Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi-Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi: “Parklar, yeşil alanlar şantiye alanı yapılamaz”


Boğaziçi girişinin nadir yapılaşmamış, tarih, kültür ve doğal peyzaj alanlarından olan; Beşiktaş’a kadar sahilde tek çocuk oyun alanının ve yeşil alanın bulunduğu, deniz ile buluşabildiği ve nefes alabildiği Fındıklı Parkı başta olmak üzere Kabataş sahilindeki tüm yeşil alanlar ve parkların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından “metro” inşaat şantiyesi haline getirilmek üzere yapımcı şirkete teslim edildiğini ne yazık ki “fiilen” öğrenmiş bulunmaktayız.

Ülkemizin son derece hassas dönemlerden geçtiği günlerde, ortak yaşam alanlarımıza yapılan bilim, teknik, hukuk, tarih, kültür ve doğa tanımaz acımasız müdahalelere karşı toplumumuzda oluşan büyük duyarlılık ve hassasiyete rağmen;
İstanbul ve çevre halkının son derece yoğun olarak kullandığı Kabataş Fındıklı Parkında 3214,53 m2 lik alan; İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından; hiç bir açıklama, duyuru ve ilan yapılmadan, neredeyse parkta oynayan çocuklar oyuncaklarından indirilip oyuncakları sökülerek fiilen kapatılmaya başlanmış ve bu durum çevre halkının son derece haklı tepkisi ile karşılanmıştır.

Hiçbir çağdaş ülkede örneğine rastlanılmayacak bir şekilde; halkla, meslek ve bilim kuruluşlarıyla görüş alışverişinde bulunulmadan ve alanın özelliklerini gözeten bilime, tekniğe tarihi ve doğal değerlere uygun çözüm olanakları tartışılıp uzlaşılmadan gerçekleştirilen bu “baskın” müdahale ile;

Sadece Fındıklı Parkı’nın değil, Fındıklı Parkı ve sahil şeritleri de dahil olmak üzere Kabataş İskelesine kadar toplam 15284,37 m2’lik tüm sahil parkı ve yeşil alanların, ağaçları da “sökülüp taşınmak” üzere Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı inşaatının çalışma ve şaft yerleri şantiyesi olarak yüklenici şirkete teslim edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.

Bilindiği gibi; adeta boş bir alanmış gibi alt yüklenici şirkete şantiye olarak teslim edilen alan ve çevresi;
Tarihi, doğal, kültürel özellikleriyle bir dünya mirası olan İstanbul’un; tarihi geçmişi, kent içindeki konumu, barındırdığı önemli kültürel ve tarihi yapılar ve doğal değerler açısından korunması gerekli son derece önemli bir kent parçasıdır.

Bu değerlerinin yanı sıra; söz konusu alan İstanbul’a deniz yolu ile yaklaşılırken Beşiktaş’tan ve Karaköy’e kadar Boğaziçi mimarisi ile tarihi İstanbul siluetinin algılandığı çok önemli ve etkili topoğrafik konuma sahiptir.

Daha da önemlisi İBB tarafından şantiye muamelesi gören bu alan Karaköy’den Beşiktaş’a kadar sahilde tek çocuk oyun alanının yılların koruyarak büyüttüğü ağaçların ve yeşil dokunun bulunduğu, kentin ve kent halkının deniz ve sanat ile buluşarak nefes alabildiği yegane alandır.

Nitekim bu özellikleri nedeniyle bu bölge İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 7 Temmuz 1993 gün ve 4720 sayılı karar ile “Kentsel Sit Alanı” olarak ilan edilmiştir.Bütün emsalsiz özelliklerine rağmen İstanbul’un başta Fındıklı ve Gezi Parkı olmak üzere bütün park ve yeşil alanlarımızı, kıyılarımızı, mahallelerimizi, tarihi, kültürel, kentsel ve doğal alanlarımızı inşaat şantiyesi veya yağmacı yatırımlarının arsası olarak değerlendirip bakımsızlığa terk ederek ortadan kaldırmaya yönelenleri bir kez daha buradan uyarıyoruz.

Toplumsal duyarlılıklara karşın sürdürülen doğal ve kültürel değerleri yok etmeye yönelik politika ve uygulamalar; giderek sosyal barışı ortadan kaldıran yaşamsal bir sorun haline gelmektedir. Bu durum bütün topluma çok önemli tarihsel sorumluluklar yüklemektedir.
Yaşam çevrelerinin oluşturulması aşamasında; en temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkının korunması; toplumun, merkezi-yerel yönetimlerin, ilgili tüm kurumların ve meslek örgütlerinin ortak sorumluluğudur.

Bu sorumluluğun bilincinde olarak tüm yetkili ve ilgililere buradan soruyoruz.

Bu kararın sorumluları kimlerdir?

Böylesi önemli bir kentsel ve doğal sit alanında15284,37 m2’lik tüm sahil parkı ve yeşil alanların, ağaçları da “sökülüp taşınmak” üzere şantiye sahası olarak kullanılması kararını hangi karar süreçlerinden geçerek ve nasıl bir danışma yöntemiyle aldınız? Açıklayınız.

Koruma Kurullarını dahi devreden çıkararak, bir gecede çıkardığınız kararnamelerle Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir müdürlüğüne çevirdiğiniz Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğü’nün “söz konusu alanın üzerinde ‘Anıt Ağaç’ yok, şantiye için uygundur” kararı doğru mudur? Açıklayınız.

Tüm yetkili ve ilgililere tekrar sesleniyoruz…
Fındıklı Parkı ve Kabataş sahil parkları, sizin boş arsanız değil parktır…
Ve parklar hangi niyetle ve gerekçe ile olursa olsun şantiye alanı olamaz.
Tarihe, doğaya, kültüre ve kente karşı suç işliyorsunuz.
Aklınızı başınıza alıp tekrar düşünün!
Doğaya, kente ve kentliye zarar vermeden bu talihsiz uygulamadan derhal vazgeçin…

TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI İSTANBUL ŞUBESİ


Exit mobile version