Politeknik Genç, İstanbul’daki HES panellerinin dördüncüsünü bugün (1 Nisan) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’nde gerçekleştirdi. Panele Derelerin Kardeşliği Platformu’ndan (DEKAP) Özge Ozan, Dereler ve İsyanlar kitabının yazarı Gazeteci-Yazar Mahmut Hamsici, Marsis Müzik Grubu’ndan Korhan Özyıldız ile Çağatay Kadı ve Politeknik Genç Üyesi Meltem Çavdar konuşmacı olarak katıldı. Öğrenci ve akademisyenlerin tartışmalara sunduğu katkılar ve sorularla HES’lerin enine boyuna tartışıldığı panel, 3 saat sürdü. Panele 80 kişi katıldı.
Panelde ilk sözü Politeknik Genç adına Meltem Çavdar aldı. Çavdar, kentin ve doğanın talanına karşı mücadele ettiklerini ve bu doğrultuda bir HES paneli gerçekleştirdiklerini söyledi. Birçok mimar, mühendis ve şehir plancısının da işsizlik ve gelecek kaygıları sebebiyle HES projeleri gibi projelerde görev almak zorunda kaldığına işaret eden Çavdar “Bu tür projelere karşı ikili bir mücadele yürütmek gerekir” dedi. Çavdar, mimar, mühendis ve şehir plancılarının bir yandan doğanın talanına karşı verilen mücadeleye katılması gerektiğini bir yandan da güvencesizleştirmeye karşı mücadele vermeleri gerektiğini söyledi.
Çavdar ayrıca Politeknik Genc’in faaliyetleri hakkında da bilgi verdi. Çavdar, Politeknik Genç’in HES’ler, kentsel dönüşüm, 3. Köprü gibi konuları üniversitelerde tartıştırdığını belirtti ve yaşam alanlarının metalaştırılmasına karşı verilen mücadelede örgütlenmenin önemine değindi.
Çavdar, üniversitelerdeki piyasalaştırma sürecinde mesleki bölümlerdeki eğitimlerin sermaye çıkarları doğrultusunda niteliksizleştirildiğinin altını çizdi. “Olması gereken eğitimin yerine mezun olduktan sonra alınacak yetkinlik belgesi, sertifika eğitimlerini koyuyorlar ya da mimarlık ‘piyasada’ öğrenilir diyerek üniversiteyi önemsizleştirmeye çalışıyorlar” diyen Çavdar, mühendislik-mimarlık fakültelerinin sayısının ve kontenjanlarının artırılmasıyla bu fakültelerin meslek kurslarına dönüştürülmeye çalışıldığını söyledi.
Meltem Çavdar’ın ardından DEKAP adına Özge Ozan söz aldı. Ozan, HES’lerin çevrede yarattığı tahribatlardan söz etti. HES projelerinin enerji ihtiyacını karşılamak için değil suyun ticarileştirilmesi için gerçekleştirildiğini belirten Ozan, HES projeleri söz konusu olduğunda DSİ’nin suyun kullanım hakkını 49 yıllığına HES’çi şirketlere devrettiğini söyledi. HES’ler hakkında teknik bilgiler de veren Ozan, nehir tipi HES’lerin suyu canlılardan koparıp borulara hapsettiğini belirtti.
DEKAP’ın doğanın talanına karşı ortaklaşa mücadeleyi güçlendirmek için kurulan bir platform olduğunu söyleyen Ozan, doğanın talanına karşı yaşamı ve doğayı savunan herkesin 9 Nisan’da Ankara’da olacaklarını duyurdu.
Ozan’ın ardından Dereler ve İsyanlar kitabının yazarı gazeteci-yazar Mahmut Hamsici söz aldı. Hamsici, kitabı yazmak için 2 ay boyunca HES’lere karşı mücadele verilen yerleri dolaştığını söyledi. HES’lere karşı verilen mücadelelerin karakteristik özelliklerinden söz eden Hamsici HES’çilerin bölgeye önceden giderek bölgede muhtar gibi saygı duyulan kişileri işbirlikçileştirdiğini söyledi. Ancak şantiye kurulmaya başlandığında, ağaçlar kesildiğinde HES’çilerin bölge halkının tepkilerini kontrol edemediklerini ifade etti.
HES’lere karşı mücadelede fiili ve hukuki mücadelenin bir arada yürüdüğünü söyleyen Hamsici; hukuki mücadelenin fiili mücadeleden daha ağır bastığı bölgelerde HES’çilerin kazanıma daha yakın taraf olduğunu da sözlerine ekledi.
Hamsici son olarak HES’lere karşı verilen mücadelelerde STK’cılık eğilimine vurgu yaptı. Hamsici örnek olarak Erzurum Aksu Vadisi’nde HES projesi yapan Borusan Holding’in, HES’lere karşı çıktığını iddia eden TEMA Vakfı’nın sponsoru olduğunu dile getirdi.
Grup Marsis üyelerinden Korhan Özyıldız ve Çağatay Kadı da kendilerinin ‘çevreci çapulcu’ olduklarını kaydetti. Karadeniz müzikleri yapan Marsis üyeleri, derelerin Karadeniz kültürünün önemli bir parçası olduğunu ve bölgedeki türkülerin çoğunda derelerin geçtiğini söylediler. Özyıldız ve Kadı, HES’lere karşı verilen mücadelede ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini belirtti.
Konuşmaların ardından soru cevap kısmına geçildi. Bu bölümde HES’lerle ilgili birçok tartışma oldu. Tartışmaların ana eksenini enerji ihtiyacı ve enerji bağımlılığı konuları oluşturdu. Tartışmaların sonunda genel eğilim, enerji ihtiyacı sorunun kapitalist sistemin yapısal bir sorunu olduğu yönünde oldu.
politeknik.org.tr