Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

Politeknik Genç İstanbul Üniversitesi’nde HES Paneli Gerçekleştirdi


Politeknik Genç bugün (31 Mart) İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü Mühendislik Fakültesi’nde  HES’ler ile ilgili panel gerçekleştirdi. Panele TMMOB Makine Mühendisleri Odası Başkan Vekili Hayati Can, Derelerin Kardeşliği Platformu Şavşat sözcüsü Alimerdan Aymelek ve Politeknik Genç Üyesi Esra Yalçın konuşmacı olarak katıldı. Tartışmaya öğrenciler ve akademisyenler yoğun katılım gösterdi.
 
Etkinlik Esra Yalçın’ın açılış konuşması ile başladı. Esra Yalçın konuşmasında, üniversitelerinde her gün ayrı bir kariyer etkinliği gerçekleştirildiğini belirterek “Kariyer etkinlikleri ile bireysel faydanın ön plana çıkartıldığı, şirketlerin en iyi olanımızı seçmeye çalıştığı bir süreci yaşıyoruz” dedi. Esra, “bu durum özellikle biz mühendislerin toplumdan ve toplumsal sorunlardan soyutlanmamıza, doğayı, suyu, çevreyi felakete sürükleyen uygulamalara sessiz kalmamıza, duyarsızlaştırılmamıza neden oluyor” dedi. Bu kapsamda üniversitelerinde HES ve benzeri tartışmaların önemle takip edilmesini, neden karşı çıkılması gerektiğini ve halkın mühendisleri olarak bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladı.  
 
Ardından TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkan Vekili Hayati Cansöz aldı. Hayati Can, doğayı yok eden, insanların yaşam alanlarını daraltan nükleer santraller, HES’ler vb. uygulamalara karşı çıkılması gerektiğini belirtti. Kapitalist ülkelerin yoğun ticari kar hırsına sahip olması dolayısı ile doğayı katleden uygulamaların yaygınlaşmasına değinen Hayati Can Japonya’da ki nükleer santral faciasının insanların yaşamlarını tehlikeye soktuğunu dile getirdi. Gelecek zaman diliminde Japonya’da çok ciddi yaşam alanı sıkıntısı çıkabileceğini belirtti. HES’lere ilişkin “Bir mühendis olarak HES’e karşı olmak güç olabilir, ancak uygulamaya bakıldığında, doğa felaketi ile suyun ticari bir araç haline getirilmesi ile yüzleşince karşı çıkmamak mümkün olmayacaktır.” dedi. Hayati Can, insanların temel yaşamsal ihtiyaçlarından olan suyun metalaştırılmaması gerektiğini vurguladı.
Bir öğrencinin enerji ihtiyacını nasıl karşılarız sorusuna Can; söz konusu ticari kar ise şirketlerin üretmeyi amaçladığı enerjiden fayda gelmeyeceğini, Türkiye’nin enerjiye ihtiyacının bize dikte edilen kadar fazla olmadığını, var olan santralların iyileştirilmesi ve elektrik kayıplarının azaltılması ile ihtiyaçların karşılanabileceğini belirtti. Diğer taraftan kamusal fayda gözetilerek gerçekleştirilecek enerji üretimleri ile sorunların ortadan kalkabileceğini belirtti. 
Hayati Can’ın ardından söz alan Derelerin Kardeşliği Platformu Şavşat sözcüsü Alimerdan Aymelek  bölgelerinde yaşanan sıkıntılardan ve verilen mücadele deneyimlerini anlattı.  Aymelek;  2008 yılına kadar bölgelerinde gerçekleştirilmek istenen doğa katliamlarının farkında olmadıklarını, farkına vardıktan sonra yoğun bir mücadele sürecinin başladığından bahsetti. Bilirkişi raporlarının hiçbir tanesinde HES’ lere karşı onay bulunmadığını belirten Aymelek, buna rağmen yüzlerce HES’in yapımına devam edildiğine değindi. Hukuki mücadelelerin ardından HES’lere karşı durdurma kararı çıksa da şirketlerin inşaatları yapmaya devam ettiğini belirterek fiili mücadelenin önemini ortaya çıkardı.
 
Aymelek, asıl olarak HES’lere değil suyun ticarileştirilmesine karşı olduğunu belirtti. Suyun ekosistemdeki tüm canlıların yaşamının devamı için gerekli olduğunu ve şirketlerin bunu ticari bir kar aracı haline getiremeyeceğini belirtti.  
 
Tartışmada gerçekleştirilen konuşmaların ardından salona söz hakkı verildi.  “cansuyu” ve “yenilenebilir enerji” kavramları üzerinde tartışıldı. 
Salondan neler yapılabilir sorusuna cevap, 9 Nisan’da bütün dereleri Ankara’ya akıtmak oldu. 9 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirilecek mitinge çağrı yapılarak tartışmaya son verildi. 
 
 
politeknik.org.tr 


Exit mobile version