ankara’da 5 Mayıs 2018 tarihinde öğle saatlerinde yaşanan kuvvetli yağış, Mamak Boğaziçi Mahallesi’nde yaşamı felç etti. Yaşanan ani yağış, 6 kişinin yaralanmasına, pek çok araç ve iş yerinin hasar görmesine neden oldu. Diğer yandan, kopan elektrik telleri ikinci bir afet riski endişesine yol açtı. Ardından 6 Mayıs’ta ise benzer yoğunlukta bir yağış daha yaşandı ve bu sefer de Keçiören ilçesinde yaşanan su baskını haberlere konu oldu.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mutafa Tuna yaşananları; ‘500 senede bir gerçekleşecek nadir bir olay’, ‘bugüne kadar yaşanmamış bir afet’ olarak nitelendirse de durumun böyle olmadığı açıktır; nitekim olayın ertesi günü yani 6 Mayıs 2018 tarihinde yaşanan sağanak yağış durumun tam tersi olduğunu gösterir niteliktedir. Doğaya saygılı ve doğayla birliktelik yerine doğaya karşı, doğal değerlere ve eşiklere rağmen yapılaşma pek çok kez benzer olayların yaşanmasına neden olmuştur. Bugün Mamak Boğaziçi Mahallesi’nde yaşananlar, 1957, 1988 ve 1997 yıllarında da yine Mamak Hatip Çayı üzerinde yaşanmış, önemli can kayıpları ve fiziksel hasarlara yol açmıştır. Son yıllarda ise Ankara’da mahalleleri, sokakları, alt geçitleri ve metroyu su basması olaylarını sıkça görmekteyiz.

Mamak’ta yaşanan sel, bir kez daha altyapı yetersizliğini ve çarpık kentleşmeyi ortaya çıkarmıştır. Ankara’da konveksiyonel yağış olarak adlandırılan, kısa süreli ve sınırlı bir alanda etkili olan kuvvetli yağışlar (21-50 kg/metrekare) meydana gelmektedir. Ancak Ankara’da birçok bölgede var olduğu bilinen sel ve taşkın riski neden önlenememektedir?

Bir yandan aşırı sıcaklar/soğuklar, kuraklık ve su baskınlarını getiren iklim değişikliğinin olumsuz etkileri; diğer yandan imara açılan yeşil alanlar, üzeri asfalt ile kapatılan dereler, dere yatağına yakın yapılaşmalar, yangın riskini tetikleyen havai elektrik hatları ve rant odaklı kentsel dönüşüm uygulamaları, sel ve taşkın riskini önlemeye yönelik bir yerel yönetim yaklaşımının benimsenmediğini açıkça göstermektedir.

Ankara’da yaşanan ani yağışların felakete dönüşmesinden doğa sorumlu değildir! Su doğalıyla akacak ve yatağını bulacaktır. Yaşanan olaydan bu toprakları, dereleri ve dere yataklarını betonla kaplayan yöneticiler sorumludur!

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi


Exit mobile version